Mağlûp Etti Beni
Bir güzel seviyorum diye bahtım,
Ağlamaya mahkûm etti beni.
O güzelin gözlerine baktım,
Görmekten mahrum etti beni.
Ne aşk zevk verdi, ne de hayat sefa
Canımı adadım, çektim hep cefa.
Şu gönül görmedi yârdan bir vefa,
Dosta düşmana mahcup etti beni.
Ne yâri dinlerim ne de ağyârı,
Ver bohçamı hancı, gideyim gayrı
Bilmem hâle sebep yâr mı ağyâr mı?
Yaban ellere mecbur etti beni.
Hey Seyhanî yer, gök, kâinat baksın,
Bırak gözyaşını be bırak aksın.
Yâr keyfine baksın, kınalar yaksın,
Üç beş kuruşa mağlûp etti beni.
Âşık SEYHANÎ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Kara Dünya
"Gökyüzünün başka rengi de varmış"
Bana ne?
Çöp kovası devrilmiş sokağın sonunda
İçinde bir kedi ağzında kılçık
Dışında torbasını dolduran bir kadın
Mücadele ediyor bir köpekle
Çıkmıyor sesi,
Belli ki boşa tüketmeyecek
Çocuklara ayırdığı nefesini.
Kapkara gözlerinden akan
Kapkara yaşlar
Derin izler bırakmış yanağında
İçine dünyalar sığan.
Sığamamış mesut insanların dünyasına
Hatta hiç dalmamış mutluluk hülyasına
Kızgın değil, kırgın değil,dargın değil
Duyguları körelmiş zamanla
Gözlerinin sönmüş ışığı
Karaymış dünyası,kapkaraymış dünya.
Dünyanın başka rengi de varmış!
Bana ne?
Åşık SEYHANĪ
Âşık SEYHANÎ
Uyanamadın İstanbul!
El ayak tutmaz, vücut yerde sürünür
Âlem acır hâle, hep zavallı görülür
Aydınlık karanlığa, karanlık aydınlığa bürünür
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Dil söyler, hâl çırpınır, ses çıkmaz şaha
Gözden kan dökülür başlar eyvaha
Alın toprakta, medet eder Allah’a
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Umut fakirin ekmeği, hâyâl tuzu
Yazan bozar, bozan yazar, böyle alın yazı
Hayat henüz oynamadı son kozu,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Mazlum kanser olmuş verem olmuş kime ne…
Ne ah etti kâr ne vah dedemle nineme…
Halimi havale ettim bilinmezi bilene,
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Allah isterse zerreyi kürre, küreyi zerre eder
Zehri şifa eder, bertaraf olur keder
Gönlünü ferah tut, etme kendini heder
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Herkesin derdi kendine yeter
Berikinin derdi öbüründen de beter
İlâhi yumruk bir gün diyecek :”Yeter!”
Ben çareyi buldum, uyanamadın İstanbul!
Âşık SEYHANÎ
Hayâl
Bakışlar sabit, bir şeyler aramakta
Elem, sevinç, ümit, yeis var orada
Kaşlar çatık, dudaklar gergindir arasıra
Bütün bunların sebebi sensin be hayâl
Fakir zengin olur seninle
Köylü ağa olur, tesbih elinde
Memur ise amir yerinde
Hayata neşe katan sensin be hayâl
Kızlara gelinlik giydirirsin,
Bekârları hemen evlendirirsin,
Aşığı maşuğuna kavuşturuverirsin
Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl
Önümde güzel bir âlem kurulu
Orada herkes güleç, hertkes mutlu
Hayatını yaşa, düşünme sonu
Hayata neşe katan sensin be hayâl
Seninle ben hep mutlu oldum,
Sende hep iyiyi güzeli buldum,
Ne kadar kötülük olsa hayra yordum,
Sen olmazsan nasıl yaşarız be hayâl
Beni hiçbir zaman yalnız bırakmadın,
Çoğunlukla da namazda niyazda yakaladın,
Aşkı getirip aklı seyahate çıkardın,
Sen benim başıma bela mısın be hayâl
Tahayyül ederken onun hayâlini âlemi hayâlde,
Devamlı sevda ateşi yanıyor güzel gözlerinde,
Dudaklarına koyduğum sıcak bir buse bile
Senin sayende oldu sağol be hayâl.
Seyhânî artık bırakacak hayâli
Çünkü hayâl ediyor gerçek hâli,
Gerçek hayat onun için oldu tâli
Gerçek hayâl oldu, hayâl gerçek olsun,
Hayâl gerçek olsun, dua et be hayâl!
Âşık SEYHANÎ