Sedat Ulvi TUNÇ Mükemmel bir şiir , mükemmel bir duygu , yüreği mükemmel bir adam , adam gibi bir adam , mükemmel bir insan , başka türlü bir insan yazamaz böyle bir şiiri , kardeşim Turan şiire devam... 2005-04-17
Kerkük
Bir sevdayı getirip yüreğime kazdılar
Adını da kalbime KERKÜK diye yazdılar.
Bu sevda masallarda yaşanır sanıyordum
Ben yıllardır bu şehri gönlümde arıyordum…
Efsanedir bu şehrin hep taşı ve toprağı,
Hüzünlü ağaçların gam kokar her yaprağı…
Bu şehrin toprağına her gören sevdalıdır
Türkülerde söylenen, KERKÜK’ün feryadıdır…
Vatanına sevdalı bir nesil yaşar burda,
Kahraman yüreklerden; ummanlar taşar burda!
O yürekler coştu mu; tarih ardınca yürür…
KERKÜK, Anadolu’nun bir mukaddes mührüdür!
Ne mutlu, şehit olup bu toprakta yatana!
Bu şehrin insanları sevdalıdır vatana!
Vatan için ölmeden bu toprakta yatılmaz!
Türk’ün toprağıdır bu, başkasına yâr olmaz!
Ona uzanacak el; tam kökünden kırılır!
Bayrağına yalnızca şehitleri sarılır!
Ne olaydı, bir gün, bu toprakta öleydim…
Ben de şehitlerin yanına gömüleydim!
Ah KERKÜK! Ben sana gönülden sevdalıyım…
Bu dünya durdukça, sana sahip olmalıyım!
Turan AKBULUT Şiirleri
Yazılan son 6 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 6 yorum yazılmış.
Benzer Turan AKBULUT Şiirleri:
Ey! Duruşu mahur,
bakışı mahmur mum çiçeği.
Senin payına mı düştü
bu dalgalı hayatın
sahillerinde solmak.
sana mı kaldı, en ağır yükü
omuzlarınla kaldırmak.
Sen ki,
güneşler açtırmalısın
en karanlık gecelerin
ufuksuz şafaklarında.
pervasız gölgelerde
ışığa koşmalısın
delicesine....
Sen ki,
umudu sulamalısın
gözlerinden süzülen
damla damla çiğlerden.
kokular salmalısın dört bir yana
yaprak misali kirpiklerinden...
gözlerinden hüzün değil
yemyeşil düşler akmalı.
güneş açınca gözlerini,
ilk senin yüzüne bakmalı...
Hayran olmalı sana Hilâl,
dili tutulmalı dolunayın,
Mehtap, yüzünden almalı
o parlak ışığını.
simsiyah gökyüzünde,
samanyolu saçlarında,
yıldızlar parlamalı.
denizin suyunda
göklerin değil,
gözlerinin rengi olmalı
ve balıklar
hayatı engin sular yerine
gözlerinde bulmalı.
sararmış başaklarla değil,
saçlarınla oynaşmalı rüzgarlar,
kirpiklerine tutunmalı kuşlar
ve ceylanlar
göğsünde uyumalı.
hadi gülümse artık,
özüne banıp da kansın arılar.
kokunu yaysınlar
yedi düvele.
o zaman fark edeceksin
sevda denen gerçeği,
Ey! Duruşu mahur,
bakışı mahmur mum çiçeği.
Turan AKBULUT(LEYSEYUP)
Turan AKBULUT
Gözlerinde toplanmış hayatın buğusu
Dudaklarında sitemler,
Yüreğin, yaralı bir kuş gibi
Kanat çırpar kafeslerde.
Hürriyet nameleri şakır dilin
Ellerin tutunacak dal arar,
Sırtında hayatın en ağır yükü
Bu seninki, çok efkârlı bir öykü…
Bir yudum sevgi alsan eline,
Kana kana içer susuz yüreğin,
Başını koyacak şefkatli bir omuz,
Sığınacak bir gölgedir dileğin.
Kucağında büyütmüşsün ızdırap çocuğunu
Daha ilkbaharında fidanken
Rüzgâra vermişsin tomurcuğunu…
Bakışların ufukları delecek,
Sitemin doruklarda geziyor
Damla damla suluyorsun gülleri
Unutmak ister gibi yaşanmamış dünleri.
Çığlığın kuyuların en dibinden geliyor…
Dizlerin çırpınmaktan delinmiş
Meğer bu vefasız hayatın
Tüm dertleri seninmiş…
Sır dolu bir sandığa dönmüş yüreğin,
İçinde fırtınalar koparır umman.
İndirmiş yelkenleri gözlerinde gemiler,
Dudakların feryatları fısıldar…
Yolların dikenlere bezenmiş,
Ayakların dolaşır serseri çalılara
Dur ey güzel yüzlü ceylan
Çıkma bu çetrefilli yollara…
Yıllardır sığındığın sükût limanlar
Şimdi dalga dalga vurur sahile,
Seni yaşamaz artık mısralar
Anlatmaksa nafile…
Çöz artık birer birer atılmış düğümleri
Yakana yapışan ellerden kurtul!
Sen, sen ey dalgalı deniz
Gel bu sakin limanda durul…
Eğer bir parça huzursa aradığın,
Şefkatli bir kucakta kaybolmak istiyorsan…
Vefalı bir omuzda uyumaksa dileğin,
Sıcak bir dokunuşa hasretse ellerin
Artık bu karanlık düşlerden uyan…
Gönlündeki buzları sevginle erit,
Bu karanlık geceyi aşkınla dirilt.
Turan AKBULUT
Yüreğinde dolaşan
merhamet bulutları
sular hergün yeniden
kalbindeki sevdayı
akar gelir derinden
gözlerindeki pınar
bimem efkârlı sunam
hangi sevdayı sular.
Yanaklarından düşer
En endamlı gülüşler
saçlarından dökülür
cıvıltısı baharın
yüreğindeki ateş
eritir mi buzları
bilmem efkârlı sunam
bulur musun baharı..
hüznün sonbaharında
çiçekler açıyorsun
açılmamış filizden
goncalar sürüyorsun
sende böyle görünen
bahar mıdır? yaz mıdır?
bilmem efkârlı sunam
bu sende niyâz mıdır?
hülyalı seraplarla
süslemişsin düşleri
feleğin kemendine
çalım atar gibisin
hayal aleminde yüzen gemiler
gönül sahilinde bir gün durur mu?
bilmem efkârlı sunam
bu deniz durulur mu?
Bir efsunlu rüyadır
hayat denen bu izbe
ardı sıra koşturur
hevesli aşıkları
bir sevdanın peşinde
gece gündüz koşarsın
bilmem efkârlı sunam
hangi dağdan aşarsın.
İlmek ilmek çözülür
yüreğinden hüzünler
nisan yağmurlarında
yıkarsın düşlerini
umutla yeşillenir
Kaf Dağı’nda açarsın,
bilmem efkâlı sunam
hangi ele uçarsın...
.......................
Turan AKBULUT