Hanım SARIKAYA yüreğinize sağlk hocam çook mükemmel bi şiir diksiyon sınavnda okcm inş... 2012-03-03
Şehit Ve Annesi
Anne!
Tatlı rüyalar anneciğim…
Bu sabah uyandığında
“Bir rüya gördüm!” diyeceksin
“Rüyamda oğlumu gördüm!
Aslanımı, ciğerparemi,
yavrumu gördüm!”
ahh, canım annem!
Ne güzel okşardın saçlarımı…
Yanaklarıma sıcacık öpücükler kondururdun
Canımla beraber acırdı canın,
Sanki, ellerinde atardı yüreğim.
Ben hasta olsam senin için yanardı,
Üzüldüğümde yüreğin kanardı da
Belli etmemeye çalışırdın
Ama, hep o gizli gözyaşların
Ele verirdi seni…
Onu da ben belli etmezdim.
Anacığım!
Dilimde türkü gibiydin
Yanık mısralarım vardı senden yana
Adını andığımda yüreğim bir başka yanardı
Ana.
Senin yandığın gibi hani;
Adımı andığın zamanlarda…
Sen benim en temiz yanımdın,
Taze baharım gibiydin ana!
Seninle açardı güllerim,
Seninle yeşerirdi yollarım,
Sensiz ötmezdi bülbüller
Sensiz kokmazdı karanfiller
Senin olmadığın yerde
Her yanımı örümcekler sarardı benim
Senin tılsımlı nefesin beni canlandırırdı
Arınırdım, ak pak olurdu her yanım;
Senin elinin değdiği yerde…
Canım anam!
Gözümün nuru, gönlümün baharı anam!
Cennetler saklıydı senin ayaklarının altında…
İşte, ben gördüm o cenneti ana!
Kim getirdi sana o kara haberi bilmem!
Kim dedi “oğlun öldü!” diye
Ben ölmedim ki ana!
Bilmez mi o kara haberciler
Şehitler ölmezler!
Ben ölmedim ana!
Aha, yanı başındayım
Sen şimdi tatlı tatlı uyusan da
Ben hep geleceğim.
Sana dokunamadan,
Ellerini öpemeden,
Başımı dizine,
Yanaklarımı yanaklarına koyamadan
Sıcacık bir nefes bırakacağım yanı başına;
Beni her andığında…
Hadi, kaldır başını!
Soranlara “Ölmedi benim oğlum!” de,
Gerçi anacığım, eller bu sırrı bilmezler;
Şehitler ölmezler!
Sakın bir daha ağlama olur mu!
Sakın yüreğini dağlama!
Aman ha anam!
Sakın bir daha karalar bağlama!
Sen bir şehit anasısın…
Hani, hatırladın mı?
Beni uğurlarken evin kapısında
“Güle güle git oğul,
seni ben vatana kurban adadım
ya şehit, ya gazi ol!” demiştin…
bak yine sözünü tuttum senin
vatana siper oldu bedenim!
Kör kurşun yüreğime saplandığında,
Önce “Allah!” dedim
Sonra, adını andım ana!
Bir görmeliydin beni o anda,
Senin oğlun olduğumu bildi herkes,
“Öyle ananın böyle oğlu olur!” dediler
bedenimi yıkamadan toprağa verdiler…
hani, sen bilirsin ya anacığım,
Şehitler ölmezler!
Kurban olurum anam
Ağlama!
Yüreğini dağlama!
Sakın ha gözümün nuru
Karalar bağlama!
Yakışmaz sana karalar bağlamak,
Yakışmaz bir şehidin anasına ağlamak!
Yarın günlerden yirmibir ocak
Benim doğum günümdü hani…
Biliyorum, yine koşarak geleceksin yanıma
Fatihalar, Yasin-i Şerifler okuyacaksın
Ruhuma.
Senin de başında bembeyaz bir örtü olsun,
olur mu ana?
Mezar taşımın üstündeki kar kadar beyaz…
Ey benim güzel anam!
Yarın, başucumda otur biraz…
Turan AKBULUT Şiirleri
Yazılan son 8 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 8 yorum yazılmış.
Benzer Turan AKBULUT Şiirleri:
Küçücük ve sessiz odamda oturmaktayım,
Gözlerimle – keyifsiz – resmine dalmaktayım.
Bir anlık öfkenin ateşi var yüreğimde
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Hiçbir teselli çare değil derdime benim,
Baktığım her yerde sanki seni görmekteyim,
Sevdanın sancısıyla şimdi kıvranmaktayım!
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Yok, seni bu kadar sevdiğimi bilmiyordum,
Dargınlıkla öfkemi örterim sanıyordum.
Şimdi, dargınlığın ateşiyle yanmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Böylesi bir ateşi daha evvel görmedim.
İnan, ben senin kadar hiç kimseyi sevmedim.
Şimdi, pişmanlık denizinde çırpınmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Bilmiyorum, sana haksızlık mı yapıyorum?
Ama ne olur anla! Seni çok seviyorum
Şu an, gururumun önünde savrulmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
İçimden ne konuşmak, ne de gülmek geçiyor,
Yüreğim her geçen gün hasretinle eriyor.
Yaralı kalbimi resminle avutmaktayım…
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Bilmem, o temiz yüreğinden neler geçiyor,
Ah! Sanki gözyaşların ciğerime damlıyor!
Her bir damlayı yudum yudum toplamaktayım
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Yumuşacık sesini bir kez duyayım yeter,
Göz bebeğim, hasretin bana ölümden beter!
Ararsın diye haberini kollamaktayım...
Ah! Seni düşüne düşüne ağlamaktayım!
Turan AKBULUT
Yüreğimde aşılmadık nice yüksek dağlar var
Her bir dağın zirvesinden dertler çığ olur akar!
Aşsam desem aşılmaz, kaçmak istesem kaçılmaz!
Bendeki bu dertli yürek, hiç kimseye açılmaz!
Gün olur, meltem eser o dağların eteğinden,
Gün olur, kasırgalar bastırır gelir zirveden
Akar gün olurda sular, alır beni götürür!
Bu dertli yürek korkarım bir gün beni öldürür
Her ne desem fayda yok, ah ne söylesem dinlemez.
Derdi olmasa yüreğimin, elbet böyle inlemez…
Yıllardır ararım da; derdime ortak bulamam…
Bende bu yürek varken; bu dertlerden kurtulamam.
İçimdeki yalnızlık bastırır da isyanımı
Hiç kimseye duyuramam, bu sessiz feryadımı!
Allah’ım, ne gün bitecek içimdeki yalnızlık?
Dindir acımı- razıyım, olsa bile bir anlık-
Ya Rab! Bir dost ver bana, halimi anlayan…
Hâldaş olup hâllerime, dertlerime ağlayan…
Anlatamaz derdimi dil, hiçbir gönül anlamaz
Kalemler yazmaz inan, kelimeler anlatamaz…
Artık sustu dilim, gayri derdimi yazmaz kalem,
Bundan öte ben susayım; siz anlayın vesselam…
Turan AKBULUT
Gözlerinde toplanmış hayatın buğusu
Dudaklarında sitemler,
Yüreğin, yaralı bir kuş gibi
Kanat çırpar kafeslerde.
Hürriyet nameleri şakır dilin
Ellerin tutunacak dal arar,
Sırtında hayatın en ağır yükü
Bu seninki, çok efkârlı bir öykü…
Bir yudum sevgi alsan eline,
Kana kana içer susuz yüreğin,
Başını koyacak şefkatli bir omuz,
Sığınacak bir gölgedir dileğin.
Kucağında büyütmüşsün ızdırap çocuğunu
Daha ilkbaharında fidanken
Rüzgâra vermişsin tomurcuğunu…
Bakışların ufukları delecek,
Sitemin doruklarda geziyor
Damla damla suluyorsun gülleri
Unutmak ister gibi yaşanmamış dünleri.
Çığlığın kuyuların en dibinden geliyor…
Dizlerin çırpınmaktan delinmiş
Meğer bu vefasız hayatın
Tüm dertleri seninmiş…
Sır dolu bir sandığa dönmüş yüreğin,
İçinde fırtınalar koparır umman.
İndirmiş yelkenleri gözlerinde gemiler,
Dudakların feryatları fısıldar…
Yolların dikenlere bezenmiş,
Ayakların dolaşır serseri çalılara
Dur ey güzel yüzlü ceylan
Çıkma bu çetrefilli yollara…
Yıllardır sığındığın sükût limanlar
Şimdi dalga dalga vurur sahile,
Seni yaşamaz artık mısralar
Anlatmaksa nafile…
Çöz artık birer birer atılmış düğümleri
Yakana yapışan ellerden kurtul!
Sen, sen ey dalgalı deniz
Gel bu sakin limanda durul…
Eğer bir parça huzursa aradığın,
Şefkatli bir kucakta kaybolmak istiyorsan…
Vefalı bir omuzda uyumaksa dileğin,
Sıcak bir dokunuşa hasretse ellerin
Artık bu karanlık düşlerden uyan…
Gönlündeki buzları sevginle erit,
Bu karanlık geceyi aşkınla dirilt.
Turan AKBULUT