Eğitim Sitesi

Sadece Bir Sonbahar Gecesiydi Şiiri

Sadece Bir Sonbahar Gecesiydi

Günler geçiyordu



Yapraklar dökülüyor ve sararıyordu,



Aşıklar el ele dolaşıyor dökülmüş yaprakların içinde,



Bir tek seni bulamadım çünkü uzaklardaydın.



Günler geçiyordu sensiz,



Güneşin eşsiz kızıllığı ,



Sabahları yüzüme vuruyor,



Seni anımsatıyordu..



Her gün hayat benden bir şeyler alıyordu.



Büyük bir inançla bekliyordum geleceğin günü,



Bana demiştin ki İlk baharda açan her tomurcukta



Beni gör ben oradayım,



Her açan çiçekte beni gör ben oradayım.



En yalnız anında elini kalbine koy,



Ben yine oradayım demiştin.



Yapraklar yeniden canlandığında



Yemyeşil gözlerinde beni anımsa.



Yinede bulamadım diyorsan,



Gözyaşlarına bak



Çünkü her ızdırapta akan gözyaşlarında ,



Eminim benimde bir parçam olacaktır demiştin.



Hep bekledim her ilkbaharda seni ,



Ama geleceğim dedin ya , gelmez oldun.



Güneş her gün kızıllığına kızıllık katıyordu,



Çiçekler her geçen gün biraz daha açıyordu,



Ben geceleri sen söylemediğin halde bile,



Yıldızlara bakıp ağlıyordum.



Gecelere öyle bir suskunluk çöküyordu ki,



Senin sesinin kulaklarımda çınlaması,



Sanki dışarıda yankı yapıyordu.



Ay o kadar pırıl pırıldı ki



Adeta hiçbir derdi yoktu insanı büyülüyordu.



Çünkü her akşam yıldızlarla beraber.



Fakat ara sıra oda ağlıyor,



Hem o ağladığı zaman sel alıyor her yeri.



Oda yıldızlarından ayrılıyor bazen.



Tıpkı senin benden ayrıldığın gibi.



Her yalanın bir merhemi olur.



Yalan söyleme her yalanın doğrusu olur demiştin.



Fakat sen bana yalan söyledin.



Oysa geleceğim demiştin.



O küçücük penceremde seni hep dev yaptım.



Seninle olan konuşmalarımı ,seni



Küçücük kalbime, yüreğime sığdırdım.



Hep bir damla gözyaşı oldu gözümde,



Hep bir şeyler eksik oldu hayatımda,



Beni böyle yapan neydi acaba.



Tabi ki sendin.



Birde beni terk ettiğin o sonbahar gecesi



Ve son bir kelime “ELVEDA”…



hayat ben çok küçükken Yapmıştı yapacağını



Hançerini saplamıştı kalbime.



O zaman karartmıştı yüreğimi



Biliyor musun?sen gittiğinde,.



İlkbaharla yağan ilk yağmurla ya da



Sonbaharda düşen ilk yaprakla,



Geri döneceğim demiştin.



Fakat aradan ne ilk baharlar



Ne sonbaharlar geçti…



Hep farklı duygular kapladı içimi



farklı kişiler farklı sözler.



Hep kendime sorduğum tek ortak soru oldu.



Evet her yıldıza,her çiçeğe,güneşe



İlk baharda düşen ilk yağmur damlacığına



NEREDESİN BABA”…..



Duygu ENGİN Şiirleri

  

burcu etkileyici bir şir vedeçok düşündürücü ama süper 2009-05-04

gizem çok beyendim önceki okuduklarım çok fazla etkilemiyordu beni şiir hayatında başarılaR dilerim 2006-01-06

nida güler bu şiir beni çok etkiledi.:):):):) 2005-10-14

EVREN SELEK EVREN SANA GÜZEL BİR ŞİİR GÖNDERİYORUM.
OKUYUP BIRAZ DUYGULANIRSIN BELKİ DİYE
ÖPÜYORUM OĞLUM. 2005-02-07

SEDANUR EH İŞTE İDARE EDER:)):(( 2005-02-01

berrak karakaş küçük bir çocuğun kalbine yazdığı bu güzel öykü beni çok etkiledi umarım diğer okuyanlarıda etkilemiştir.şiir hayatında başarılar 2004-12-06

Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.

Benzer Duygu ENGİN Şiirleri:

Susamıyorum

Kılıcımı kalkanımı kuşandım yine

Geceye karşı

Usanmak bilmeyen bir çocuk oluyorum

Günden güne

Göz yaşlarım her ne kadar hücum etse de gözlerime

Ağlayamıyorum

Eminim huzur dolu bir yer olduğuna

Bulamıyorum

Yüreğim kan ağlamaklı,mendil yok silemiyorum

Haykırmak geliyor içimden,haykırıyorum

Ama bir türlü susamıyorum

Duygu ENGİN

Kaptan

Yine başıma geçirdim şapkamı

Ve azgın dalgalara karşı

Açtım savaşımı…

Umut denizinin tam ortasındayım

Lakin sonunu bulamıyorum

Bilmiyorum sonu yok mu?

Bu kez yine umutlarımı bulamadan

Geri dönüyorum..

Kaçıncı seferim bu bilmiyorum…

Duygu ENGİN

Bir Çift Ayakkabı

Bir sokak vardı Arnavut kaldırımlı

Bir ev vardı yanı başında

Her gün şarkısını dinlerdik

O çingene kadının

Gülü takınca kulak arkasına

Savrulurdu kızıl saçları rüzgarla

Bir ayakkabısı vardı kırmızı

Özenirdim her bakmama

Kanlıca’ya giderdim bazen

İstanbul’un o meşhur kanlıcasına

Yoğurt yerken alem

Yetinirdim sadece bir yutkunmakla

Bazen bulutlarda benimle gelirdi

Hep aynıydık,bende ruhsuz onlarda

Sonra birden kararırdı etraf

Haydi boyacı çocuk Kasımpaşa’na doğru

Bazen ayaklarım değiyordu denize

Yüreğim suskun ağlamaklı

Yine Arnavut kaldırımı

Yine o karanlık ev

Merdivenleri gacır gucur ediyor Saçlarımı istiyorum ara sıra

Nafile aynanın karşısında bir erkek görüyorum

Hayal dünyama dalıp gerçek dünyama dönüyorum

Hasta bir kadın yatakta

Odun yok soba yanmıyor bu soğukta

Korkuyordum karanlıktan önceleri

Artık alıştım korkmuyorum

Neden mavi bir önlük giyemiyorum bende

Neden ayakkabılarımın ucu yırtık,altı delik

Ve yine dönüyorum aynı hikayeye

Boya sandığını al eline

Dinle kırmızı pabuçlu çingene kadını şarkılarını

Arnavut kaldırımlı sokak uzuyor gidiyor

Yine kanlıca ve yine ayaklarım suya değiyor

Sonra gece koşturuyor peşimden

Kapatıyor her yeri

Haydi boyacı çocuk Kasımpaşa’na

Şimdi çok geçti aradan

Göremiyorum Arnavut kaldırımlı sokağı

Bulamıyorum merdivenleri gıcırdayan o karanlık evi

Yok o şarkı söyleyen çingene

Özledim hem de çok o karanlıkları

Bugün Kanlıca’dayım yoğurt yiyorum

Ayağımda bir çift kırmızı pabuçlar

Ve evde bir köşede saklıyorum

O günlerden tek hatıra kalan

Yırtık bir çift ayakkabıyı

Duygu ENGİN

Sadece Bir Sonbahar Gecesiydi Şiiri