Eğitim Sitesi

Şahin'im Şiiri

Şahin'im

Alevler yükselip orman yanarken
Motora atlayıp gitti Şahin’im
Gönüllü koşup su ayran sunarken
Söndürene yardım etti Şahin’im

Ömür denen yolun henüz başında
Yirmi beşinde tam gençlik yaşında
Yanan Marmaris’te can savaşında
Vatan toprağına yattı Şahin’im

İki Bin Yirmi Bir Temmuz’un sonu
Türkiye yakından tanıdı onu
Söz konusu vatan olunca konu
Canını ateşe attı Şahin’im

Alevler sarınca ortada kaldı
Nefes alamadı uykuya daldı
Şu zalim dumanlar canını aldı
Ecel şerbetini tattı Şahin’im

Dağlar konuşurdu olsaydı dili
Ağlayıp yıkıldı Baba Durali
Baykal’a emanet kızının eli
Sanma Akdemir’ler bitti Şahin’im

Aslen Köyceğizli Sazak’tır Köyü
Babadan atadan asildir soyu
Vatansever dürüst fedakâr huyu
Hakkâri de tüfek çattı Şahin’im

Askerde de pusu kurdular yola
Yaralandı ayak vermedi mola
Eğilmedi zora paraya pula
Korkuyu beyninden attı Şahin’im

İRADİ der Şahin şehit kahraman
Erdal Tovka Yaşar Cinbaş’ı da an
Dokuz yiğit yuttu alevle duman
Acınız kalbime battı Şahin’im

İRADİ (İsmail Aydoğmuş)


OKUDUĞUNUZ BU "ŞAHİN'İM" ŞİİRİM 04.08.2021 GÜNÜ EDEBİYAT DEFTERİ’NDE GÜNÜN ŞİİRİ SEÇİLMİŞTİR. SEÇEN VE DESTEK VEREN DOSTLARA MÜTEŞEKKİRİM. KEŞKE ŞAHİNLER ÖLMESE YANGINLAR OLMASA
Halk Şairi İsmail Aydoğmuş

Facebook sayfa arkadaşım Şahin Akdemir başta olmak üzere Son yangınlarda kaybettiğimiz şehitleri saygıyla anıyorum.

Yaşanan yangın felaketlerinde hayatını kaybeden şehitlerimiz başta olmak üzere tüm canlıları saygıyla anıyor Allahtan rahmet diliyorum. Yaralılara geçmiş olsun dileklerimle şifalar diliyorum. Yangını söndürmek için canla başla çalışan orman işçilerine, itfaiyeye, uykusuz aç susuz mücadele eden tün canlara kolaylıklar diliyor ve saygılarımı sunuyorum. Bu vatan sizlerle var.

KARMA ŞİİRLER Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer KARMA ŞİİRLER Şiirleri:

Sakarya Şiiri

Sakarya

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.



Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.



Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.



Akışta demetlenmiş, büyük-küçük kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!



Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;



Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?



Rabb’im isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.



Eyvah eyvah, Sakarya’m, sana mı düştü bu yük?

Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! ..



Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?



İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.



Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;



Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!



Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?



Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?



Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!



Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.



Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!



İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.



Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?



Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!



Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!



Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!



Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!



Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!



Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

KARMA ŞİİRLER

Meliha İlhan

M eğer ne kadar zormuş severken ayrılmak

E limde değil ki vefasızı anmamak

L eylaklar dan papatya dan taç yapardım başına

İ ncit tin seven kalbi ele ettin muhtaç

H er zaman güldüm desin benim sevgilim

A şkım sonsuzdur sana sevgim dünya kadar

İ lkbahar çiçekleri açılmış sözlerinden

L ezzet katmış sevgiye gönlünün özlerinden

H âtırâ hayâl hüzün sevgiyle harmanlanmış

A şkın yakan ateşi bağrına sarmalanmış

N asıl yakar içini görürüm gözlerinden

KARMA ŞİİRLER

19 Mayıs Gençlik Marşı

Bir şerefli milletin şanlı çocuklarıyız.

Kalplerimiz, nabzımız, vatan diyerek atar.

Ayrılmadan yürürüz, aynı yolda erkek, kız.

Ruhumuzda ateş var, göğsümüzde iman var...



Vücudumuz yay gibi, bacaklarımız çevik,

Kalplerde cumhuriyet, başımızdadır bayrak,

Bir emanet taşırız, Ata'mıza söz verdik.

Kuvvetimizi, gücümüzü, kanımızdadır kaynak...



Bilgi ile sporu, yürütürüz atbaşı,

Çalışkanlık, çeviklik atalardan mirastır.

Türk olmanın amacı kazanmaktır savaşı...

Bize ülkü yaraşır, bize hamle yaraşır.



19 Mayıs bizim en kutsal bayramımız.

Tarihlerde var mıdır, böyle bir günün eşi ?

Bu pınardan içiyor, alıyoruz kuvvet, hız,

Bu ocaktan yakıyor bütün gençlik ateşi...


KARMA ŞİİRLER

Şahin'im Şiiri