Eğitim Sitesi

Öğretmenim Şiiri

Öğretmenim

Kişilik kazandırır bize gelecek verir

Kimi gün ikaz eder doğru yolu gösterir

Bilginin potasından sözler dökülür erir,

Yanıtlar içtenlikle sorumu öğretmenim.



Yanlış inanışlarla insan doğrudan sapar

Gerçek öğretilmezse ateşe puta tapar

Özveriyle çalışıp, nasıl bizlere yapar

En güzel anlatımla yorumu , öğretmenim.



Mutlu gelecek için ne varsa sorulacak

Nesiller yetiştirir rekorlar kırılacak

Çağdaş bilim yolunda hedefe varılacak

Başlıbaşına bilgi kurumu öğretmenim.



Her adımda rastlarız Atatürkten izlere

Onun düşüncesinde yeşeren filizlere,

Bir bak..Neler oluyor açıklıyor bizlere

En basit misallerle durumu öğretmenim

Ahmet CANBABA Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ahmet CANBABA Şiirleri:

Babam Bir Göçmen İşçi

Hani bir gün ansızın

Çıkıp gitmiştin ya baba.

Hani çocuktum ya ben.

Hani amansız bir kış vardı ya

Dağların oymaklarında ayaz çatlardı

Sanki bir fısıltıya yıldırım çakar gibi.

Sanki bir çığ düşer gibi gözyaşına

Göz kapakların hapsederdi düşecek damlaları.



Düşüncelerin sultada

Tetikte bekliyordu

Sessiz baba.

Dam evlerde mertekler

Kerpiç duvarlar üstüne oturmuş uçları.

Buz sarkıtları bir kılıç gibi.

Beyaz karlarla örtülü dağların kıvrımından

Bir oymağı geçince ilk yaz dilleniyordu.

O ilk yazda çiçek açtı yeni diktiğin fide.

Issızlıklar gömülmüştü vadiye

Biz hala seni bekliyoruz baba.



Emeğini yüreğine yüklemiş babam !..

Koskoca şehirde yalnızdı çaresizdi.

Çocuklarının düşü uyandırırdı

Çalar saatten önce işe.

Sabah sessiz ve soğuk kaldırımlara düşerdi

Uykusuz gecelerinin mahmurluğu.

Ve buz keserdi parmak uçları

Su alan ayakkabıları içinde.

Ya plastik eldiven içindeki

Sızlayan elleri

Nefesine tutardın ısınsın diye.

Sonra kaldırımlarda ateş yakardınız değil mi baba.

Dudaklarınız titrerdi çaresiz kelimelere.

“Şimdi bir çay olsa

İçilir” derdiniz demli.



Bir göçmen işçiydin bu koskoca şehirde

Bir göçmen işçiyi aydınlatırdı

Gecenin odalara sinen karanlığını kovarken

Yaktığın lamba.

Uyanır mıydın şimdi bir tatlı nefese.

Unuttum diyordun kadınımın yüzünü

Unuttum çocuklarımın gülüşünü.

Ve çomarın havlamasını olur olmaz sese.



Bu koskoca şehrin sokaktan damarları,

Dolup dolup boşalıyordu insanlarla ve dertle.

Asfalta siy diren delik su borusunun

Tamiratı için ordaydılar.

Sen hıncını kazdığın toprakta

Sabah ayazını içiyordun mutluluğu için çocuklarının.

Kiminin içine yel girmiş gibi

Gurbet çeken sevişmenin düşünde,

Sarı saman tınazında mevsimin

Aşklarını düşünürdün çocukluğunun.

“Aşkımız kuşluk vaktinde güzeldir” derdin.

Ya mahmur dudaklarda öpüşmenin tadı,

Bir hayal görür gibi.

Kaldırıldığın hasta hanenin yatağında

Başın dönüyordu hala

Düşüp bayılışından bu yana.



Bir gelini bezer gibi papatya.

Güneşe selam durur gibi ay çiçekleri

Gerdan kırarlar boyunlarını büküp.

Çiğ taneleri yaprak uçlarında

Damlalarını döküp

Birazdan buhar olacaklar

Yazdan kalma güneşin tortusundan.

Ve sonra üşüyeceksin sıcaklar içinde

Bir zemheri ayazında.

Dokunacak doğanın elleri gizli

Belki de bir pastırma yazında.

Kendine geleceksin babam.

Yalnızca hasret nöbet tutacak

Yanı başında.



Ahmet Canbaba

Ahmet CANBABA

Derviş Olursun

DERVİŞ OLURSUN

Sermayen tasavvuf, fıkıh bir çok bilgi tararken
Meczuba duyulan gerçek kinde derviş olursun
İspatı yok soyut kavram, nefsinde Rab ararken
Bilimin içinde değil dinde derviş olursun

Kem gözle bakma kimseye ruhu içinde karat
İmanınla ameline geçit verecek sırat
Sabrına sabır katıp ta derdini içine at
İçinden kendi kendini yende derviş olursun

İlahi kudretten yana ibadeti seçerek
Minnet ettiğin kim varsa şevkle zemzem içerek
Rabbin dostluğuna mazhar olup ta el açarak
Kurgu yap gönlünden bir aşk sun da derviş olursun.

Halkın iltifatı şerden nefsini ayrı korda
İçindeki insanlığı arayıp bulan zorda
Helal rızıkla beslenip huşu içinde birde
Allah katında Resulü anda derviş olursun

Söz bilmezsen sözün geçmez ne sakal ne bıyıklan
Umman bile olsa geçer ermiş derviş kayık lan
Herkesin yükünü yüklen ne küçül ne büyüklen
Kölenle deve sırtına binde derviş olursun

Nefsine şefkati yükle güçsüz takımı gözet
Sorgulamak ne haddine Rabbe imandır özet
Yoksul gez yoksulu doyur her an Allahtan söz et
Zenginsen fakir aşına banda derviş olursun

AHMET CANBABA

Ahmet CANBABA

Çıplak Ölüm

Bana gülebilir misin
Hüzünlü çocuk
İçinde tokluğun olmadan.

Bana gözyaşı dökebilir misin
Ölüme savunmasız yakalandığın
Elinde sapanınla,
İçinde teninin öfkesi yüklü
Bir taş
Atamadığın?

Anan baş ucunda
Kuru ağlıyor
Çocuk.
Bir şey
Anlatamadığın
Sözcüklerle
Gözün açık
Böyle sessiz sedasız
Gidişine.
Anan kuru ağlıyor çocuk
Donuk bir gülümsemeyle
Veda edişine.
Anan
Kuru ağlıyor
Çocuk
Anan kuru ağlıyor

Ahmet Canbaba

Ahmet CANBABA

Öğretmenim Şiiri