nisa süper
2009-02-11
Töre
Küçücük bir kız vardı mavi iri gözlü
Evin gözbebeği
Yıllar geçti kocaman gelinlik kız oldu tam onbeşinde
Büyükler karar verdi anlaşıldı altmışında dedeyle
Hayır olmaz dedi kim dinlerdi ki onu
O da kaçıverdi öylesine yirmisinde delikanlıya
Büyükler söz verdi namus temizlenecekti
Yoksa ne derlerdi konu komşuya
Nasıl bakarlardı elalemin yüzüne
Bir candan daha değerli değillerdi ama
Namus vardı ya ortada
Aradılar buldular haber saldılar töreden
İnanmadı biliyordu da inanamadı
Nasıl kıyarlardı ki gözbebeklerine
Kardeşi geldi yanına elinde kocaman bir hediye
Aslında şaşırmadı da inanamadı
Hadi gezelim biraz bahçede kiraz toplayalım dedi
Hayır demedi olacakları bile bile
Kardeşi oracıkta verdi hediyeyi
Yirmibir bıçak darbesi tam can evine
Yalvardı bebeğime vurma kıyma ona
Korumaya çalıştı olabildiğince
İki ay sonra bir kızı olacaktı
Kim dinlerdi ki onu töre namus varken
Bir köy yasta kuşlar ağaçlar yasta
Kirazlar kan ağladı bu acımasızlığa
Haber saldılar babaya namus temizlendi töre kazandı
Yürekten midir bilinmez ama
Kime ne ki can benim töre benim namus benim
Lanetler olsun böyle töreye böyle namusa
Elif KAYA Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Elif KAYA Şiirleri:
Bir yerlerde saçılmış bir avuç toprakla tohumcuk
Toprak susuz tohum susuz ümitsiz
Ne yok oldular ayaklar altında
Ne can buldular karanlık kuytu köşelerde
Susuzluğa bulunmuşluğa inat
Direndiler yıllarca yeşerme arzusuyla
Bir gün bir yağmurla fırtına
Karıştırdı tohumu toprağa
Islandılar bir damlada
Toprağa tutundu tohum
Ağırdan ağırdan gizlice
Yeşerdi kendince için için
Filizlendi oracıkta
Kök saldı boylandı
Yapraklandı çiçeklendi zamanla
Kuru bir tohum kuru bir toprakta
Can oldu bir damlacık can suyuyla
Hayat oldu yaşam oldu
Bir avuç toprak bir tohumcuk bir damla can suyu
Ümidin bittiği yerden yeni bir ömür oldu
Elif KAYA
Yürek bir başka bu gece
Kırdı saflığın duvarlarını
Gecenin zifiri karanlığında
Utançlar aydınlattı varlığını
Utanıyor kendinden
Utanıyor ihanetinden
Çarpıyor yine deli deli
Ha gitti ha gidecek gibi
Sanki gizlenecek yer bulabilecek gibi
Gözler yalancı yürek yalancı
El yabancı ten yabancı ben yabancı
Yalancıdan yar olmak gibi
Dokunuşa korkup titreyen beden
Eriyip yok olup gidecek gibi
Gözyaşları oluk oluk akarken yüreğine
Ten bir başka bende ben bir başka tende
İhanetin en temizinden en büyüğünden
Kendine ihanet inadına ihanet
Yalanlarına inanmak en yalanından
Susmak binlerce kelimeyi boğazına düğümleyip
Yüreğini susturmak en suskunundan
Haykırışlar en sessizinden
Direnmek en dirençsizinden
Başkaldırmak en boğun eğmişinden
Kendini zincire vurmak en narininden
Esiri olmak ihanetin yalanın en tutuklusundan
En ihanetinin en yalanının en çaresizinden
Barışmak yaşamak en mücadelesizinden
Kabullenmek katlanmak en kabulsüzünden
Bitmek bitirmek en tükenmişinden
Elif Kaya
Elif KAYA
Bu gün unutmak istedim seni sana inat
İnandırmak için kendimi
Sensiz de mutlu olabileceğime
Sinemaya gittim sahili dolaştım
Dalgaların kuşların sesini dinledim
Martıları yakamozları
Gün doğum ve batımını izledim
Gökyüzündeki renkleri saydım
Tablolar yaptım rengarenk renk
Seninle ya da sensiz ne fark ederdi ki
Nasıl olsa ben değil miyim?
Denize âşık gök yüzüne tutkun olan
Ben değil miydim mutluluktan boğulan
Ne fark ederdi ki Seninle ya da sensiz
Ama biliyor musun sensiz ben değilmişim
Ben seninle benmişim
Şimdi deniz boş gökyüzü boş
Meğer ben sensiz bomboşmuşum
Ben seninle sarhoşmuşum bir tanem
Elif KAYA