Eğitim Sitesi

Kara Sevda Şiiri

Kara Sevda

Bir uçsuz bucaksız sevdaya düştüm

Çizemedim sınırını çapını

Öyle bir sancılı yara ki şaştım

Bulamadım merhemini hapını



Ellerim varmıyor bağrıma çöksem

Bu zalim aşkını kalbimden söksem

İlaç olur muydun içimi döksem

Geldim gittim çalamadım kapını



Can bedenden bıktı

Her şeyi serdi

Düşmanı boş verdi

Dostu boş verdi

Ne gelecek derdi

Ne ekmek derdi

Tutamadım bir baltanın sapını

Erdal ERCİN Şiirleri

  

aykut çok güzeldi tebrik ederim 2005-12-27

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Erdal ERCİN Şiirleri:

Ağlarım

Deli gönül gördüğüne vurulur

Her sevdaya umut bağlar

Sarılır

Ve hepsinde yolda kalır

Yorulur

Aşk dikeni gül gibidir

Ağlarım



Gözlerimi bir kör duman bürür de

Durduramam göz yaşlarım yürür de

Düşmanım geçerken selam verir de

Ciğerparem el gibidir

Ağlarım



Sevda günden güne daha derbeder

Çünkü zaman kötü

Gün günden beter

Herkes dar gününde bırakır gider

Bu can aşka kul gibidir

Ağlarım

Erdal ERCİN

Alamanya Mekdubu

(Bu şiir Bedirhan GÖKÇE'nin 'Başım Gözüm Üstüne' şiir albümünde yer almaktadır.)





(Bu öykü her gurbetçimize ait olabilir.

Emirdağ’ın dağ köylerinde konuşulan

şiveyle yazılmıştır.)



Mekdubun demincek geçdi elime

Sağlığını duymak yetiyo gardaş

Daş başı bi çarık esgittiğimiz

Boz dağlar gözümde tütüyo gardaş



Gardaş

Hamburug’un yolları asvat

Her yere tren var

Yolculuk ırahat

Köşenin başına bazar duruyo

Bazara yalınız gediyo avrat



Gafaları sıfır numro tıraşlı

Haşkeş içiciler

İtler

Manyaklar

“Türken raus Türken raus” diyolar

Ulen ne oldu da denişti devran

Çok değel yirmibeş otuz yıl evel

Bizi bandoyunan garşıladılar



Bunca yıl gavırın çöpüynen urgaş

Soona

Sana duşman gibi baksınlar

Ataş verip düneğini yaksınlar

Adamın ağrına gediyo gardaş



Gardaş

Vakdı geçmiş Alamanya’nın

İreceb’e sööle havas etmesin

İneğeni danasını satmasın

Gavırın parası gıymatlı emme

İliğini sömürüyo adamın



Kel Mısa’nın Abdılla’yı bildin ni

Böyük gız gavıra gaçdı diyolar

Adı Hans mı neymiş

Sarı bi oğlan

Abdılla düşdükce düşdü diyolar



Hayat

Bu gavırın sürdüğü hayat

Bizimkisi gün tüketmek

Needeceen

Onnar gibi yaşamaya gakdın nı

Kendinden öteyi düşünmeyeceen



Bizim pavlikada bi Alaman var

Klaus

Çok eyi

Gardaşım olsun

Bazı

İş çıkışı bize geliyo

Yemek sarımsaklıyısa yemiyo

Yemekde sarımsak olmaz mı gardaş



Bazı gıcık Alaman’nar çıkıyo

Sırtını dönüyo

Burun büküyo

Diyo



“Her Türk!

Siz çok kötü gokuyo”



Çöpcü gül gokacak değil a gardaş



Alaman’nar çok aceyip bi millet

Yere tükürene bağarıyolar

Yetmiyo

Polizay çağarıyolar

Adamın gülesi geliyo gardaş



Gardaş

Bi Mersedes aldım

Gırmızı

Gaylım tufalete yayan getmek yok

Çatlasın elleme Mıhdar’ın gızı

Başı göğe erdi Gede Salih’le

Hasbam

Er yerine gomazdı bizi



Burda durum bööle

Sözün gısası

Orda ne var ne yok

Havalar nası

Ekinner

Goyunnar

Guzular nası

Sen nassın

Mehemmed

Fadime nası

Selamı selama eklerim gardaş

Tez elden bi cuvap beklerim gardaş



Erdal ERCİN


Erdal ERCİN

Hazana Düştüm

Aşk mevsimi geldi şu yer yüzüne

Ben yine bir gamlı hazana düştüm

El sever

Baş koyar yârin dizine

Ben sevdim

Bir kaynar kazana düştüm



Gözümü diktiğim yollardan gelip

Eğri hançeriyle bağrımı delip

Alnıma yazılan yazıyı silip

Kader çizgisini bozana düştüm



Sevmediği yalan

Sevdiği yalan

Perişan edecek bir beni bulan

Kaydımı sevdanın üstünden alan

Kara sancılara yazana düştüm



Bu türküyü bilemezdi dillerim

Böyle sazı çalamazdı ellerim

Zaten târumardı gönül tellerim

Ben yine bir bozuk düzene düştüm


Erdal ERCİN

Kara Sevda Şiiri