Eğitim Sitesi

Topal Tavşan Şiiri

Topal Tavşan

'Güzel yurdumun cayır cayır yanan ormanlarının ağıtıdır.'



Ben bir tavşandım şu yamaçta,

Makiler, fundalıklar, zeytinlikler,

Baharda başka, kışta başka.

Avcıyı, köpeği görsek de ara sıra,

Çoğalırdık onların inadına…

Yıldan yıla…



Karşımda masmavi bir deniz,

Arkamda yemyeşil orman,tertemiz…

Ne soran vardı, ne izleyen,

Orman geçilmezdi sincap, tavşan ve tilkiden…

Kokardı nane, kekik, püren…



Kara gözlüklü birkaç adam,

İndiler horuldayan bir arabadan.

Ölçtüler, biçtiler kıyıyı,

Dikildi peş peşe yazlıklar,

Ne bük kaldı, ne sazlıklar!

İnmek haram oldu bize denize,

Kaçtık her gün bir adım geriye…



Kaçarken karanlık bir gecede,

Bir araba farlarını dikti bize,

Ben yavrularıma hamileydim,

Beni korumak için sevgili eşim,

Araba onu hunharca ezdi,

Unutamam çırpınan halini…

Bacaklarından tutup cansız bedenini,

Akşam içkiyle yediler etini…

Ben o cinayette topal kaldım,

Şu daracık çalılıkta yavruladım…



Yine bir gün o adamlar,

Ormana pis pis baktılar.

İçime girenler girdi,

İnsanoğlu ne bilsin bu derdi..!

Biri dedi: “Başkan bizimle akraba,

Açılırsa burası bir gün imara,

Ne güzel villalar kurulur,

İşte deniz manzarası budur!

Satarız zengin bir yabancıya,

Para demem ben o zaman paraya…! ”



Bir gün nasıl oldu bilmedim,

Bir yangın çıktı çalılıkta,

Dev alevlerin dili uzandı,

Dört yanımı ateş sardı,

Börtü böcek avaz avaz ağladı,

Çalıların, meşelerin, zeytinlerin feryadı,

Karşı dağlarda yankılandı…



Koşmayı bilmez ki yavrularım,

Bir onlara, bir yangına bakarım.

Kaçtım kurtuldu ya canım,

Neye yarar kavruldu canlarım…



İnsanlar balta kürek koşuştu,

Kiminin etekleri tutuştu.

Mal maşat derdine düştü,

Kimi arabasını bindi, kaçtı,

Kimi kucakladı çantasını.



Biri acı acı öttürdü düdüğü,

Pır pır eden biri gökten su püskürttü…

Dediler:“Evlere varmadan söndürüldü…”

Sardı her yanı kül örtü…

Sonunda suçlu bulundu,

O da bizim çobanın sümüklü çocuğu (!)



Ey medeniyet yapacağın bu muydu?

Şimdi cebin para ile doldu mu?



Ey yeri göğü yaratan Allah’ım!

Kalmadı mı ekmeğim, rızkım

Benim neydi günahım..?

Şimdi dünyada yapayalnızım…

Hani benim eşim, yavrularım,

Fışır fışır esen ormanım,evim,barkım..?



Denizli, 27.04.2006

Veli AYKAR Şiirleri

  

mehtap bence cookk güzel en acıklı yeri ise 4.kıta cok beyen dim
ödevim icin girmistim cok uzun oldugu için 4 kıta yazdım
2009-03-26

MERYEM bence çok güzel ama çok uzun yaaaaaa 2008-12-24

FEHMİ GÖÇMEN ELLERİNE SAĞLIK,DUYGULARIN KALEMİNDE DİL BULMUŞ,TEBRİK EDER SAYGILARIMI SUNARIM. 2008-02-07

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Veli AYKAR Şiirleri:

Meyvelerin Dili

Ana yurdum Amasya.
İster ısır, ister soy,
Gel arkadaş tadıma doy.
Bil bakalım ben kimim?
Al yanaklı biriyim...
...
İçim dışım vitamin
Finike Antalya, Mersin
Her derde çare dersin,
Bilin bakalım ben kimim?
Şapur şupur beni yersin...
...
Yerim yurdum yeşil Bursa,
Anarsın beni kış olursa,
Gecemi masalla doyursa.
Bilin bakalım ben kimim?
Yerken yandı ağzım dilim...
...
İzmir’de ünüm bitmez,
Antep’te oldum pekmez,
Salkım salkım kim yemez!
Bilin bakalım ben kimim?
İster kuru, ister yaş yiyin...
...
Şeftali benim dayım,
Malatya’dan beri yoldayım.
Yerken bilinsin aman sayım!
Bilin bakalım ben kimim?
Zerdalinin ikiziyim...
...
Benim köyüm güzel Honaz,
Beni yiyen hiç doymaz,
Vişneye benzerim biraz.
Bilin bakalım ben kimim?
Aman yutulmasın çekirdeğim...
...
Diyarbakır olmuş ilim,
Kestiler beni dilim dilim,
Kavun ile yere serildim,
Bilin bakalım ben kimim?
Kan kırmızı benim rengim...
...
Giresun’da yeşil daldım,
Dünya’ya ün saldım.
Hem şeker, hem balım.
Bilim bakalım ben kimim?
Sert kabuklu bir meyveyim...
...
Kimi sulu, kimi etli
Pek çok lezzetli
Yerli malı kullananın
Ülkesi olur bereketli...

Veli AYKAR
12.12.2012

Veli AYKAR

Topal Tavşan

'Güzel yurdumun cayır cayır yanan ormanlarının ağıtıdır.'



Ben bir tavşandım şu yamaçta,

Makiler, fundalıklar, zeytinlikler,

Baharda başka, kışta başka.

Avcıyı, köpeği görsek de ara sıra,

Çoğalırdık onların inadına…

Yıldan yıla…



Karşımda masmavi bir deniz,

Arkamda yemyeşil orman,tertemiz…

Ne soran vardı, ne izleyen,

Orman geçilmezdi sincap, tavşan ve tilkiden…

Kokardı nane, kekik, püren…



Kara gözlüklü birkaç adam,

İndiler horuldayan bir arabadan.

Ölçtüler, biçtiler kıyıyı,

Dikildi peş peşe yazlıklar,

Ne bük kaldı, ne sazlıklar!

İnmek haram oldu bize denize,

Kaçtık her gün bir adım geriye…



Kaçarken karanlık bir gecede,

Bir araba farlarını dikti bize,

Ben yavrularıma hamileydim,

Beni korumak için sevgili eşim,

Araba onu hunharca ezdi,

Unutamam çırpınan halini…

Bacaklarından tutup cansız bedenini,

Akşam içkiyle yediler etini…

Ben o cinayette topal kaldım,

Şu daracık çalılıkta yavruladım…



Yine bir gün o adamlar,

Ormana pis pis baktılar.

İçime girenler girdi,

İnsanoğlu ne bilsin bu derdi..!

Biri dedi: “Başkan bizimle akraba,

Açılırsa burası bir gün imara,

Ne güzel villalar kurulur,

İşte deniz manzarası budur!

Satarız zengin bir yabancıya,

Para demem ben o zaman paraya…! ”



Bir gün nasıl oldu bilmedim,

Bir yangın çıktı çalılıkta,

Dev alevlerin dili uzandı,

Dört yanımı ateş sardı,

Börtü böcek avaz avaz ağladı,

Çalıların, meşelerin, zeytinlerin feryadı,

Karşı dağlarda yankılandı…



Koşmayı bilmez ki yavrularım,

Bir onlara, bir yangına bakarım.

Kaçtım kurtuldu ya canım,

Neye yarar kavruldu canlarım…



İnsanlar balta kürek koşuştu,

Kiminin etekleri tutuştu.

Mal maşat derdine düştü,

Kimi arabasını bindi, kaçtı,

Kimi kucakladı çantasını.



Biri acı acı öttürdü düdüğü,

Pır pır eden biri gökten su püskürttü…

Dediler:“Evlere varmadan söndürüldü…”

Sardı her yanı kül örtü…

Sonunda suçlu bulundu,

O da bizim çobanın sümüklü çocuğu (!)



Ey medeniyet yapacağın bu muydu?

Şimdi cebin para ile doldu mu?



Ey yeri göğü yaratan Allah’ım!

Kalmadı mı ekmeğim, rızkım

Benim neydi günahım..?

Şimdi dünyada yapayalnızım…

Hani benim eşim, yavrularım,

Fışır fışır esen ormanım,evim,barkım..?



Denizli, 27.04.2006


Veli AYKAR

Ders Başladı

"Derslerden, ödevlerden bunalan ,birbiriyle yarışmaktan usanan sevgili öğrencilerime…”





On dakikalık dinlenme,

Size yeter artar deme.

Daha bitmeden tekerleme

Zil çaldı ,öğretmenim..



Diyeceksin ders matematik,

Olmalıymışız her an dakik,

Problemler de karizmatik,

Kafam karıştı, öğretmenim…



Havuzları dolduranlar boşaltsın,

Ters işlemin Allah canını alsın !

Hızları da sürücüler hesaplasın,

Çişim geldi ,öğretmenim.



Bahçede ötüşür kuşlar,

Kırlarda kelebekler ,arılar

Ne yüklem sorar,ne özne arar,

Kim çıkardı bunları ,öğretmenim..



Bize Keloğlan masalı anlat,

Bir de Hoca fıkrası patlat,

İstemiyoruz asık surat,

Güldür bizi, öğretmenim…



Akşam babam gazete okur,

Anneminki hep dedikodudur.

Bana derler: “Derse otur !”

Bitmez ödevler ,öğretmenim…



Çelik-çomak, bez bebeğiniz,

Sokaktı, bahçeydi yeriniz,

Yoktu ne tost ne de testiniz,

Çocukluk sizinki ,öğretmenim…



Param çok, oyuncaklarım var,

Ama bir odacık bana dar,

Tehlike dolu sokaklar,

Bizimkisi hapislik öğretmenim…



16.03.2006

Aykar Veli

Özel Pev İlköğretim okulu öğretmeni-Denizli


Veli AYKAR

Topal Tavşan Şiiri