Eğitim Sitesi

Kapıkulu Nedir? Kapıkulu Hakkında Kısaca Bilgi

Kapıkulu Terimi Hakkında Bilgiler

Osmanlı Türkçesi Terimi Olarak Kapıkulu:

Osmanlı devletinde Padişahın kumandası altındaki piyade ve süvari sınıfından olan ve bahşiş ve ulufe ile geçinen askerler.

 

Tarih Terimi Olarak Kapıkulu:

Osmanlı devletinde ilk olarak I. Murat zamanında oluşturulmaya başlanan, giderek gelişen ve güçlenen, devlet yönetiminde ve hükümdar değişikliklerinde etkin rol oynayan askeri sınıftır. Devşirme sistemi ile eleman elde eden bu askeri yapı, zeki çocuklarını Enderun Mektebi'ne göndererek devletin üst kademelerine kadar çıkma olanağı vermekteydi. Padişahın komutası altında sürekli görev yapan Kapıkulları hazineden ulufe ve cülus adı altında ödenek almaktaydılar.

 

    Benzer Osmanlı Türkçesi Terimleri

    Alem: Sancak ve bayrak için kullanılan genel bir tabirdi. Kamus-ı Türkî'de alem şöyle açıklanıyor: yollara konulan mil ve minare gibi nişanlara; uzun ala dağa; kumaşta olan damgaya; sancak ve bayrağa; bir kavmin ve cemiyetin seyyit ve ulûsuna denir. Osmanlılarda beyaz, kırmızı, yeşil ve sarı olmak üzere çeşitli renklerde bayraklar yapılmış ve kullanılmıştır. İlk Osmanlı bayrağı beyaz renkti. Bu da, Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad tarafından Ertuğrul Gazi'ye gönderilen alemin beyaz renkte olmasından ileri gelmiştir. Bu ak sancak, Osman Gazi ve Orhan Gazi zamanlarında kırmızı harp sancağı çekilmesine başlanılmakla beraber, Yavuz Sultan Selim zamanına kadar kullanılmıştır. Kahire'nin zaptından sonra Yavuz'un otağının kapısına biri beyaz biri kırmızı iki bayrak dikildiği bilinmektedir. Yeşil bayrağın ise ilk defa, Fatih Sultan Mehmed devrinde, padişahın maiyetine dahil olan geminin arkasına bağlanmak üzere ortaya çıktığı zannedilmektedir. Osmanlı bayraklarına hilâl konulması Orhan Gazi devrinde kabul edilmiştir. Üç hilâl ise, ilk kez Fatih'in sikkelerine, ardından yeşil zemin üzerine beyaz olmak üzere bayraklara konulmuştur. Ay ve yıldızın III. Selim zamanında bayraklara konulduğu kuvvetli bir ihtimal olarak kabul edilmektedir. Cevdet Paşa'nın anlattığına göre, ilk defa orduda Levent Çifliği'nde tesis edilen "nizam-ı cedid" bölüklerine bizzat padişahın irade ve fermanıyla bayraklara ay ve yıldız konulmuştur. Yeniçeri ocağının muhtelif bayrakları bulunmaktaydı. Yeniçeri ocağı sancağı, yarısı yeşil yarısı kırmızı renkte olup kenarları sarı sırma ile çevrili ve ortasında yine sırma ile yapılmış bir Zülfikâr bulunmaktaydı. Her yeniçeri ortasının(tabur, bölük) da bir orta bayrağı vardı. Bunlar küçük kırmızı bayraklardı. Topçu ocağı sancağı, kırmızı zemin üzerine ortasında beyaz ile işlenmiş bir top ve bunun arkasında ve ağız tarafında üç adet gülle işlenmiş bulunmaktaydı. Kenarları sarı sırmalıydı. Humbaracı (kumbaracı) ocağının sancağı ise kırmızı zemin üzerine kenarları işlenmiş ve ortasında sadece bir humbara (havan topu) resmi bulunmaktaydı. Silahdar bölüğünün bayrağı sarı renkliydi. Ortasında beyaz sırma ile işlenmiş iki hilal bulunmaktaydı. Sipahi bölüğünün bayrağı kırmızı olup ortasında iki hilal bulunmaktaydı. Bölükât-ı erbaanın bayrağı yeşil ve beyaz, bazı zamanlarda kırmızı ve beyaz renklerindeydi. Kapıkulu süvarilerinin mızraklarında yarısı kırmızı yarısı yeşil ve üç tarafı yırtmaçlı küçük bayraklar bulunmaktaydı. Eyalet askerlerinin bayrakları yarısı kırmızı yarısı yeşil renkteydi. Bunların içindeki "gönüllü" adı verilen grubun bayrağı ise yarısı kırmızı yarısı sarı renkteydi. Topraklı Süvari denilen timarlı sipahilerin bayrağının rengi yarısı kırmızı yarısı yeşildi. Ortasında sarı sırma ile işlenmiş bir Zülfikâr ve üstünde ikisi yeşil ikisi kırmızı dört hilâl bulunmaktaydı. Yeniçeriler tarafından kullanılan, her iki ucu birer ejder başı ile sonlanan çember ile sarılı armut biçiminde alemler de vardı. Bunlar yalnız sancak alemi olarak kullanılmaktaydı. Üzerine yazılar işlenmiş, nakışlar yapılmış çok kıymetli sancak ve bayraklar da vardı. Bunlar kesin olarak nerde kullanıldığı bilinmemekle birlikte birçok yerde kullanıldığı tahmin edilmektedir. Özellikle seferlerde bu tip bayrak ve sancakların kullanıldığı biliniyor.

    Tuluat: Sahnesiz ve metinsiz oynanan halk tiyatrosu.

    Müsadere: Osmanlı Devletinde her hangi bir kişiye ait mallara padişah adına el konulması.

    Alemdar: Bayraktar. Bir birliğin bayrağını ve sancağını taşıyan asker.

    Diğer terim sözlüklerini de inceleyebilirsiniz.

    Online Osmanlı Türkçesi Terimleri Sözlüğü