Haberin Var Mı İki Bin Yirmi
Nerden çıktın karşımıza iki bin yirmi senesi
Sanki geçen yılda mutluluğumuza göz koymuş gibisin
Çin'de mi buldun Afrika'dan mı getirdin
Saldın aramıza korona belasını
Gün geçtikçe kaşık kaşık azaldı aşımız
Gün geçtikçe işimizden soğuttun
Korona belasının sesi kulağa değdikçe
Şairin şiiri cebinde kaldı dili sustu
Doktorun yüreği can pazarına düştü
Niye geldin niçin geldin iki bin yirmi
Seni kim konuk etti dünyamıza
Korona belasını saldın içimize
Hangi günde hangi yılda yaşadığımızı unuttuk
Hayallerimiz paslandı umutlarımız kırıldı
Haberin var mı iki bin yirmi senesi
Öyle bir kanatsız Azrail taktın ki peşimize
Ne yetmişlik dede nede kundakta bebe kaldı
Yılbaşı günümüzü kederlere beledin
Tarihin kara sayfasına yazıldı adın
Ey iki bin yirmi tatlı günlerimizin kara lekesi
Besleyip aramıza saldığın korona düşmanı
Bilim insanı tarafında bir gün yok edilecek
Belki bu gün belki yarın belki yarından da tez
Bilim meyvesi aşı olgunlaşacak olgunlaşacak
O zaman evimizde yöremizde dünyada
Ana baba evlat torun
El ele gönül gönüle mutlu olup yaşarız
Şah İsmail Ateş
KARMA ŞİİRLER Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Siret Dedem
seninle tanıştım doğduğumda
senle aldım hayatın tadını
kendi gibi bir kadın bulmuş yanına
geziyor tozuyor onun yolunda
onu çok seviyorum ama çare yok
azraille konuşmuş kabul çok
dedem demiş alma canımı
hakkım çok
dedem evin reisi
babaannemin sevgisi
toz kondurmadı bizlere
kadriyenin neşasi
KARMA ŞİİRLER
Maphus Mahkum Doğurur
Aslında o kurşunu ben kendime sıkmışım
saniyeye sığabilecek kadar kısadır ölüm
benim için günler müebbettir gülüm
sevgiler,umutlar,yaşanmamışlar kalır
gardiyan ötesinde...
Güneş hep yarım görünür,
yıldızlar on parmağı geçmez bizim için
her birine acı ve keder yüklenir
ay ışığı sadece bir pencereden süzülür
o ışıkla binlerce günah yıkanır
binlerce yürek aklanır...
Beklenen gün sonsuzluğu öldürür
pişmanlıklar parmaklıklara dönüşür
ve o tektir parmaklıklar arasında
mahkum olan kaderiyle...
Ekmek için çaldım der çalan,
namus için vurdum der vuran.
Af günüdür sonsuzluğun öldüğü gün
namus bekçisi yoktur,gardiyan ötesinde
bekçi gönüllerde saklanır.
Artık zaman en yakın dostun olur.
Unutma!!!
Seni tekrar doğuracak maphus ana olur...
Gönderen:MEHMET İNAYET DİNGİLTEPE
KARMA ŞİİRLER
Sen Benim
Sen benim ilk okuldaki beslenme çantamdın içinde kimseyle bölüşmediğim annemin yemekleri vardı.
Sen benim misketlerimdin başkaları için değersiz ama benim için vazgeçilmez olan misketlerim.
Sen benim en sevdiğim oyun kartlarımdın yada sevemediğim çünkü biliyordum ki sevdiğim her şeyi kaybediyorum ama kaybetmek istemediğim o kadar çok şey var ki sana anlatamadığım sen gibi .
Sen benim çocukluğumda oynadığım atari salonundaki oyunlar gibiydin kazanması zor olanlarından defalarca kaybetsem de yılmak bilmeden defalarca oynadığım oyunlardansın.
Sen benim günlerce okuyup bitiremediğim kitabımsın.
Sen benim defalarca tövbe ettiğim ama yinede bırakmadığım şarabımsın.
Sen benim satır satır yazıp mürekkebimi bitiren romanımsın.
Sen benim sabahın ilk ışıklarında çıkan çayımın yanında ki ekmek gibiydin.
Sen benim için çocukluk anılarım kadar değerli
ama ben senin için çocukluk anılarım kadar ucuzdum.
Oğuzhan Pekiz
KARMA ŞİİRLER