Sensizlik
SENSİZLİK
SENSİZLİK
Sen gittikten sonra,
Yoktu; Yoktu takvimlerimde günler,
Sadece sen vardın koparılan her günümde.
Sensizliği gördüm, sensizliği kopardım,
Takvim yapraklarından.
Sensizliği soluyup,sensizliği yaşadım.
Sen; Ah sen, sensizliği yaşattın.
Sensizlik düştü şuralarımdan.
Sonra eklenmeye başladı sensizlikler,
Üstüste yığıldı sessizlikler,
Biriktirdim sensizlikleri isim koymadan,
Adına ne hasret diyebildim,
Adını ne sevgi koyabildim,
Sadece kaldı sensizlikler....
Sonra yıllara kattım sensizliği,
Günlere ekli belirsizliği,
Hayalle gerçek arası,
Kayıp günlerimin sevgilisi,
Yaprak yaprak koparılan sen,
Takvim takvim koparılan sen,
Sadece bir sefer yaşadığım
Bu ömrüme katamadığım,
Gizli yaramsın sen...
Eksik kalansın sen...
Adem ÖZEL (SORGUNLU)
Adem ÖZEL Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Dönen Namert Olsun
DÖNEN NAMERT OLSUN
Sabır bitti, bittim artık,
Sen kal, yol benim olsun,
Kararlıyım, dönmem artık,
Geri dönen namert olsun.
Yalamam tükürdüğümü,
Seni bende bitirdiğimi,
Neler görüp geçirdiğimi,
Bil, unutan namert olsun.
Bağır, ağla, yol saçını,
Taş duvara, vur başını,
Yağmur gibi , gözyaşını,
Dönüp silen namert olsun.
Yaktım artık gemileri,
Kayıkları,kürekleri,
Kumsalları,sahilleri,
Gezip,gören namert olsun.
Adem ÖZEL (Sorgunlu)
Adem ÖZEL
Hapset Gözlerine Beni
Kur gönlünde mahkemeni
Ey vefasız,
Yanlarımda jandarma,vicdanın,
Kollarımda kelepçe,insafın,
Boynum eğik öne doğru,
Suskunum,
Pişmansız suskunum.
Ne sorarsan sor,
Ne söylersen söyle,
İnkarım yok ki!
Suçluyum işte.
Sevdim…….
Hemde kocaman sevdim.
Öyleyse suçumda büyük olmalı,
Günahımda büyük olmalı.
Koy beni zindan karası gözlerine,
Yusuf’un eyle…Işıksız...
At beni zindan karası gözlerine,
Mahkumun eyle…Katıksız...
Hapset gözlerine beni,
Bırak kalayım,minnetimdir,
Kalıp öleyim,cennetimdir.
Kilitle at anahtarını, gocunurmuyum,
Kalsam kırk yıl gözlerinde, avunurmuyum.
Hapset gözlerine beni.
Adem ÖZEL (SORGUNLU)
Adem ÖZEL
Makbuldur
MAKBULDUR
Kışın karlı olanı,yiğidin yarlı olanı makbuldur.
Arının ballı olanı, peteğin yerli olanı makbuldur.
Yiğide yar olanı, gönüle can olanı makbuldur.
Ürünün bir olanı, ekince bin olanı makbuldur.
Atın genç olanı, rengide kır olanı makbuldur.
Mesleğin tasalısı , yanında paralısı makbuldur.
Hanımın işvelisi, birazda cilvelisi makbuldur.
Kara keçinin etlisi, sağınca sütlüsü makbuldur.
Suyun berrak olanı, yeri kaynak olanı makbuldur.
Adamın iş bileni, rehberin iz bileni makbuldur.
Hastanın yer bileni,hekimin dert bileni makbuldur.
İnsanın çalışanı, işine alışanı makbuldur.
İşin hummalısı, başlarken dualısı makbuldur.
Hasretin cefalısı,dostun vefalısı makbuldur.
Görende az bilen,duyanda söz bilen makbuldur.
Hamamın kurnalısı,tavuğun yumurtalısı makbuldur.
Harmanın dirgeni, odunun gürgeni makbuldur.
Ayvanın etlisi, elmanın tatlısı makbuldur.
Yüksek yerde seyran,tarlada ayran makbuldur.
Dağ başında boran,yiğit yanında yaren makbuldur.
Ben bu kadar yazdım,aslında okuyan makbuldur.....
Okuyanın gönlü hoş olsun....Herkese Selamlar...
Adem ÖZEL (SORGUNLU)
Adem ÖZEL