Gülçiçek...
Selam karaltında bu imiş hüküm.
Selamımı beğenirsen al işte.
Dünden daha ağır bugünkü yüküm
Ben sormadan cevabını sal işte!
Meşveret kur kirişteki ok gibi
Duygu olsun maslaktaki ak gibi
Yakacaksa yaksın seni hak gibi
Nihayeti sunduğumuz bal işte!
Bu ne hal ki yaratana götürmez
Hangi yük ki beni yiyip bitirmez
Bir sevda ki kulu hakta yitirmez
Biraz düşün Ummanlara dal işte!
Nasibi ne ise bulduğun odur,
Alnındaki yazı olduğun odur
Kısmetin ne ise dolduğun odur
İstiyorsan bu minvalde kal işte!
Kızı babasına kulak asmaz mı?
Asmazsa babası kıza küsmez mi?
Meltem olan serin serin esmez mi?
Sözümdeki inceliği bul işte!
Aldanma sakın ha dünya demine
Hata yapar düşürmez mi yemine?
Gönlünü bağla sen ehl-i emine
Hak üzere olanlardan ol işte!
Gaflette döner mi zulmetler nura
Gönülsüzüm söyletmeyin bu sıra
Niyet Beytullah'sa, hedefse Hıra
Gönül sende, gözde senin, yol işte!
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Beddua
İçimde çağlayan Göksu’ya inat
Seni Karasular yıkasın gönül.
Göklerde uçmaya taksan da kanat
Sıçan deliğinden bakasın gönül.
Gündüzün gözünde yaş oluk oluk
Ki aylar serseri, mevsimler soluk
Gecenin kıvırcık saçları yokluk
Yokluğun mumunu yakasın gönül.
Kardeşin yok, anan hani, bacın yok!
Benden başka hiç kimsede öcün yok!
Karanlıkta ışımaya gücün yok
İs olup bacadan çıkasın gönül.
Sakarya’da kurutmuşsun saksını,
Menderes’te görmüyorsan aksini!.
Yıllara sor artın ile eksini
Harşit’ten divane akasın gönül.
Fırat Dicle yaptığını bilmiyor
Han Aras gidiyor, geri gelmiyor
Karanlık cehalet vursan ölmüyor
Ben benden, sen senden bıkasın gönül.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Dil Etti Beni?
Sırrı hakikatin yârine vardım
Gönüller okşayan el etti beni
O cihanda birdi, eyledi yardım
Arısız, kovansız bal etti beni
Emir dedi, hissedilir, duyulur
Ölüm olsa yoluna baş koyulur
Sultan yasa yapar şeksiz uyulur
Söyleyeyim diye dil etti beni.
Ben nasıl kızarım, sözüm kızarır
Yüzüne bakınca yüzüm kızarır
Bülbül dala konar özüm kızarır
Muhabbet bağında gül etti beni
Bu yalan dünyanın ahvali yazık
Ömür ki, üç eğri, dört doğru çizik
Bana gönül verdi ezik mi ezik
Düşkünler yurduna yol etti beni
Ardıç ağacının görkemi güzel
Nedir ki meyvesi, döker mi gazel?
Tepetakla eder görünmez bir el
Tutunayım diye dal etti beni
Vuslata yaklaşır insan an be an
Kainatta zikir, en büyük nişan
Tek ülkü, tek rehber Rasûl-ü Zişan
Lâyık değil idim bol etti beni
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Gülçiçek...
Selam karaltında bu imiş hüküm.
Selamımı beğenirsen al işte.
Dünden daha ağır bugünkü yüküm
Ben sormadan cevabını sal işte!
Meşveret kur kirişteki ok gibi
Duygu olsun maslaktaki ak gibi
Yakacaksa yaksın seni hak gibi
Nihayeti sunduğumuz bal işte!
Bu ne hal ki yaratana götürmez
Hangi yük ki beni yiyip bitirmez
Bir sevda ki kulu hakta yitirmez
Biraz düşün Ummanlara dal işte!
Nasibi ne ise bulduğun odur,
Alnındaki yazı olduğun odur
Kısmetin ne ise dolduğun odur
İstiyorsan bu minvalde kal işte!
Kızı babasına kulak asmaz mı?
Asmazsa babası kıza küsmez mi?
Meltem olan serin serin esmez mi?
Sözümdeki inceliği bul işte!
Aldanma sakın ha dünya demine
Hata yapar düşürmez mi yemine?
Gönlünü bağla sen ehl-i emine
Hak üzere olanlardan ol işte!
Gaflette döner mi zulmetler nura
Gönülsüzüm söyletmeyin bu sıra
Niyet Beytullah'sa, hedefse Hıra
Gönül sende, gözde senin, yol işte!
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ