Eğitim Sitesi

Mert Olun Şiiri

Mert Olun

MERT OLUN

“Mert olun” dedim beyler" biraz daha mert olun
Hukukun karşısında doğru dürüst fert olun
Kim dedi; insanların başlarına dert olun”
Milletim hak etmiyor kan fışkırtan ayağı
Halktan yiyeceksiniz elbet bir gün dayağı.

İnkar etme açıkla; Ama ekmek parası
İşi mi var milletin ne yapsın fukarası
Çalışmak zorundaydık dağ uçurum arası
Açılan okullarda kaldık biraz aş için
Yuvanın temeline bırakmaya taş için.

Alakam yok derseniz mazlum olan ne desin
Kaçma korkak kuş gibi bir söyle neredesin
Polisleri duyunca kesilir mi nefesin
“Sonuna kadar inkar” doğru ne zaman gelir
Gök düşer üstünüze kızgın asuman gelir.

Yurtdışına çıkarak rahatına bakanlar
Alakasız isimle insanları yakanlar
İnşallah sizlere de basacak hafakanlar
Bu karmaşık oyundan çıkacağım ant olsun
Hepinizi mezara tıkacağım ant olsun.

BU DİZELERİ NEDEN YAZDIM

Cemaat denilen oluşumu yaklaşık 20 yıl önce duymuştum. Duyduğumuz kadarıyla inançlı, Allah’ı peygamber efendimizi seven, yardım sever, eğitime ve bilime önem veren kişilerdi. Aralarına girmesem de saygı duyardım. Ben hümanist bir yapıda Cumhuriyetçi bir kadınım ve en önemlisi anayım, anacım. Onun için din, dil, ırk farkı aramam arkadaşlıklarımda ve hep öyle kalmaya çalışmışımdır. Sadece cemaat değil hiçbir siyasi görüşle fanatik bir bağlantım olmamıştır. Onların iç yüzünü gerçekten bilenler ve kandırıldık diye kendilerini aklayanlar bu günkü siyasilerdir. Nasıl kandırıldıkları da meçhul. İlkokul 3. Sınıftan sonra okul yüzü görmemiş bir cami imamı tarafından hem de….

15 temmuzda kötü bir olay yaşadık. Gerçekten kim yaptı Allah bilir. Körü körüne de kimseyi suçlayamam. O geceden başlayarak birkaç gün içinde on binlerce kişi tespit edilip yakalandı. Ne çabuk öğrenmişlerdi hayret edilecek bir durum. Sonra tutuklamalar işten atmalar devam etti. Hapishaneler dolmuştu. Yer açmak için katilleri, hırsızları, ahlak yoksunu tecavüzcüleri serbest bıraktılar ve yeni hapishaneler yapılmaya başlandı. Emniyet görevlileri polis kardeşlerimiz işlerini en süratli biçimde hallederken yargı tamamen durdu. Suçlu suçsuz herkes damgalandı ama aylar geçtiği halde duruşmaları görülmüyor.

Cemaatin ön saflarında olanlar hariç geri kalan hizmet aşkıyla, işsiz kaldığı için onların verdikleri işlerde çalışanlar, diğerlerine göre çok daha başarılı öğrenciler yetiştiren ve devletin izniyle açılan okullarda çocuğunu okutan veliler KANDIRILMIŞ değil SUÇLU kabul edildi. Bana göre onlar suçlu değildiler, devletin sağlayamadığı imkanları diğerleri sağladı. Yuva kurmak için, çocuklarının nafakasını sağlayabilmek için çalışmak zorundaydılar. Nasıl ki madenciler kaderlerinde yazıldığı söylenen göçük tehlikesini yaşayıp yine de çalışmaya devam ediyorlarsa öyle…

İdareci konumunda olanlar kaçtılar. Bazıları da başka isimleri kullanarak sahte kimliklerle, kimlik bilgileriyle telefon hattı alıp işlerine devam ettiler. En çok kızdığım o kişiler. Madem bir iş yaptınız gidip mertçe teslim olun ve suçsuz insanlar kurtulsun. Ya kendinizi aklar ya da cezanızı çekersiniz. İnsanlık bunu gerektirir.

Şimdi çözülmeyin deniliyormuş, sonuna kadar bizlerle olduğunuzu inkar edin! Peki bu işin içinde olanlar inkar ederse hiçbir şeyden haberi olmayan, kimliği kullanılan insanlar nasıl kendilerini savunacaklar? Ekmeğini yiyip, hizmetini edip, nemalanan kişiler şimdi masum insanların savunma hakkını da ellerinden almış olmuyor mu? Belki bazıları masum çok az diyecek ama haksız yere vurulan damga sadece o kişiyi değil tüm ailesini de etkiliyor.

Bunun için öfkeliyim bunun için yazdım.

AFET İNCE KIRAT

Afet İnce KIRAT Şiirleri

  

Uğur Soyer Sayın Afet İnce Kırat ablacım tam 10 numara bir şiir bu güzel şiirinizi ve yorumunuzu okuyunca hayatta paylaşım yapmanın nasıl bir duygu olduğunu hemen fark ettim. Gerçekten de hayatta paylaşım yapmak kadar güzel bir duygu yoktur. Ellerinize ve yüreğinize sağlık çok teşekkürler. HAYAT PAYLAŞTIKÇA GÜZELDİR. İnsan okudukça mutludur. Selamlar 2024-04-26

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Afet İnce KIRAT Şiirleri:

Ben Öleli Çok Olmuş

BEN ÖLELİ ÇOK OLMUŞ

Ben öleli çok olmuş grilerin dilinde
Bu diyarı terk edip gidememen tutkudan
Üşüdüm mü titrerim kelime kandilinde
Şaşırmışım yıllardır yalancı bir utkudan
XXX
Ben öleli çok olmuş eller daha ne bekler
Ekvator çizgisinde yanarak yürümüşüm
Şakakları yıldızlı doğmayacak bebekler
Paslı kara sabanla hayaller sürümüşüm
XXX
Ben öleli çok olmuş çamurlu sokaklarda
Kapıları kitlenmiş garip gönül evimin
İzim kalır mı bilmem tozlarda topraklarda
Değeri bilinmemiş çabamın görevimin
XXX
Ben öleli çok olmuş yaprak olur mu mavi
Boyanır mı kızıla dalgalanan denizler
Çiçek açar mı bilmem elime batan çivi
Miras kalsın sandıkta emek işli çeyizler

AFET İNCE KIRAT

Afet İnce KIRAT

Sana Derim Doktor Bey

SANA DERİM DOKTOR BEY

Bir ana ah ederse; gökte ağlar bulutlar
Kuma döner her kaya yalçın dağlar yıkılır
Susuz kalır kavrulur filizlenen umutlar
Pasifik okyanusu bir bardağa tıkılır.
Düzgün yap dikişini viran etme yuvamı
Sana derim doktor bey talan etme yuvamı.
XXX
Bir ana ah ederse; huzur girer kafese
Çıkaramaz hiç kimse mecalsizdir adalet
Hasret kalır sonunda alacağı nefese
Hükmü ita kılınır; ağırlaşmış müebbet!
Düzgün yap dikişini viran etme yuvamı
Sana derim doktor bey talan etme yuvamı.
XXX
Bir ana ah ederse; toprak oynar yerinden
Yanardağlar haykırır meltemler poyraz olur
Milyonlarca gül ölür ananın kederinden
Ötemezler bir daha bülbüller ahraz olur.
Düzgün yap dikişini viran etme yuvamı
Sana derim doktor bey talan etme yuvamı.

AFET İNCE KIRAT

Afet İnce KIRAT

İşçi Kardeşim

İŞÇİ KARDEŞİM

Yüzüm çamurlu ama alnım daha ak şükür
Akıttığım terimle gül gibi yaşıyorum
Asgari ücretliyim deseler bile fakir
Gururluyum azmimle dağları aşıyorum.
XXX
Gül dedimse aldanıp dikensizdir sanmayın
Küçük görünür ama sakın ha aldanmayın
Çalın çırpın hak yeyin benim gibi yanmayın
Sakin görünsem bile an gelip taşıyorum.
XXX
Bizleri düşünmez ki o cepleri büyükler
Sırtımızda kamburdur geçim denilen yükler
Ah ederiz genişler kamustaki sözcükler
Yaşıyorum vallahi ben bile şaşıyorum.

AFET İNCE KIRAT

Afet İnce KIRAT

Mert Olun Şiiri