yorumcu çoookk süper (uğurlu sayım 93) 2006-05-31
Sıcak Afrikanın Siyah Ağıdı
Önce ellerinde İncil
Sonra omuzlarında tüfekle geldiler.
Evleri,ekinleri bizim olan topraklara
Uzak ülkelerin uğursuz insanları
Ne hakla geldiler anam
Ne hakla geldiler?
***
Allah bir dediler inanıverdik
Anlatmadılar kullar arasındaki farkı.
Zulüm üstüne zulüm yığdılar
Korku üstüne korku
Siyah derili insan öğüttü dur-durak bilmeden
Kurdukları medeniyet çarkı.
***
Misafir olmak, dost olmak dururken
Şart mıydı ellerinde silah olması?
Bizde de vardı iki el,iki ayak,iki göz
Bizimde yüreğimiz vardı,sevmesini bilirdik
Suç muydu derilerimizin siyah olması?
***
Dövdüler, vurdular, sürdüler
Öz çocuklarımızı öpüp koklayamadık.
Erkeklerimiz kadınsız, kadınlarımız kocasız kaldılar
Bize ait olan her şeyimizi
Yeni efendilerimiz aldılar
Namusumuzu bile saklayamadık.
***
Günü yok, ayı yok, yılı yok her zaman
Gökyüzünü kızıla boyadı akıttıkları kan
Köle yaptılar bizleri beyaz medeniyete
Götürdüler madenlerimizi, meyvelerimizi, çocuklarımızı
Ve işte onlardan geriye kalan:
Boş bir kilise
Taş bir kula
Bronz bir çan...
***
Gel bunları da götür gideceğin yerlere
Adaletsiz medeniyetin babası
Ölçüsü menfaat olan
Beyaz insan...
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Giden bayramlardan almadık bir tat
Gardaş bu senenin bayramı nasıl?
Şenay'larda bayram her gün,her saat
Elif'in Döne'nin bayramı nasıl?
İçinde boğulduk derdin acının
Uykusu bitmedi şeyhin,hacının
Üç gardaşı şehit veren bacımın
Oğulsuz ananın bayramı nasıl?
Neşe topuğumda, elem boynumda
Sen çoğunu anla, ben az deyim de
Kim öldü,kim kaldı garip köyümde
Ya bizim hanenin bayramı nasıl?
Dert deşmek değildir gayem niyetim
Düşündükçe sızlar kemiğim etim
Gelini dul kalmış,torunu yetim
Ak saçlı ninenin bayramı nasıl?
Hangi eller sürer suçluyu suça
Güdümlü başların destesi kaça
Kimler zorlanıyor gönülsüz göçe
Bos kalan binanın bayramı nasıl?
İşkence altında ezilen canlar
Masum yiğitlerle dolu zindanlar
Ses verin mezardan ulu sultanlar
Yusuf’un Kenan’ın bayramı nasıl?
Bizden sandığımız bize yabancı
Görünen simalar göze yabancı
Kabukta bayram var, öze yabancı
Söyleyin mananın bayramı nasıl?
Sabahtan haber yok,ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir,Kabil,Kerkük hasret bahara
Kudüs'ün,Sina'nın bayramı nasıl?
Ayşe’nin bayramı gözyaşı,firak
Sultan’ı derdiyle bas basa bırak
Sormadan geçemem etmişim merak
Nükhet'in,Nana'nın bayramı nasıl?
Mücahid maddeye yapar akını
Devrimci soygundan tutar yükünü
Biz toprağa verdik Hikmet Tekin'i
Katil'in Zana'nın bayramı nasıl?
Doğduğundan beri çamlar deviren
Ekranda iftira,yalan savuran
Salyası, ülkeyi göle çeviren
Boynuzlu dananın bayramı nasıl?
Abdurrahim KARAKOÇ
Ben nefret eyledim sizin gerçekten
Yalanı severim, yalanı gayri
Tiksindim bülbülden, gülden çiçekten
Yılanı severim, yılanı gayri
Yıllarca boş yere canımı sıktım
Nihayet yol buldum çığırdan çıktım
Beyden efendiden sayından bıktım
Ulanı severim ulanı gayri
Sapıtmış bu diye beni yeriniz
Hakkımda bin türlü hüküm veriniz
Omuzumda yüktür dirileriniz
Öleni severim öleni gayrı
Abdurrahim KARAKOÇ
Ya Rab, bu hasrete can dayanmıyor
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Her adımda bir engel var salmıyor
Zaman kısa bin yorgunum yol uzun
Mümkün mü bu yolda maksuda ermek
Mümkün mü sılada dost yüzün görmek?
Aşıka ar gelir geriye dönmek
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Çekilmez bir selek vurdun arkama
Şaşırdım yollarda kaldım aksama
Umudum her zaman bakidir amma
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Sevip sevilmemek varsa kaderde
Hangi doktor ilaç verir bu derde?
Hastayım susuzum gurbet illerde
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Ey hanlar halkeden Hancı Hancı!
Bir yudum askınla doğdu bu sancı
Ey fakir ekmeği Mümin inancı!
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun.
Abdurrahim KARAKOÇ