Hoşça Kal
Bilmem kaç yıllık ise içtim kadehinden
Ben gidiyorum hayatım sen hoşça kal
Senin olsun bütün o ihtişamın
Ben gidiyorum hayatım sen hoşça kal
Deremedim has bahçedeki gülünü
Sert vurdu kader erken büktü belimi
Söyle ne olur başın arşa değdi mi
Ben gidiyorum hayatım sen hoşça kal
Sanma ki sana kalacak bu güzelliğin
Kader de ne yazılı ne var bilmediğin
Senin hayatın ise elbet vardır bildiğin
Ben gidiyorum hayatım sen hoşça kal
Kul Okyay rüzğarın önünde yaprak
Kel başı taramıyor şimşir tarak
Bu yolun sonu elbet kara toprak
Ben gidiyorum hayatım sen hoşça kal
Hanifi OKYAY / 10,03,2013 / 11:39
BESTELENDİ:
SÖZ : Hanifi OKYAY
Müzik ve beste: Şevki OKYAY
Hanifi OKYAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Geri Dönüşü Yok
Geri dönüşü yok geçen yılların!
Hayat gibi, can gibi, ömür gibi.
Uçup giden sözlerin ne anlamı var?
Su üstüne, yazılan yazılar gibi.
Zavallı bedenim, artık yorgun!
Garip gönlüm bil ki, aşkına vurgun.
Ne kimseye kırgınım ne de dargın;
Semaya yücelmiş kullar gibi.
Rüyaya dalıp hayalle kalktığım zaman!
Hüsranla kederle, geçip gider zaman.
Yüreğine özlem ateşi düştüğü zaman;
Alev-alev yanarsın, aslı han gibi.
Bilmezsin kim dost, kim düşman!
Tuttuğun eller olur, sırtından vura
Hayal olur bir gün aşkın sevdan;
Sanki geçen yıllar, yaşanmamış gibi.
Hanifi OKYAY 12.11.1983 / Erzurum/ karskapı
Hanifi OKYAY
Beni Unutma
Ben de giderisem birgün dünyadan;
Sakın ola gücenip de bana darılma.
Dostlar omuzunda giderken salım;
Sakın ola öne çıkıp da sarılma.
Ben seni sakındım kendi gözümden.
Nidem acı sözler düşsede dilimden!
İstemem akmasın yaşlar gözünden;
Sen sakın ola sitemime alınma.
Suna boylum doymadım endamına!
Sefil gönülüm eremedi muradına.
Acımadı felek benim genç yaşıma;
Sakın ola bu yazıyı yazana darılma.
Gönül sevda denen derde düştü.
İçti de şarabından kendinden geçti!
Kul Okyay aşkın ocağında pişti;
Sakın ola sende beni unutma.
Hanifi OKYAY 05.01.2018 / 09:30
Hanifi OKYAY
Yağmur Duası Mı Ettin
Gözlerin gönlüme, aşkı sunarken;
Seninle bir ömür, hayalim vardı!
Bilseydim bu sevda, böyle bitecek;
Ellerinin elimde ne işi vardı?
...Yağmur duası mı yaptın yorgun gözlerime!
...Yoksa gözlerimde yaşın ne işi vardı?
...Öyle bir yara açtın ki zavallı yüreğime;
...Yoksa saçlarımda beyazın ne işi vardı?
***Bana ümit verip gelmeseydin.
***Seni böyle keşke sevmeseydim.
***Bu bir heves, bir düş deseydin;
***Benim bu sahrada ne işim vardı?
Ben böyle bilmezdim, aşkı sevdayı!
Sen sardın başıma, bu bedbaht belayı:
Giderken dar ettin bana, koca dünyayı;
Yoksa benim bu dertle ne işim vardı?
...Gece gündüz, perişan avare biriyim.
...Aşkın ile sarhoş, sanki deli gibiyim.
...Gel de gör halimi, senin eserinim;
...Yoksa benim meyhanede ne işim vardı?
Hanifi OKYAY 23.01.2020 / 23:30
Hanifi OKYAY