Eğitim Sitesi

Varlık Muamması Şiiri

Varlık Muamması

Ben hikmet şarabını yudum yudum içmişim,

Bir de sarhoş olmuşum, kendimden de geçmişim...

Aynada gördüğüm şey meğer bir hayâl imiş,

Varlık denizinde ben, muazzam bir hiçmişim.



Hepsi birer hayalmiş, gerçek sandığım işler...

Bir gölgeden ibaret, birer yalan imişler.

Onsekiz bin âlemden süzülüp de gelmişler,

Meğer kaderimi ben, irademle seçmişim.



Sade bir et değilmiş, bana verilen yürek.

Ölmeden evvel ölüp, hesabı vermem gerek.

"Elestü bi rabbiküm" hitabını bilerek

"Belî" deyip rabbime, benliğimden geçmişim.



Bir münadî melekle duyurmuş da sesini

Yüreğime üflemiş, aşk ile nefesini

Bu dünya cevherinin, bırakıp hevesini,

Okumuşum salâmı, kefenimi biçmişim.



Gel, dünya oyunundan vazgeç artık sen Turan,

Mürşidin Peygamberin, rehberindir ol Kur'an,

Kainatın sırrını oluk oluk akıtan

Hakikat çeşmesinden, ab-ı hayât içmişim.



Turan AKBULUT Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Turan AKBULUT Şiirleri:

Şehit Ve Annesi

Anne!

Tatlı rüyalar anneciğim…

Bu sabah uyandığında

“Bir rüya gördüm!” diyeceksin

“Rüyamda oğlumu gördüm!

Aslanımı, ciğerparemi,

yavrumu gördüm!”



ahh, canım annem!

Ne güzel okşardın saçlarımı…

Yanaklarıma sıcacık öpücükler kondururdun

Canımla beraber acırdı canın,

Sanki, ellerinde atardı yüreğim.

Ben hasta olsam senin için yanardı,

Üzüldüğümde yüreğin kanardı da

Belli etmemeye çalışırdın

Ama, hep o gizli gözyaşların

Ele verirdi seni…

Onu da ben belli etmezdim.



Anacığım!

Dilimde türkü gibiydin

Yanık mısralarım vardı senden yana

Adını andığımda yüreğim bir başka yanardı

Ana.

Senin yandığın gibi hani;

Adımı andığın zamanlarda…



Sen benim en temiz yanımdın,

Taze baharım gibiydin ana!

Seninle açardı güllerim,

Seninle yeşerirdi yollarım,

Sensiz ötmezdi bülbüller

Sensiz kokmazdı karanfiller

Senin olmadığın yerde

Her yanımı örümcekler sarardı benim

Senin tılsımlı nefesin beni canlandırırdı

Arınırdım, ak pak olurdu her yanım;

Senin elinin değdiği yerde…

Canım anam!

Gözümün nuru, gönlümün baharı anam!

Cennetler saklıydı senin ayaklarının altında…

İşte, ben gördüm o cenneti ana!



Kim getirdi sana o kara haberi bilmem!

Kim dedi “oğlun öldü!” diye

Ben ölmedim ki ana!

Bilmez mi o kara haberciler

Şehitler ölmezler!



Ben ölmedim ana!

Aha, yanı başındayım

Sen şimdi tatlı tatlı uyusan da

Ben hep geleceğim.

Sana dokunamadan,

Ellerini öpemeden,

Başımı dizine,

Yanaklarımı yanaklarına koyamadan

Sıcacık bir nefes bırakacağım yanı başına;

Beni her andığında…

Hadi, kaldır başını!

Soranlara “Ölmedi benim oğlum!” de,

Gerçi anacığım, eller bu sırrı bilmezler;

Şehitler ölmezler!



Sakın bir daha ağlama olur mu!

Sakın yüreğini dağlama!

Aman ha anam!

Sakın bir daha karalar bağlama!

Sen bir şehit anasısın…

Hani, hatırladın mı?

Beni uğurlarken evin kapısında

“Güle güle git oğul,

seni ben vatana kurban adadım

ya şehit, ya gazi ol!” demiştin…

bak yine sözünü tuttum senin

vatana siper oldu bedenim!



Kör kurşun yüreğime saplandığında,

Önce “Allah!” dedim

Sonra, adını andım ana!

Bir görmeliydin beni o anda,

Senin oğlun olduğumu bildi herkes,

“Öyle ananın böyle oğlu olur!” dediler

bedenimi yıkamadan toprağa verdiler…

hani, sen bilirsin ya anacığım,

Şehitler ölmezler!

Kurban olurum anam

Ağlama!

Yüreğini dağlama!

Sakın ha gözümün nuru

Karalar bağlama!

Yakışmaz sana karalar bağlamak,

Yakışmaz bir şehidin anasına ağlamak!



Yarın günlerden yirmibir ocak

Benim doğum günümdü hani…

Biliyorum, yine koşarak geleceksin yanıma

Fatihalar, Yasin-i Şerifler okuyacaksın

Ruhuma.

Senin de başında bembeyaz bir örtü olsun,

olur mu ana?

Mezar taşımın üstündeki kar kadar beyaz…

Ey benim güzel anam!

Yarın, başucumda otur biraz…

Turan AKBULUT

Gülüm

Böylece bırakıp gitmek var mıydı

Beni öksüz koyup gittin be gülüm

Bilmem ki bu dünya sana dar mıydı

Beni de canımdan ettin be gülüm



Hoca şimdi Yasin okuyor gülüm

Ayrılık sinemi yakıyor gülüm

Güller senin gibi bakıyor gülüm

Toprak tenin gibi kokuyor gülüm.



Böyle mi sözleşmiştik biz seninle

Görenler halime acıyor gülüm

Uzanıp da silsene ellerinle

Gözyaşım kabrine akıyor gülüm



Hoca şimdi Yasin okuyor gülüm

Ayrılık sinemi yakıyor gülüm

Güller senin gibi bakıyor gülüm

Toprak tenin gibi kokuyor gülüm.



Ben bu ayrılığa hazır değildim

Beni sen habersiz koydun be gülüm

Ben bu yalnızlığa razı değildim

Gittin de içimi oydun be gülüm



Hoca şimdi Yasin okuyor gülüm

Ayrılık sinemi yakıyor gülüm

Güller senin gibi bakıyor gülüm

Toprak tenin gibi kokuyor gülüm.



Bir haber vermez mi insan giderken

Hasretin kalbimi sıkıyor gülüm

Ayrılık haberin geldi beklerken

Yollarım kabrine çıkıyor gülüm



Hoca şimdi Yasin okuyor gülüm

Ayrılık sinemi yakıyor gülüm

Güller senin gibi bakıyor gülüm

Toprak tenin gibi kokuyor gülüm.

Turan AKBULUT

Muhtacım

Her sabah yeni baştan yolunu gözlüyorum

Nerdesin?Yine yoksun! Seni çok özlüyorum…



Merhametin varsa gel, birazcık acı bana!

Yüreğim dayanmıyor hiç senin yokluğuna…



Bir bilsen ne kadar çok ihtiyacım var sana

Güneş aydınlatmıyor, gözlerin lazım bana…



Saklama ne olursun gözlerini gözlerimden,

En değerli hazinemi sakın alma elimden.



Atmaz durur yüreğim, senini şavkın vurmadan

Çevrende dönüyorum görmez misin durmadan…



Ben ay misali her an mecburum ışığına…

Sensiz kimse şahit olmaz benim varlığıma.



Gel, her gün yeniden doğ, hayat ver şu dünyama…

Zira var olmak için, muhtacım varlığına.

Turan AKBULUT

Varlık Muamması Şiiri