aysenur allah hepimizi dertlı tasalı yaratmıs o yuzdn bısey dıyemeyız 2013-06-18
Felek Ne İstedin Benden
Yüzüne gülüp ardına kuyu mu kazdım
Yolunu kesip kuyruğuna mı bastım
Yel olup da kolun dalın mı kırdım
Dururken yurdundan yuvandan mı ettim
Allahın verdiği canına mı kast ettim
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Elini uzattın da kolunu mu aldım
Yolunda budak olup gözüne mi battım
Döndüm de bir kez kem gözle mi baktım
Kor olup düştüm de yüreğin mi yaktım
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Çekemem bak seni öyle yüklenme bana
Bırak ölem dedim ölümü de çok gördün
O zaman bir gün gülem dedim güldürmedin
Ya suçum söyle ya seni sevem dedim
Yoksa bırak bu diyarları terk edem dedim
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Bir yuva kurdum baykuş tünettin damına
Kara bulutları taç yaptın daim başıma
Dağlar dayanmaz oldu bak bu ahıma
Ben tükendim ah felek artık son safha
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Gamı tasayı yoldaş ettin bana
Hüznü yalnızlığı ölümüne gardaş ettin bana
Dayanacak ne sabır ne yürek kaldı bende
Geçmişimi geleceğimi talan ettin felek
Nedir bu zalimliğin ne bu zulmün ahın
Felek ne istedin benden suçum ne benim
Kader suçum ne benim söylesene bana
Elif Kaya
Elif KAYA Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Elif KAYA Şiirleri:
Akşamlar vardı eskiden
O akşamlarda insanlar çocuklar vardı
Masallar misaller anlatılır bilmeceler sorulurdu
Bazen bir taklit bazen harbiden bir şaka yapılırdı
Her şeyin tadı vardı o zamanlar
Ocakta kocaman bir kütük bir de sıcacık yürekler vardı
Bir çıra bir fener bir de gülen yüz aydınlatırdı
Büyükler vardı söz anlatır söz dinletir
Küçükler vardı söz söyletir söz işitir
O zaman dost yürekler vardı
Evler vardı kerpiçten kapı pencere tahta
Kırk kilitli çelikten değildi duvarlar
Kuzular da kurttan değildi o zaman
Çocukların bezden topları servi dalından atları
Tahta arabaları papatyadan taçları vardı o zaman
Çelik çomak oynarlar ip atlarlardı
Toz toprak içinde bahar kokan dağlarında
Çocukların çocuk gibi hayatları vardı o zaman
İnsanlar kalabalıklar içinde yalnız değillerdi
Arsızlıktan korkar hırsızlıktan utanırlardı
Hırlı ile hırsız ayrılırdı o zaman
Bir kahve vardı
O kahvenin de kırk yıl hatırı vardı o zaman
O zaman hayat vardı yaşamak vardı
Şimdi hepsi mazide kaldı
Mazide geçmişte kaldı bu zaman
Elif KAYA
Bu gün unutmak istedim seni sana inat
İnandırmak için kendimi
Sensiz de mutlu olabileceğime
Sinemaya gittim sahili dolaştım
Dalgaların kuşların sesini dinledim
Martıları yakamozları
Gün doğum ve batımını izledim
Gökyüzündeki renkleri saydım
Tablolar yaptım rengarenk renk
Seninle ya da sensiz ne fark ederdi ki
Nasıl olsa ben değil miyim?
Denize âşık gök yüzüne tutkun olan
Ben değil miydim mutluluktan boğulan
Ne fark ederdi ki Seninle ya da sensiz
Ama biliyor musun sensiz ben değilmişim
Ben seninle benmişim
Şimdi deniz boş gökyüzü boş
Meğer ben sensiz bomboşmuşum
Ben seninle sarhoşmuşum bir tanem
Elif KAYA
Yakıştık Ölüme
Nasıl da yakıştık ölüme
Nasıl da alıştık
Nasıl da çatıştık kaderle
Nasıl da rahatladık
Her gün her yerde kazalar
…..yönünden …..plakalı araç
…..mevkiinde ….yaptı
…..kişi öldü … kişi yaralı
O an belki duyar belki duymayız
Belki görür belki de görmeyiz
Nasıl da yakıştırdık ölümü herkese
Beş onbeş yirmibeş yaşında
Kırk yaşında yetmiş yaşında
Herkese her an her yerde yakıştırdık
Zamanı dedik ölümün zamanı
Ekmek yemek su içmek kadar doğal saydık
Hiç sormuyor sorgulamıyoruz
Sorarsak da cevap vermiyoruz
Bir de suçu kadere yükledik mi
Vicdanımız öyle rahat öyle rahat ki
Değmeyin keyfimize
Neden … yapılmadı ….bakılmadı
…. İzin verilmeseydi ….olsaydı
Bunları konuştuk
Sadece konuşmak için
Ne sorduk ne cevap verdik
Çünkü gönlümüz rahat
Suçumuz yok ki
Kabahat kaderin
Kaderinde böyle yazıyormuş
Kaderden kaçılmaz ki
Kader doğmadan yazılırmış
Biz çok masum ve günahsızız
İnandırdık ya vicdanımızı
Biz çok çok rahatız
Geçmiş olsun diyoruz
Ya … olsaydın ya … kalsaydın
Ya …seydin ….dın …din ….
Şükret haline …
Kaderinde bu varmış
Suçluyu bulduk bir kere
Biz sütten çıkmış ak kaşık
Bu yüzden çok rahatız
Baş sağlığı diliyoruz
Emir Allahın (kaderin)
Başın sağ olsun
Allah başka acı göstermesin
Allah sabır versin
Oysa ateş bir kere düştü mü bir yere
Bir daha sönmez asla
Yandıkça yanar korlanır
Korlandıkça yakar kavurur
Suçu kadere atar
Üstüne bir de dilekler tutar
Sustururuz vicdanımızı
Oysa bir sorsak nedenini
Bir anlatsak kendimize
Hep boşuna konuşmak yerine
Bir kere dolusuna bir şeyler yapsak
Kandırmasak bizi
Neden öyle kolay öyle basit ki
Kaderin değil de bizim suçumuz olduğunu
Bir itiraf edebilsek bize
Bir bulsak o yüreği ömrümüzde
Ölümü bu kadar yakıştırmayız
Bu kadar suçlamayız o masum kaderi
Bu kadar kandırmayız o gariban vicdanımızı
Bu kadar ucuz sanmayız insan hayatını
Bu kadar basit harcamayız canlarımızı
Bu kadar değersiz kılmayız kendimizi
Sadece vicdanımızı özgür bıraksak
Kandırmasak onu yön bulur kendince
Çözeriz tüm bu sorunları
Bu kadar kolay benimsemeyiz ölümü
Kafa tutarız o yollardaki her metreye gizlenmiş canavara
Elif KAYA