Ortak düşünce ve görüşteki kişilerin oluşturdukları siyasal topluluk, fırka.
Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü
Çoğu pamuktan dokunmuş sık ve düzgün bez, hasse, hasa.
Yunan Ortodoks ve Doğu kiliselerinin başkanlarına verilen ad. (Bunun iş gördüğü yere Patrikhane denir).
Patriğin görev yaptığı bina.
Kalıcı, sonsuza kadar yaşayacak olan.
1- Görünge
2- Bakış açısı
3- Nesneleri bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme sanatı.
Ara ara ve azar azar yakılan ateş.
Koncu ayak bileğini örtecek kadar uzun olan, bağcıklı veya yan tarafı lastikli ayakkabı.
Olguculuk, araştırmalarını olgulara, deneylere, gerçeklere dayanan, fizik ötesi açıklamaları kuramsal olarak olanaksız ve yararsız gören Auguste Comte'un açtığı felsefe çığırı.
Bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma.
Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme. Herhangi bir davranışın haksız, yersiz, gereksiz görülerek onaylanmadığını bildiren resmî açıklama.
En az iki taraf arasında akdedilen ön sözleşme.
İlk örnek, ilk tip.
Deniz seviyesinden yükseklik.
Bir tür dans.
Akla uygun, aklın kurallarına dayanan, ölçülü, ussal, hesaplı.
Gerçekçi.
Gerçekçilik.
1- Toplumun ihtiyaçlarına cevap vermeyen kurumları, bazı prensip ve şekil değişiklikleri koyarak çağın seviyesine göre yeniden düzenlemedir.
2- Bozulmuş ya da bozulmaya yüz tutmuş bir düzeni iyileştirme, düzeltme.
Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetimde tuttuğu yol. Yönetme, düzenleme biçimi, düzen. Bir devletin yönetim biçimi.