Eğitim Sitesi

Töre Şiiri

Töre

Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü

Evin gözbebeği

Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde

Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle

Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu

O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya

Büyükler söz verdi namus temizlenecekti

Yoksa ne derlerdi konu komşuya

Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne

Bir candan daha değerli değillerdi ama

Namus vardı ya ortada

Aradılar buldular haber saldılar töreden

İnanmadı biliyordu da inanamadı

Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine

Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye

Aslında şaşırmadı da inanamadı

Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi

Hayır demedi olacakları bile bile

Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi

Yirmibir bıçak darbesi tam can evine

Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona

Korumaya çalıştı olabildiğince

İki ay sonra bir kızı olacaktı

Kim dinlerdi ki onu töre namus varken

Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta

Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa

Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı

Yürekten midir bilinmez ama

Kime ne ki can benim töre benim namus benim

Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa

Elif KAYA Şiirleri

  

nisa süper
2009-02-11

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

Tohumcuk

Bir yerlerde saçılmış bir avuç toprakla tohumcuk

Toprak susuz tohum susuz ümitsiz

Ne yok oldular ayaklar altında

Ne can buldular karanlık kuytu köşelerde

Susuzluğa bulunmuşluğa inat

Direndiler yıllarca yeşerme arzusuyla

Bir gün bir yağmurla fırtına

Karıştırdı tohumu toprağa

Islandılar bir damlada



Toprağa tutundu tohum

Ağırdan ağırdan gizlice

Yeşerdi kendince için için

Filizlendi oracıkta

Kök saldı boylandı

Yapraklandı çiçeklendi zamanla

Kuru bir tohum kuru bir toprakta

Can oldu bir damlacık can suyuyla

Hayat oldu yaşam oldu

Bir avuç toprak bir tohumcuk bir damla can suyu

Ümidin bittiği yerden yeni bir ömür oldu


Elif KAYA

İhanet

Yürek bir başka bu gece

Kırdı saflığın duvarlarını

Gecenin zifiri karanlığında

Utançlar aydınlattı varlığını

Utanıyor kendinden

Utanıyor ihanetinden



Çarpıyor yine deli deli

Ha gitti ha gidecek gibi

Sanki gizlenecek yer bulabilecek gibi

Gözler yalancı yürek yalancı

El yabancı ten yabancı ben yabancı

Yalancıdan yar olmak gibi



Dokunuşa korkup titreyen beden

Eriyip yok olup gidecek gibi

Gözyaşları oluk oluk akarken yüreğine

Ten bir başka bende ben bir başka tende



İhanetin en temizinden en büyüğünden

Kendine ihanet inadına ihanet

Yalanlarına inanmak en yalanından



Susmak binlerce kelimeyi boğazına düğümleyip

Yüreğini susturmak en suskunundan

Haykırışlar en sessizinden

Direnmek en dirençsizinden

Başkaldırmak en boğun eğmişinden

Kendini zincire vurmak en narininden



Esiri olmak ihanetin yalanın en tutuklusundan

En ihanetinin en yalanının en çaresizinden

Barışmak yaşamak en mücadelesizinden

Kabullenmek katlanmak en kabulsüzünden

Bitmek bitirmek en tükenmişinden





Elif Kaya


Elif KAYA

Bu Gün

Bu gün unutmak istedim seni sana inat

İnandırmak için kendimi

Sensiz de mutlu olabileceğime

Sinemaya gittim sahili dolaştım

Dalgaların kuşların sesini dinledim

Martıları yakamozları

Gün doğum ve batımını izledim

Gökyüzündeki renkleri saydım

Tablolar yaptım rengarenk renk

Seninle ya da sensiz ne fark ederdi ki

Nasıl olsa ben değil miyim?

Denize âşık gök yüzüne tutkun olan

Ben değil miydim mutluluktan boğulan

Ne fark ederdi ki Seninle ya da sensiz

Ama biliyor musun sensiz ben değilmişim

Ben seninle benmişim

Şimdi deniz boş gökyüzü boş

Meğer ben sensiz bomboşmuşum

Ben seninle sarhoşmuşum bir tanem


Elif KAYA

Töre Şiiri