ayça çok yeteneklisin bahtın açık olsun 2005-11-28
Özleyen?
İlkin gözlerin battı gönlüme,
Sonra uçsuz bucaksız bir yangın başladı
Yürek şehrimin orta yerinde.
Önce geceler uzadı, sabahlar olmadı;
Sonra can hiç rahat yüzü görmedi.
Artık ne yana baksam koskoca bir yalnızlık vardı
Ve bir de ışık misâli parlayan,
Karşıma geçip ürkek bir ceylan edasıyle
Gözlerimin tâ içine bakan,
Yüreğimdeki yangına körükle koşan
O mahzun hayâlin…
O zamanlar hiç yüzüm gülmedi ama,
İnan, hiç de ağlamadım.
Gözlerimdeki o bir damla yaştın sen:
Ağlarsam, seni kaybederim sanırdım…
Biliyordum: Bir yangındı bu.
Acıydı, çileydi semeresi.
Ama ben koşa koşa gittim üzerine, bile bile!
Senin için yazdım, senin için yandım
Ve senin için ıslandım o yağmurlu gecelerde.
Seni sevdiğimi fısıldayan bir şarkı vardı daima dilimde.
Sanki yaşayamazdım; sen vardın hep aklımda – fikrimde...
İlkin hayâlini koydum
Gözlerimin gördüğü her zerreye;
Sonra adını gönlümün en derin mahzenine yazdım:
“Yâr” diye…
“Ya şimdi?” diye sorma sakın!
Bende durum hep aynı:
Gönlümdeki yangın
Yokluğundan haz alıp biraz daha büyüyor.
Adın bir şarkı misâli dilimden hiç düşmüyor.
Bağrımda atan yürek her an adını sayıklıyor.
Yine geceler zâlim, uzadıkça uzuyor;
Yine uyku tutmuyor;
Yine hasret yüreğimi dağlayıp duruyor.
Ve benim deli gönlüm tüm bunlara inat,
Yine sana, tek sana her gün dönüp dönüp âşık oluyor…
İşte yine böyleyim:
Yine sensizim, yine yalnızım, yine mahzunum.
Geceler boyu o buzdan yalnızlığın koynunda
Sabahlara kadar üşüyorum.
Ben, Üsküdar sahilinde yine sensiz dolaşıyorum.
Sensizliğin acısıyla feryatlar koparan şu sana sevdâlı yüreğimi
Resimlerinle avutuyorum.
Yokluğuna yazdığım “Hasret Raporu”na
Her gün yeni dizeler ekliyorum…
İstanbul’dan, bu zalım gurbetten
İşte sana yüreğimin feryâdını gönderiyorum:
SENİ SEVİYORUM, SENİ ÇOK SEVİYORUM!...
Ahmet YANIT Şiirleri
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet YANIT Şiirleri:
Akşamları bir efkâr çöker odama,
Yalnızlığa türküler tuttururum ben.
Şem’in o mağrur, hazîn kıvılcımında
Ebedî bir sevdâya tutuşurum ben.
Aklımda gülüşün, dilimde adın var.
Yegâne yârenim oldu şimdi, efkâr.
Şahittir sevdama bu dilsiz duvarlar,
En başka, tek onlarla konuşurum ben.
Ayrılığın sızısı çöktü gönlüme,
Yârim, sen nerdesin, şimdi, ben nerde.
Şiirler yazdıkça şu acı hasrete
Eski günleri yâda kavuşurum ben.
Ay’ın şavkı suya bir resim çizende,
Yalnızlık acısı, câna tak edende,
Şeb’ olunca, burada, o hayâlinle
Ellerin elimde buluşurum ben.
Ahmet YANIT
Kurumuş bir gül gibi kaldım ortada,
Suya hasret kalıp, yananlardanım.
Bu ayrılık acısı girdi kanıma,
Şimdi bir meçhulde, yalnızlardanım.
Sensizlik sinemi yakıp duruyor,
Hiçbir çare bana merhem olmuyor,
Sen gittin; dünyama güneş doğmuyor,
Şimdi karanlıkla dost olanlardanım.
Yardan ayrı kalması zorumuş meğer,
Şu hasretten acısı yoğumuş meğer,
Sensiz her dakika yıla eşdeğer,
Şimdi vuslat için gün sayanlardanım.
Bilmem ne yaparsın yaban ellerde,
Ben berduş oldum şimdi sayende.
Ha bugün, ha yarın yâr gelecek diye,
O tozlu yollara bakanlardanım.
Sensizken bıkıyorum ben yaşamaktan;
Kendi mezarını kendi kazanlardanım.
Sevenini acımadan ateşe atan,
Bir zalime şiir yazanlardanım.
Ahmet YANIT
Seninim işte al, ne yaparsan yap,
İster, aşk pazarına götür, sat beni.
Bütün ömrüm zaten hazîn bir kitap,
Bir de aşk acısına, hadi kat beni.
Gönlümdeki sarayın sensin sahibi,
Sarhoşum sayende, divâne gibi.
Sînene sar da şu aciz bedeni,
Durma aşk denizine kaldır, at beni.
Sen yoksun yanımda bî-çareyim ben.
Gece-gündüz adını hecelerim ben.
Gözlerimin içine bakıp yeniden,
Bir sevda nârıyla sarıp, kuşat beni.
Sensizliğin acısı bir dağ, sırtımda,
Yokluğun bir kor, gece boyu koynumda.
Bir ihtiras var şimdi dudaklarımda,
Daha fazla bekletme, hadi tat beni.
Ahmet YANIT