Sen De Bir Kulsun
Senin kaşlarınla, senin gözünle
Vurulan da bir kul, sen de bir kulsun.
Senin izanınla, senin sözünle
Darılan da bir kul, sen de bir kulsun.
Senin endamına, senin nazınla
Senin şiirine, senin yazınla
Senin ikiyüzlü körpe kuzunla!
Sarılan da bir kul, sen de bir kulsun.
Senin bu işveli nazın yüzünden
Kadir bilmez fodul sözün yüzünden
Hiç gülmeyen ablak yüzün yüzünden
Yorulan da bir kul, sen de bir kulsun.
Kendini beğenir keşiği sürmez
Aklın havalarda beşiği örmez
Gözün hep yukarda eşiği görmez
Durulan da bir kul, sen de bir kulsun.
Kimse taş üstüne tohum ekemez
Söz ki taştan ağır, filler çekemez
Hırslı gözler bir damla yaş dökemez
Kırılan da bir kul, sen de bir kulsun.
Keşik: Sıra
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Vefasız
Bir yürek ki buruk artık şahlanmaz
Tut ki; her taraf şen, mekân yazlıktır…
Deliden ders alır, veliyi anmaz
Gönül ki buz tutar, yer ıssızlıktır…
Semazen edalı, mahmur gözlüden
Fesat düşünceli, çirkef sözlüden
Hilekâr, riyakâr, ikiyüzlüden,
Sürü çokluktansa makbul azlıktır…
İnsana insanlık, tevazu gerek
Hakka kul olunur boyun eğerek
Önüne geleni iğneleyerek
Sivrisinekliğin yeri sazlıktık…
Vaktidir ölmeden ölün istedim
Yazdım, halinize gülün istedim
Bilemiyorsanız bilin istedim
Ahde vefasızlık imansızlıktır!
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Onun Sevgisi....
__Ona MSN de irticalen dedim ki! _
Yıllar oldu sen gideli bilirsen
Yediğimiz aşımıza zam düştü.
Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen
Bina çöktü, başımıza dam düştü.
Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var
Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var
Şimdi yâdımızda Deli Dudu var
Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.
İster “oh” de, ister anla halimi
Bu ayrılık büker oldu belimi
Kapadım ağzımı, kıstım dilimi
Arsız gönül kurşunlara ram düştü.
Maviye meylettim, sarıya küstü
Mora gönül koydum, aka gün kesti
Duygularım bu kez zamansız esti
Deli poyraz kavuruyor sam düştü.
Kötü ne olacak iyilik baygın.
Artık sokaktaki kediler saygın.
Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.
Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.
Melül, mahzun bakmak iyilik ise.
Neden sakalını kazıtır köse?
Böyle “iyi günler” sade desise.
Sen gideli gönlümüze gam düştü.
Artık azca düşüyorum hataya
Çünkü halim yazmıyorum siteye
Yavaş yavaş gidiyoruz öteye
Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Size Bıraktım
Topalı haberci, körü kılavuz
Tutanlar gözü de size bıraktım.
Lağım tortusuyla dolu bir havuz
Batanlar tuzu da size bıraktım.
Niyeti pakılar, sevdası kirler
Ameli bozuklar, yüzü mücbirler
Mukavva adamlar, karton şairler
Atanlar yazı da size bıraktım.
Bulmuşsun geceyi uyu ha uyu
Çiçeklere dökme aman bu suyu
Hakikatten uzak süfli arzuyu
Satanlar izi de size bıraktım.
Dediğim sanadır, sanadır, alın
Yere gelmiyorsa arlanmaz alın
Baykuş özentili, nasırı kalın
Kotanlar düzü de size bıraktım.
Devenin tafrası, atın sidiği
Gözüne sokmalı gergefi, iği
Nefse cilve katan her çirkefliği
Yutanlar sözü de size bıraktım.
Maymun iştahına zikri ayanlar
Şu kış uykusundan uyanmayanlar
Hakikat adına dayanmayanlar
Bitenler közü de size bıraktım.
Dili meymenetsiz, cebinde cukka
Altında yumurta biri bin okka
Zilletteki nefis yüzünden Hakka
Çatanlar sazı da size bıraktım
Okka okka, batman batman sözleri
Tükürsen de kızarmaz ki yüzleri
Atlas karşısında kaputbezleri
Ketenler yüzü de size bıraktım.
İkiyüzlülük yap, baş salla oh de
Vefayı bırakıp sırt dönüp ahde
Mucuğu, gülüşü, öpüşü sahte
Tütenler nazı da size bıraktım
Tıngırtıya kaşık ile koşanı
Tanımam mı burnundadır nişanı
Etrafımda işte her perişanı
Katanlar azı da size bıraktım.
Biliniyor aslen gönül eyleri
Görmüş müdür şarkımızda köyleri!
Kolhoz paşaları, şerik beyleri
Ötenler cazı da size bıraktım.
Murat, olmak ise malum basında
Çokları feryatta, yokun yasında
Fındık zadelerin gam tarlasında
Yatanlar sizi de size bıraktım.
Aradığım sade hakka uyanı
Sağduyuya telsim tarafı, yanı
Elinin tersiyle şöhreti şanı
İtenler özü de size bıraktım
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ