Eğitim Sitesi

Kafkasyam Şiiri

Kafkasyam

Ayrı düştüm vatanımdan,yarımdan

Kafkasyam, baharım öz diyarımdan.

Anlamaz oldum dil, töre, arımdan

Kafkasyam, baharım, öz diyarım



Kırıldı kanadım, sarardı yaprağım

Nerde vatanım, kendi öz toprağım

Seslenin artık, yükselsin bayrağım

Kafkasyam, ilkbaharım, öz diyarım.



Gül kokuyormuş, göremedim dağını

Kanla sulamışlar kutsal toprağını

Bekliyor beni açmış kucağını

Kafkasyam, ilkbaharım, öz diyarım.



Haber ver nerde yamçılı nartlarım,

Bir zamanlar şahlanan kıratlarım,

Şeyh Şamillerim, Hacı Muratlarım?

Kafkasyam, ilkbaharım, öz diyarım.



Uç ak güvercinim, uç dağlarından

Haber eyle Dağıstanım, sanımdan

Öz vatanım, şahdamarım, canımdan

Kafkasyam, baharım, öz diyarımdan



Gül-bülbül misali aşığım sana

El açıp yalvarıyorum yaradana

Ya Rab! kavuştur beni vatanıma

Kafkasyam, baharım, öz diyarıma

Ahmet ALPTEKİN Şiirleri

  

Ömer Acar Harika yazmışsın Kafkas ellerini ne güzel ifade etmişsin kalemine sağlık ARKADAŞIM 2006-03-18

m temennilerinize yürekten katılıyorum. 2005-06-03

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:

Toprak

Önce hamurumuzu yoğurdun

Sonra da doyurdun bizi toprak

Nice gariplere sadık yar oldun

Bağrına basarak korudun toprak.



Babamız, anamızsın, yarimizsin

Var mı biri hakkını inkâr etsin

Şahidim vallah kim ne derse desin

Dertli başımızın tacısın toprak.



Sen, bol bol, ye iç ürün vermeye bak

Yokluğu açlığı bir yana bırak

Son bir nefes, son umut, en son durak

Yutarsın insanı doyarsın toprak.



Gökten yağan her şeyin talibisin

Yerden biten mahsullerin sahibisin

Unutma, acıların tabibisin

Kor yürekleri soğutursun toprak.



Yağmur yağınca ağaçsız tepeye

Kalkıp gider karışırsın dereye

Yolculuk başlar kim bilir nereye

Göle mi, yoksa denize mi toprak?



Yüzünü yırtıp ne tohumlar verdim

Senin bitirdiğin mahsulü yedim

Son nefeste yine kapına geldim

Al beni bağrına, al beni toprak.

Ahmet ALPTEKİN

Süphan

Dumanlı başınla yüce göklerde,

Yıldızlarla, semayla konuşursun.

Eteklerin altın kumsalda, yerde,

Engin mavi sularla buluşursun.

Bir başkadır senin heybetin Süphan.



Arzın kalbinden fışkırdın göklere,

Yücelik kattın konduğun yerlere,

Eteğinle yayılmışsın düzlere,

Duruşun farklıdır başka dağlardan,

Alemi yandırır ateşin Süphan.



Ahlat,sarılmış eteğine, beline,

Sual olmaz kara, kışa, seline,

Garip köylüm bakar durur eline

Baharla birlikte canlanır her yan,

Halkımı doyurur himmetin Süphan.



Acın var bilirim, ama nerende?

Elif mi, Mahmut mu yandı sinende?

Bir garip sesler duyulur bazen de,

Yanık türküler söylersin durmadan,

Gönlümü kavurur yakışın Süphan.



Ad konurken ta ezelden dağlara,

Yaradan adını bahşetmiş sana,

Sözüm yoktur azametinden yana,

Korku salarsın düşmana uzaktan,

Kalpleri titretir bakışın Süphan.

Ahmet ALPTEKİN

Kervan

Bir çok deve bir merkep başlarında,

Yükün aldı, düştü yollara kervan.

Irmak kenarında, su başlarında,

Oturup dinlendi, su içti pınardan,

Kaynağın arayıp sormadı kervan,



Eşeği önlerine rehber etti,

At ile devenin zoruna gitti,

Geçitli dağlarda yolları yitti,

Etrafını sardı toz ile duman,

Nice haramiye bac verdi kervan.



Bazen kârı oldu, bazen zararı,

İnsanlarla doldu taştı hanları,

Fedailer kolladı sarp dağları,

Kum saati ters döndü, değişti zaman,

Bir gidip,bir geldi bu yolda kervan.



Yıllar geçti koca ömür çürüdü,

Tüccar yük vermedi ayak sürüdü,

Harami yol kesti, itler ürüdü,

Yine de yol aldı ardına bakmadan,

Kalktı yürüdü durmadı kervan.



Çölleri geçerken Mecnun’ u gördü,

Bağrında bir ateştir yanıyordu,

Gözleri dolarak Leyla’yı sordu,

Kervancı da doldu, yutkundu bir an,

Gördüm diyemedi kahroldu kervan.



Ticaret ayrıldı bilmem kaç kola,

Ne han kaldı, ne gurbet, ne sıla,

Dönüp baktı gidip geldiği yola,

Katarlar dizilmiş, dönmüş o devran,

İzini yitirdi kayboldu kervan.

Ahmet ALPTEKİN

Kafkasyam Şiiri