Eğitim Sitesi

Felek Ne İstedin Benden Şiiri

Felek Ne İstedin Benden

Yüzüne gülüp ardına kuyu mu kazdım

Yolunu kesip kuyruğuna mı bastım

Yel olup da kolun dalın mı kırdım

Dururken yurdundan yuvandan mı ettim

Allahın verdiği canına mı kast ettim

Felek ne istedin benden suçum ne benim



Elini uzattın da kolunu mu aldım

Yolunda budak olup gözüne mi battım

Döndüm de bir kez kem gözle mi baktım

Kor olup düştüm de yüreğin mi yaktım

Felek ne istedin benden suçum ne benim



Çekemem bak seni öyle yüklenme bana

Bırak ölem dedim ölümü de çok gördün

O zaman bir gün gülem dedim güldürmedin

Ya suçum söyle ya seni sevem dedim

Yoksa bırak bu diyarları terk edem dedim

Felek ne istedin benden suçum ne benim



Bir yuva kurdum baykuş tünettin damına

Kara bulutları taç yaptın daim başıma

Dağlar dayanmaz oldu bak bu ahıma

Ben tükendim ah felek artık son safha

Felek ne istedin benden suçum ne benim



Gamı tasayı yoldaş ettin bana

Hüznü yalnızlığı ölümüne gardaş ettin bana

Dayanacak ne sabır ne yürek kaldı bende

Geçmişimi geleceğimi talan ettin felek

Nedir bu zalimliğin ne bu zulmün ahın

Felek ne istedin benden suçum ne benim

Kader suçum ne benim söylesene bana



Elif Kaya

Elif KAYA Şiirleri

  

aysenur allah hepimizi dertlı tasalı yaratmıs o yuzdn bısey dıyemeyız 2013-06-18

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Elif KAYA Şiirleri:

Mazide Kaldı

Akşamlar vardı eskiden

O akşamlarda insanlar çocuklar vardı

Masallar misaller anlatılır bilmeceler sorulurdu

Bazen bir taklit bazen harbiden bir şaka yapılırdı

Her şeyin tadı vardı o zamanlar

Ocakta kocaman bir kütük bir de sıcacık yürekler vardı

Bir çıra bir fener bir de gülen yüz aydınlatırdı

Büyükler vardı söz anlatır söz dinletir

Küçükler vardı söz söyletir söz işitir

O zaman dost yürekler vardı

Evler vardı kerpiçten kapı pencere tahta

Kırk kilitli çelikten değildi duvarlar

Kuzular da kurttan değildi o zaman

Çocukların bezden topları servi dalından atları

Tahta arabaları papatyadan taçları vardı o zaman

Çelik çomak oynarlar ip atlarlardı

Toz toprak içinde bahar kokan dağlarında

Çocukların çocuk gibi hayatları vardı o zaman

İnsanlar kalabalıklar içinde yalnız değillerdi

Arsızlıktan korkar hırsızlıktan utanırlardı

Hırlı ile hırsız ayrılırdı o zaman

Bir kahve vardı

O kahvenin de kırk yıl hatırı vardı o zaman

O zaman hayat vardı yaşamak vardı

Şimdi hepsi mazide kaldı

Mazide geçmişte kaldı bu zaman


Elif KAYA

Bu Gün

Bu gün unutmak istedim seni sana inat

İnandırmak için kendimi

Sensiz de mutlu olabileceğime

Sinemaya gittim sahili dolaştım

Dalgaların kuşların sesini dinledim

Martıları yakamozları

Gün doğum ve batımını izledim

Gökyüzündeki renkleri saydım

Tablolar yaptım rengarenk renk

Seninle ya da sensiz ne fark ederdi ki

Nasıl olsa ben değil miyim?

Denize âşık gök yüzüne tutkun olan

Ben değil miydim mutluluktan boğulan

Ne fark ederdi ki Seninle ya da sensiz

Ama biliyor musun sensiz ben değilmişim

Ben seninle benmişim

Şimdi deniz boş gökyüzü boş

Meğer ben sensiz bomboşmuşum

Ben seninle sarhoşmuşum bir tanem


Elif KAYA

Nasıl Da Alıştık Ölüme

Yakıştık Ölüme

Nasıl da yakıştık ölüme

Nasıl da alıştık

Nasıl da çatıştık kaderle

Nasıl da rahatladık



Her gün her yerde kazalar

…..yönünden …..plakalı araç

…..mevkiinde ….yaptı

…..kişi öldü … kişi yaralı

O an belki duyar belki duymayız

Belki görür belki de görmeyiz



Nasıl da yakıştırdık ölümü herkese

Beş onbeş yirmibeş yaşında

Kırk yaşında yetmiş yaşında

Herkese her an her yerde yakıştırdık

Zamanı dedik ölümün zamanı



Ekmek yemek su içmek kadar doğal saydık

Hiç sormuyor sorgulamıyoruz

Sorarsak da cevap vermiyoruz

Bir de suçu kadere yükledik mi

Vicdanımız öyle rahat öyle rahat ki

Değmeyin keyfimize



Neden … yapılmadı ….bakılmadı

…. İzin verilmeseydi ….olsaydı

Bunları konuştuk

Sadece konuşmak için

Ne sorduk ne cevap verdik

Çünkü gönlümüz rahat

Suçumuz yok ki

Kabahat kaderin

Kaderinde böyle yazıyormuş

Kaderden kaçılmaz ki

Kader doğmadan yazılırmış

Biz çok masum ve günahsızız

İnandırdık ya vicdanımızı

Biz çok çok rahatız



Geçmiş olsun diyoruz

Ya … olsaydın ya … kalsaydın

Ya …seydin ….dın …din ….

Şükret haline …

Kaderinde bu varmış

Suçluyu bulduk bir kere

Biz sütten çıkmış ak kaşık

Bu yüzden çok rahatız



Baş sağlığı diliyoruz

Emir Allahın (kaderin)

Başın sağ olsun

Allah başka acı göstermesin

Allah sabır versin

Oysa ateş bir kere düştü mü bir yere

Bir daha sönmez asla

Yandıkça yanar korlanır

Korlandıkça yakar kavurur

Suçu kadere atar

Üstüne bir de dilekler tutar

Sustururuz vicdanımızı



Oysa bir sorsak nedenini

Bir anlatsak kendimize

Hep boşuna konuşmak yerine

Bir kere dolusuna bir şeyler yapsak

Kandırmasak bizi

Neden öyle kolay öyle basit ki

Kaderin değil de bizim suçumuz olduğunu

Bir itiraf edebilsek bize

Bir bulsak o yüreği ömrümüzde

Ölümü bu kadar yakıştırmayız

Bu kadar suçlamayız o masum kaderi

Bu kadar kandırmayız o gariban vicdanımızı



Bu kadar ucuz sanmayız insan hayatını

Bu kadar basit harcamayız canlarımızı

Bu kadar değersiz kılmayız kendimizi



Sadece vicdanımızı özgür bıraksak

Kandırmasak onu yön bulur kendince

Çözeriz tüm bu sorunları

Bu kadar kolay benimsemeyiz ölümü

Kafa tutarız o yollardaki her metreye gizlenmiş canavara


Elif KAYA

Felek Ne İstedin Benden Şiiri