Efkarlı Öykü
Gözlerinde toplanmış hayatın buğusu
Dudaklarında sitemler,
Yüreğin, yaralı bir kuş gibi
Kanat çırpar kafeslerde.
Hürriyet nameleri şakır dilin
Ellerin tutunacak dal arar,
Sırtında hayatın en ağır yükü
Bu seninki, çok efkârlı bir öykü…
Bir yudum sevgi alsan eline,
Kana kana içer susuz yüreğin,
Başını koyacak şefkatli bir omuz,
Sığınacak bir gölgedir dileğin.
Kucağında büyütmüşsün ızdırap çocuğunu
Daha ilkbaharında fidanken
Rüzgâra vermişsin tomurcuğunu…
Bakışların ufukları delecek,
Sitemin doruklarda geziyor
Damla damla suluyorsun gülleri
Unutmak ister gibi yaşanmamış dünleri.
Çığlığın kuyuların en dibinden geliyor…
Dizlerin çırpınmaktan delinmiş
Meğer bu vefasız hayatın
Tüm dertleri seninmiş…
Sır dolu bir sandığa dönmüş yüreğin,
İçinde fırtınalar koparır umman.
İndirmiş yelkenleri gözlerinde gemiler,
Dudakların feryatları fısıldar…
Yolların dikenlere bezenmiş,
Ayakların dolaşır serseri çalılara
Dur ey güzel yüzlü ceylan
Çıkma bu çetrefilli yollara…
Yıllardır sığındığın sükût limanlar
Şimdi dalga dalga vurur sahile,
Seni yaşamaz artık mısralar
Anlatmaksa nafile…
Çöz artık birer birer atılmış düğümleri
Yakana yapışan ellerden kurtul!
Sen, sen ey dalgalı deniz
Gel bu sakin limanda durul…
Eğer bir parça huzursa aradığın,
Şefkatli bir kucakta kaybolmak istiyorsan…
Vefalı bir omuzda uyumaksa dileğin,
Sıcak bir dokunuşa hasretse ellerin
Artık bu karanlık düşlerden uyan…
Gönlündeki buzları sevginle erit,
Bu karanlık geceyi aşkınla dirilt.
Turan AKBULUT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ayrılık
Gezip vuslat aradığım bu alaca yerlerde
Yine benim payıma yardan ayrılık düşmüş.
Yanlızlığın dört yanımı sardığı vakitlerde
Ben geceden kaçarken; gündüzüm bana küsmüş.
İstersen uzan da al bedenimden canımı
Yüreğim nâra düşmüş bir lokmacık et olmuş.
Gözlerim, gözlerinin buğusuna takılmış
Ayrılık, yollarıma bir dikenli set olmuş.
Turan AKBULUT
Sen
Sen benim canımın içinde cansın,
Sen benim ömrüme anlam katansın.
Sen gönül bahçemde bir taze gonca,
Sen benim geceme ışık tutansın.
Sensiz inan benim eksik bir yanım,
Sensiz zindanlarda tutsaktır canım.
Sensiz ben kanadı kırılmış bir kuş,
Sensiz ben damarda kurumuş kanım.
İnan, gerçeğim sen, yalanım sensin.
Ruhumu tutan ve salanım sensin.
İçinde ben olan her neyim varsa,
Benden çıkarınca kalanım sensin.
Senden yana benim hiçbir âhım yok,
Sensiz hiçbir nefeste ferahım yok.
İnan canım, sensin benim sevabım,
Seni sevdim seveli, günahım yok.
Turan AKBULUT
İnsan Olana
Ölüm burnumuzun dibinde;
ne yandan gelecek belli değil,
Gel ey aciz nefsim!
Gel sen Hakk’ın huzurunda saygıyla eğil!
Şaşmaz o vakit geldiyse;
ne bir an ileri ne bir an geri,
Ahd-i Mîsak’ta belirlendi o göçün,
hem zamanı hem yeri.
Yok olmak değildir ölüm;
zaman ve mekânın değişmesidir,
Ayrılık gibi görünürse de;
kulun Hakk’a erişmesidir.
Eğer hazırsa azığın,
o yolculuk zahmet vermez insana
Şeb-i Arus Gecesi’dir o güzel gece hem;
İnsan olana!!!
Turan AKBULUT