Eğitim Sitesi

Yalnızlık Ve Acı Hüzün Şiiri

Yalnızlık Ve Acı Hüzün

O Islak saçları sanki rüzgarda raks ediyordu....

telleri buram buram mis kokuyor türkü tadında derin bir özlem çekiyordu.....

oysa ıslak dudakları sevgi kokuyordu,sevgiye aç yüzü hüzün doluydu....

bazı sözcükleri yutuyor bazı sözcükleri ise acı ve hüznün getirdiği keder ile haykırıyordu,çÜnkü yaşam doluydu....

o hüznün diyarlarında doğmuştu,düşlerini arıyordu hayalerine ulaşmak için.......



o nun adı yalnızlıktı,tek başına oturur,tek başına kalkar,tek başına düşünürdü...

bazende hayaler kurardı..

kendini mis kokulu bahçelerde zannederdi...

sevgiyi bulurdu o kısa süreli düşlerde bile....

mutlu oluyordu sonradan düşlerinin farkına varıp hüzünlü yaşama dönüyordu....



O nun adı yalnızlıktı kendisi ile birlikte hayaleri yıkılan bir kentin düşlerini kuruyordu......

Hüzünlü yüzünde o sıcacık tebesüm hiç eksik olmuyordu,düşlerini kurarken bile.....



bazen mistik bir yerde oturur,acı bir kahve içerdi,içerkende mavi gözlerinde damlacıklar akar,

farkına varmadan acı ile yoğrulmuş kahvenin içine karışır,derin bir anlam oluşurdu...

onun adı yalnızlıktı yaşamı ve insanları seviyordu,umutların bitiği yerde umutları arıyordu.....



onun adı yalnızlıktı dört tarafı surlarla çevrili kaderine teslim olmak istemiyordu....

yenilgiyi kabul etmezdi,bir gün kurduğu o düşlere ulaşacağını biliyordu........

Turan ERGÜL Şiirleri

  

eda bence daha güzeli olabilirdi ama yinede güzel..... 2008-12-03

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Turan ERGÜL Şiirleri:

Güneşin Çocuğu

Acı ve hüzün bana bakıyordu,gülümsüyordu,

Bazen bir yolcu oluyordu,yolunu bulamıyordu,

Bazende kendini arıyordu,ama hep kayboluyordu,

sevinçlerini yaşayamıyordu,denizin mistik kokan derinliklerine dalıp dalıp kayboluyordu,



oysa o güneşin çocuğuydu hüzünlü olsa bile mutluydu,

parlayan bir yıldızdı,çevresine devamlı ışık saçıyordu,

Yüzündeki mutlu yaşamı hep paylaşıyordu,acıları ise hep bir yere bırakır onsuz yaşamaya çalışırdı...

O derin bir yitikti,o güneşin çocuğuydu hüzünlü yaşayamazdı...

hayalerini düşlerinde yaşıyordu,

o yitik sözcüklere hep orada bir anlam veriyordu,

herzaman mutlu bir tablo çiziyordu oysa o hep mutsuzdu..

karamsarlık ve elemli yalnızlık yüzünden eksik olmuyordu,onunla yaşıyordu,onunla kalkıyordu,

O güneşin çocuğuydu,sessiz zamanların sesi oluyordu,

yalnızlıkların mutlu gölgesi,soğuk gecelerin mehtabı oluyordu,

sonbaharı terkeden,baharın başlangıcı oluyordu...



Gündüz ağlamazdı,oysa o hep gece ağlardı,

derin derin ağlardı,kimseler göremezdi,

gözyaşları bir sel olup bize akardı,

ama ne olursa olsun yaşamın gülümseyen yüzü olduğunu unutmazdı,

O güneşin çocuğuydu,aşklarıyla,acılarıyla,hüzünlü bakışlarıyla bize mutlu bir yarın olmaya,hayalerimize girmeye devam edecekti...

O güneşin çocuğuydu,çünkü bizi derin bir maviliğin ortasında rüzgarın uğultusu ile bir başımıza bırakamazdı...

O kadim diyarların hüzün kokan sessizliğiydi,hüzünle hüzünlenen,kederle kederlenen,aşkla şahlanan,ağlayan ile ağlayan,masum bir çocuktu,

yüzündeki çizgili tebesüm hiç bitmiyordu,

ÇÜNKÜ O GÜNEŞİN ÇOCUĞUYDU

Turan ERGÜL

Hüzünlü Çığlık

Aşkın dönmeyen yolcusu,



sen garip bir yolcu,



ben ise garip bir hancıyım bu diyarda,



sensiz bu şehirde umudu arıyorum,



ve sevgiliye uzun uzadıca bir bakış atıyorum,



yürekleri delen bir çığlık hissediyorum,



derinden....



kaybolan yılların hayali benliğimde canlanıyor,



ve ardı sıra gelen anılar,



yüreğimde acı bir tebesüm,



bir yağmur misali hüzünle karışan gözyaşları,



ve sevgiliye feryatlar başlıyor,



derken sessizliği bozan bir hoşçakal çığlığı,



ile irkiliyor matemli yüzüm....


Turan ERGÜL

Sevgiliye Hasret

hasretler özlenenin değerini öğretir,

sonra ne türküler avutur insani,

nede deniz,

nede yanan tütün kokusu...

sevmek özlemektir,

fedakarlık dersin ve susarsın


Turan ERGÜL

Yalnızlık Ve Acı Hüzün Şiiri