Eğitim Sitesi

Ketebe Nedir? Ketebe Hakkında Kısaca Bilgi

Ketebe Terimi Hakkında Bilgiler

Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimi Olarak Ketebe:

Bir hattatın yazdığı yazıya ismini koyması, demektir. Yazı meşkedenler, hocalarından ehliyetlerini gösteren icazetnameyi aldıktan sonra yazılarına ketebe koyarlardı. Aslı, "o yazdı" demek olan ketebehu'dur. Bazı hattatlar ketebeden sonra, "min telâmiz-i filan..." diyerek üstatlarının adını da yazarlardı.

Ketebe yerinde, Nemekahu, eğer yazan kendinden bir söz katıyorsa Harrerehu, harekeli yazılmış ise Rakamehu, tevazu için veya karalama olduğunu ifade için Sevvedehu, bir meşke bakarak yazmış ise veya meşk olduğunu ifade için Meşşakahu, istinsah suretiyle yazılmış ise Nesehahu veya Satarehu, aynen taklid edilmiş ise Kalledehu gibi tabirler kullanılmıştır.

Ayrıca murakka'at, kıt'a, kitap, ve levhalarda el-Fakîr, el-Hakir, el-Müznib, er-Râcî gibi takdim edilecek makama veya yazının konusuna uygun tevazu ifade eden cümleden sonra isim yazanlar da olmuştur, isimden sonra bazen "Güfire lehu, Gufire zünûbuhu" gibi dua cümlesi ilâve edenler de olmuştur.

 

Tarih Terimi Olarak Ketebe:

Bir hattatın yazdığı yazıya koyduğu imza.

 

    Benzer Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri

    Hariri: Eskiden ipekten yapılan bir cins kâğıda verilen ad.

    Üslûp: 1- Tavır, tarz manasına gelir ki sanatta ilerlemiş ve özgün eserler vermiş üstatların tercih ve ihtiyar ettikleri yol demektir. 2- Bir devrin ya da bir sanatçının kişiliği, bir eserin teknik, renk, kompozisyon biçim ve anlatım bakımından özellikleri.

    Hat: Yazı. Bazan da, hüsn-i hat gibi, "güzel yazı" anlamında kullanılmıştır. Arap yazısı zamanla ve özellikle Türklerin elinde çok gelişmiş, büyük bir estetik değer kazanmıştır. Bu gelişmelerle birçok yazı çeşidi ortaya çıkmıştır: Ma'kili, küf i, aklâm-ı sitte (altı kalem, şeş kalem : sülüs, nesih, muhakkak, reyhani, tevki*, rik'a), talik, divani, siyakat, icazet... Bunlara şikeste, sünbüli, seçeri, celiler, hurdalar, mülâsıklar, kırmalar, gubariler ve bezeme yazıları da eklenirse İslâm yazılarının sayısı çok artacaktır. Bunların bir kısmı sanat endişesi ile bir kısmı da pratik gaye ile ortaya çıkmıştır. Ama her iki şekilde de daima güzellik fikri hakim olmuştur. Böylece hüsn-i hat «güzel yazı, yazı güzelliği» adı altında güzel sanatların bir kolu, hattatlık adı altında da bir sanat mesleği meydana gelmiştir. Hat sanatı uzun yıllar levhalarda resmin, de yerini tutmuş ve şaheserler meydana getirilmiştir.

    Çârdank (Talik): Ta'lik yazı, aslında Tevki hattının XIV. Asırda İran'da kazandığı değişiklikle ortaya çıkan yazıya verilen isimdir ve orada daha çok resmi yazışmalarda kullanılmıştır. Yatık çizgileri uzun, dik çizgileri kasa bir yazıdır; yaygın ve hafif sağa, geriye yatıktır, İranlıların kullandığı bu yazıya Osmanlılar talik, İranlılar ise nestalik demişlerdir. Talik, levha, kitabe ye kitap yazısıdır. Osmanlılarda ekseriya levhalarda kullanılmıştır. Yesarhâde Mustafa izzet Efendi bu yazının en büyük ustasıdır. Talik'ın üç çeşidi vardır. Şikeste, çârdank, kamış kalem. Şikeste, nesih'e yaklaşan toparlanmış talik; çârdank, talik sülüsü; kamış kalem ise talik celisi, yani iri taliktir. Talik'ın incesine, hafi veya ince talik yahut hurda talik denir.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Yazma Eser (Hat-Tezhip-Ebru-Cilt-Minyatür) Terimleri Sözlüğü