Çağdaş. Asri.
Online İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Terimleri Sözlüğü
Çok büyük, çok iri, koskoca, koskocaman.
Koruma, yabancıların eline düşmesine engel olma.
Bir tutuma, bir görüşe, bir davranışa karşı olan, aykırı olan kimse. Aykırı.
Savaş. Siyasî ilişkileri keserek, birbirleri ile savaşa giren devletlerin askeri güçlerinin cephelerde çarpışması.
Savaşan, savaşçı.
Seven, sevgi besleyen, dost.
Çevre, yöre, etraf.
Özerklik, bir topluluğun kendi kendine yönetme hakkı, bir takım imtiyazlarla yönetilen eyalet.
Herhangi bir şeyi hatırlatmak, uyarmak amacıyla yazılan yazı.
Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan.
Alın yazısı, kader, yazgı.
Kutsal kavramlara bağlı.
Sözleşme.
Dayanma, karşı durma, karşı koyma, direnç, dayanırlık.
Rus-Japon Savaşı'nın en önemli muharebesi 20 Şubat-11 Mart 1905.
Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, erkli.
Ansızın gelen felaket, sıkıntı veren şey. Uğursuz.
Müjde, sevindiren söz.
Osmanlı yönetim örgütünde sancakların yöneticisine verilen ad.