Elçi, haber getiren, Allah’tan aldığı emirleri insanlara ulaştıran peygamber.
Online Kur’an-ı Kerim Terimleri Sözlüğü
Fazlasıyla merhametli, şefkatli, acıyan, esirgeyen.
Rivayet eden, işittiği haberleri ve sözleri başkalarına aktaran, hadisle ilgili haberleri anlatan.
Kur'an-ı Kerim ve sünnetin açıkça çözüme kavuşturmadığı meseleleri ayet ve hadislerin ışığında karara bağlamak ve bir çözüm bulmak için takip edilen yol, bu konularda görüş belirtme.
Arkadaş, dost.
Allah'ın kendi katından kullarına göndermiş olduğu inanç esaslarını, ibadet biçimlerini, ahlaki kuralları, tüm emir ve yasaklarını bildirmek, insanlara güzeli, doğruyu ve yanlış olan şeyleri açıklamak üzere görevlendirdiği ve vahiyle desteklediği seçilmiş insan.
Görüş, inanç, akıl, düşünce. Kur'an-ı Kerim ve sünnetin açıkça çözüme kavuşturmadığı meseleleri ayet ve hadislerin ışığında karara bağlamak ve bir çözüm bulmak için takip edilen yol, bu konularda görüş belirtme.
Kötülük, aşağılık, kötü ahlaki özellikler.
Bir Müslüman'da olması gereke incelik, naziklik, yumuşak huyluluk ve kibarlık gibi ahlaki özellikler.
Hoşnutluk, memnunluk, razı olma, isteme.
1. Kendisinden faydalanılan her şey.
2. Allah’ın tüm canlılara kendi katından verdiği yenilen, içilen, giyilen ve maddi manevi yararlanılan mallar, çocuklar, eşler, ilim ve iman gibi şeylerin hepsi.
Sayma, saygı, ağırlama, itibar etme.
Uymak, boyun eğmek.
Faiz. Hizmet ve emek karşılığı olmaksızın paranın kullanılmasına karşılık olarak elde edilen dinen uygun görülmeyen kazanç.
Bir olay, bir haber veya sözü nakletme.
Gösteriş, iki yüzlülük, sahtekârlık, özü sözü bir olmama. İnsanlar arasında şöhret, çıkar sağlama veya manevi bir konum elde etme amacıyla gösteriş için ibadet veya iş yapma.
Gösteriş yapan, ikiyüzlü, sahtekâr, özü sözü bir olmayan. Allah rızası işin yapılması gereken ibadet ve davranışları başkalarının takdirini kazanıp onlara beğendirmek arzusuyla yapan, samimiyetsiz kişi.
Ayıplanacak duruma getirmek, rezil etmek.
Mutluluk.
Hoşa gitmeyen olaylar, insanı zorlayan durumlar karşısında ruhsal dengeyi bozmamak için, dünya ve ahiret yararlarını düşünerek insanın kalbinde yer tutan sükûnet ve dayanma kuvveti, Allah’a sığınıp güvenerek bela ve felaketlere direnç gösterme.