İhanet
Yürek bir başka bu gece
Kırdı saflığın duvarlarını
Gecenin zifiri karanlığında
Utançlar aydınlattı varlığını
Utanıyor kendinden
Utanıyor ihanetinden
Çarpıyor yine deli deli
Ha gitti ha gidecek gibi
Sanki gizlenecek yer bulabilecek gibi
Gözler yalancı yürek yalancı
El yabancı ten yabancı ben yabancı
Yalancıdan yar olmak gibi
Dokunuşa korkup titreyen beden
Eriyip yok olup gidecek gibi
Gözyaşları oluk oluk akarken yüreğine
Ten bir başka bende ben bir başka tende
İhanetin en temizinden en büyüğünden
Kendine ihanet inadına ihanet
Yalanlarına inanmak en yalanından
Susmak binlerce kelimeyi boğazına düğümleyip
Yüreğini susturmak en suskunundan
Haykırışlar en sessizinden
Direnmek en dirençsizinden
Başkaldırmak en boğun eğmişinden
Kendini zincire vurmak en narininden
Esiri olmak ihanetin yalanın en tutuklusundan
En ihanetinin en yalanının en çaresizinden
Barışmak yaşamak en mücadelesizinden
Kabullenmek katlanmak en kabulsüzünden
Bitmek bitirmek en tükenmişinden
Elif Kaya
Elif KAYA Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Pişmanlık
Yanmalı mı geçen zamana
Pişman olunmalı mı bilmem
Arada bir de olsa dönüp
Derin bir iç çekerek bakmalı mı
Yoksa hiç yaşanmamış mı saymalı
Ne kadar çok şey var hatırı sayılacak
Sıcacık yürekler düşler hayaller umutlar
Bakarken içi gülen gözler
Durması için dua edilen zamanlar
Bir tas sıcak çorba bir fincan kahve
Biz ne kahveyi sevebildik ne de zamanı
Ne kahvenin hatırını saydık ne zamanın değerini bildik
Ne sevgiyi sevdik ne mutluluğu özledik
Hepsini öyle umarsız savurduk ki bozduk dağıttık
Kalanları yüreğimizin en kuytu köşelerine hapsettik
Yok ettik tükettik yok olduk tükendik
Hüzün olduk hazan olduk viran olduk
Sonbaharda dalından kopmuş sararmış
Sele karışmış bir çift yaprak olduk
Elif Kaya
Elif KAYA
Umutsuz
Bu gün her şeyi sildim
Yaşadıklarımı duygularımı
Yakıp kül ettim hayallerimi
Bu gün onu gördüm
Yabancı hiç tanımadığım birisi
Öncesi bir iki kez karşılaşmışlığımız var sadece
O da mecburiyetten
Kuru tutuk zoraki bir merhaba
Yüzü soğuk ve yabancı
Bakmadım yüzüne bakamadım
Kırılmışlıktan pişmanlıktan ve utanmaktan
Şöyle bir göz ucuyla
Çizgilenmiş alnına ağarmış saçlarına baktım
Donuk soğuk bir hoş geldin
O da mecburiyetten
O da bakmadı bakamadı
Bilmem utanmaktan bilmem pişmanlıktan
Bekledim gitme kal desin
Ne o söyledi ne ben bekledim
Bekli de umutsuzluktan
Hoşçakal bile demedim diyemedim
Sesiz sedasız usulca ayrıldım
Geçmişi hapsettim yüreğimin derinliklerine
Bir daha çıkamazlar ki artık gün yüzüne
Güneşli günlere
Elif KAYA
İhanet
Yürek bir başka bu gece
Kırdı saflığın duvarlarını
Gecenin zifiri karanlığında
Utançlar aydınlattı varlığını
Utanıyor kendinden
Utanıyor ihanetinden
Çarpıyor yine deli deli
Ha gitti ha gidecek gibi
Sanki gizlenecek yer bulabilecek gibi
Gözler yalancı yürek yalancı
El yabancı ten yabancı ben yabancı
Yalancıdan yar olmak gibi
Dokunuşa korkup titreyen beden
Eriyip yok olup gidecek gibi
Gözyaşları oluk oluk akarken yüreğine
Ten bir başka bende ben bir başka tende
İhanetin en temizinden en büyüğünden
Kendine ihanet inadına ihanet
Yalanlarına inanmak en yalanından
Susmak binlerce kelimeyi boğazına düğümleyip
Yüreğini susturmak en suskunundan
Haykırışlar en sessizinden
Direnmek en dirençsizinden
Başkaldırmak en boğun eğmişinden
Kendini zincire vurmak en narininden
Esiri olmak ihanetin yalanın en tutuklusundan
En ihanetinin en yalanının en çaresizinden
Barışmak yaşamak en mücadelesizinden
Kabullenmek katlanmak en kabulsüzünden
Bitmek bitirmek en tükenmişinden
Elif Kaya
Elif KAYA