Eğitim Sitesi

İhtiyar Çoban Şiiri

İhtiyar Çoban

Beyaz kepeneğin yanık bir sesin,

Kaval da senindir ihtiyar çoban.

O dağ senin, bu dağ benim gezersin,

Yollar da senindir ihtiyar çoban.



Irmaklardan, köprülerden geçersin,

Mor menekşe, lale, sümbül biçersin,

Kaynağından soğuk sular içersin,

Pınar da senindir ihtiyar çoban.



Koyunlarla kuzular buluşunca,

Körpe yavru annesine doyunca,

Yorgun güneş kızıl ufka varınca,

Gece de senindir ihtiyar çoban.



Felek aldı elinden can yoldaşını,

Sakladın durdun akan gözyaşını,

İstersen taştan taşa vur başını,

Keder de senindir ihtiyar çoban.



Yıllardır yanında sırdaşın oldu,

Sürüye sokmadı çakalı kurdu,

Gelen her tehlikeye karşı durdu,

Çomar da senindir ihtiyar çoban.



Peygamberler mesleğini seçmişsin,

Sanki bir abı- ı hayat içmişsin,

Yetmişinde bile hâlâ gençmişsin,

Hayat ta senindir ihtiyar çoban.

Ahmet ALPTEKİN Şiirleri

  

gaye bulut mükemmel bir şiir bu.number one yani.yazarı tebrik ederim 2005-06-25

cengız behsetov bütün sınıf çok sevi 2005-02-16

ahmettoper çok güzel tebrikler 2005-02-08

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:

Toprak

Önce hamurumuzu yoğurdun

Sonra da doyurdun bizi toprak

Nice gariplere sadık yar oldun

Bağrına basarak korudun toprak.



Babamız, anamızsın, yarimizsin

Var mı biri hakkını inkâr etsin

Şahidim vallah kim ne derse desin

Dertli başımızın tacısın toprak.



Sen, bol bol, ye iç ürün vermeye bak

Yokluğu açlığı bir yana bırak

Son bir nefes, son umut, en son durak

Yutarsın insanı doyarsın toprak.



Gökten yağan her şeyin talibisin

Yerden biten mahsullerin sahibisin

Unutma, acıların tabibisin

Kor yürekleri soğutursun toprak.



Yağmur yağınca ağaçsız tepeye

Kalkıp gider karışırsın dereye

Yolculuk başlar kim bilir nereye

Göle mi, yoksa denize mi toprak?



Yüzünü yırtıp ne tohumlar verdim

Senin bitirdiğin mahsulü yedim

Son nefeste yine kapına geldim

Al beni bağrına, al beni toprak.

Ahmet ALPTEKİN

Yaşasın Cumhuriyet

Çığlık çığlık büyüsün sevincimiz,
Yaşasın , yaşasın bu cumhuriyet.
Dağlarda yankılansın gür sesimiz,
Yaşasın, yaşasın bu cumhuriyet!

Ellerde yine fenerler, bayraklar,
İnsan kaynıyor caddeler, sokaklar,
Bilinen bir türkü söyler dudaklar,
Yaşasın, yaşasın bu cumhuriyet!

Dağlar taşlar kuşlar dile gelsin,
Papatyalar, menekşeler, güller dersin,
Mutluluklar hep elele versin,
Yaşasın, yaşasın bu cumhuriyet!

Gönlümüz sevgiyle, neşeyle dolsun,
Kalkınsın Anadolu huzur bulsun,
Aydınlık yarınlar hep bizim olsun,
Yaşasın, yaşasın bu cumhuriyet!

Cihan, selam dursun al bayrağıma,
Vatanıma, taşıma, toprağıma,
Gelin, siz de katılın bu çağrıma,
Yaşasın, yaşasın bu cumhuriyet!

Ahmet ALPTEKİN

Malazgirt Te Bir Cuma Sabahı

Bir anda semaya kalktı eller

Malazgirt’te bir Cuma sabahı.

Sıdk ile Kur’an okur hem diller

Malazgirt’te bir Cuma sabahı.



Dört bir yandan sesler yükseldi

Hücum emri Ahlat’tan verildi.

Şimşekler çaktı, gök gürledi

Malazgirt’te bir Cuma sabahı.



Vurdu kılıçlar, inledi gökler

İslâma hizmette yine Türkler.

Zafer aşkıyla doldu yürekler

Malazgirt’te bir Cuma sabahı.



Melekler doldurdu gök ve yeri

Kapandı artık Bizans defteri

Erenler haykırıp geçti ileri

Malazgirt’te bir Cuma sabahı.



Güneş ufuktan bir başka doğdu

Zalimi tuttu mazlumun ahı.

Aydınlık karanlıkları boğdu

Malazgirt’te bir Cuma sabahı.

Ahmet ALPTEKİN

İhtiyar Çoban Şiiri