Ömrüm
Gönül sultanını bulsaydı bu yaz
Dağları delerdi
Hey benim ömrüm
Aşığın elinde bir mızrap bir saz
Neyzenin elinde ney benim ömrüm
Aklının estiği her yere gider
Şahlanır
Dört yanı toz duman eder
İnatçı bir seyis izini güder
Rüzgârın çocuğu
Tay benim ömrüm
Ne bir arayan var
Ne bir soran var
Ne bir işiten var
Ne bir gören var
Yolları kapalı
Kar var
Boran var
Bir dağın başında köy benim ömrüm
Biner son nefese
Gider son ümit
Harcanır kredi
Tükenir limit
Üç günlük açlığa bir gevrek simit
Yanında bir bardak çay benim ömrüm
Erdal Ercin
Erdal ERCİN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Kara Sevda
Bir uçsuz bucaksız sevdaya düştüm
Çizemedim sınırını çapını
Öyle bir sancılı yara ki şaştım
Bulamadım merhemini hapını
Ellerim varmıyor bağrıma çöksem
Bu zalim aşkını kalbimden söksem
İlaç olur muydun içimi döksem
Geldim gittim çalamadım kapını
Can bedenden bıktı
Her şeyi serdi
Düşmanı boş verdi
Dostu boş verdi
Ne gelecek derdi
Ne ekmek derdi
Tutamadım bir baltanın sapını
Erdal ERCİN
Uyandı
Uyandım
Yanımda bir güzel uyur
Dedim seyredeyim
Tuttu uyandı
Doğruldu
Baktı ki gözleri mahmur
Uzanıp yeniden yattı
Uyandı
Mıncıkladım dudağını dilini
Gıdıkladım ayağını elini
Dolandım
Usulca sardım belini
Kalem kaşlarını çattı
Uyandı
Sordum
Dün rüyana niye girmedim
Sordukça bunalttım
Huzur vermedim
Böyle şiddet böyle celâl görmedim
Yorganı üstünden attı
Uyandı
Dedi yettin artık
Tuttu saçımdan
Sinirlendim
Ama güldüm içimden
Dedim öğlen oldu
Öldüm acımdan
Güldü
Canıma can kattı
Uyandı
Erdal Ercin
Erdal ERCİN
İntizar
Ben senin elinden bıktım
Usandım
Ey kara sevdanın kölesi gönül
Düştüm ateşine
Tutuştum
Yandım
Sırtı kara yere gelesi gönül
Deli başım gibi deli olası
Başına olmadık belâ bulası
Beli kırılası
yatıp kalası
bağrını bir kurşun delesi gönül
Sevdayı bulduğu yerde düşesi
Gören gözlerine perde düşesi
Çaresi bilinmez derde düşesi
Çarpına çarpına ölesi gönül
Erdal Ercin
Erdal ERCİN