cansu bence çok güzel okuldaki törende bunu okuyacağım... 2008-03-18
Doğa Yeniden Doğuyor
Bu gün Nevruz, çocuklar!
Bu gün bayramımız var!
Çünkü doğa yeniden doğuyor,
Etrafımız canlanıyor.
21 Mart gelince;
Günü eşit paylaştılar gündüz ve gece
Bizler de eşitlik içinde
Yaşayalım arkadaşlar.
Bak, bu gün güneş bize gülüyor.
“Bu günden sonra ,
Daha uzun beraber olacağız.” diyor.
El sallayalım göklere,
Neşe ve sevinç kaplasın içimize.
Bu gün yeni bir yıl başlıyor.
Çünkü doğa yeniden uyanıyor.
Yeşillenen doğaya,
Renk renk çiçekler serpiliyor.
Renk renk çiçekler gibi
Bizler de renklenelim.
Birlik- beraberlik içinde
Bu bayramı kutlayalım.
Bu bayramda dileyelim,
Birlik, beraberlik ve eşitlik.
Doğa yeniden bizlere
Bolluk, bereket versin diye.
Gülhan MUTLU Şiirleri
Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.
Benzer Gülhan MUTLU Şiirleri:
“Hasta” diyorlardı daha önce bizlere.
Bakın, görün ne olduk Ata’mızın izinde.
29 Ekim 1923’te cumhuriyeti kurarak
Baharı getirdik ülkemize.
Kurunca cumhuriyeti,
Bundan seksen iki yıl önce.
Halk bir dal gibi yeşerdi.
Cumhuriyetle bahar geldi.
Gelen baharla yeşerdi halk;
Bilgiler doldu, güneşler doğdu ülkemize.
Cumhuriyet oldu emanet bize .
Bahar geldi ülkemize.
Fabrikalar yoktu, dumanlar tütmüyordu.
Halk ;
Tarladan başka çalışacak yer bilmiyordu.
Yükseldi dumanlar göklere cumhuriyetle
Tarım da birden yürüdü ileriye.
Bahar geldi ülkemize cumhuriyetle.
Cumhuriyetle birlikte kadın hakları verildi.
Kadınlarımız mutluluğa erdi.
Ata’mızın izinde yürüyor.
Kadın artık hür yaşıyor.
Birlik beraberlik içinde
Bahar geldi diye.
Cumhuriyet en güzel yönetim.
İlerliyor bak ülkem benim.
Ata’mın izinde yürüyor.
Ülkem cumhuriyetle yönetiliyor.
Baharla dallar yeşeriyor.
Sevinelim coşalım.
Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayalım.
Türkiye Cumhuriyeti’ni ilerleterek
Baharları çokça yaşayalım.
Hoş geldim ülkeme bahar.
Gülhan MUTLU
ABRAHAM LİNCOLN’DEN MEKTUP...
Abraham Lincoln tarafından oğlunun öğretmenine yazılmış bir mektup:
“ Zaman alacak biliyorum,
Fakat eğer öğretebilirsen ona,
Kazanılan bir liranın, bulunan beş liradan
Daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona
Ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu.
Eğer yapabilirsen,
Sessiz kahkahaların gizemini öğret ona.
Bırak erken öğrensin,
Zorbaların görünüşte galip olduklarını...
Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizelerini öğret.
Fakat onu sessiz zamanlarda tanı.
Gökyüzündeki kuşların, güneşin altındaki arıların,
Ve yemyeşil yamaçtaki çiçeklerin
Ebedi gizemini düşünebileceği.
Okulda hata yapmanın, hile yapmaktan
Çok daha önemli olduğunu öğret ona.
Ona kendi fikirlerini inanmasını öğret,
Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi.
Tüm insanları dinlemesini öğret ona,
Fakat tüm söylediklerini
Gerçeğin eleğinden geçirmesini,
Ve sadece iyi olanları almasını da öğret.
Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile
Nasıl gülümseyeceğini öğret ona.
Göz yaşlarında hiçbir utanç olmadığını öğret.
Ona kuvvetini ve beynini
En yüksek fiyatı verene satmasını,
Fakat hiçbir zaman kalbine ve ruhuna
Fiyat etiketi koymamasını öğret.
Uğultulu bir insan kalabalığına
Kulaklarını tıkamasını öğret ona.
Ve eğer kendisinin haklı olduğunu inanıyorsa,
Dimdik dikilip savaşmasını öğret.
Gülhan MUTLU
EŞ SESLİLER DÜNYASI...
Ağacın altında içerken çay
Akıp gidiyor yol kenarında çay.
Çayın kenarında var bir gül.
Rengi bayrağımın rengi,al.
Arkadaşıma dedim; “Bu gülü al.”
Arkadaşım , çayın kıyısına indi.
Alırken battı gülün dikeni eline.
Sonra bana bakarak:
“Hele bir gül…” dedi kızarak.
“Eller, halimden anlamaz.” Dedi,
İçini çekerek.
Çay kenarında Ali dayının bağları,
Çayın içinden geçerken ıslandı,
Kara ayakkabımın bağları.
Tam çaydan karaya çıkarken,
Geçti yoldan kır bir at.
Üzerinde saçları kır Ali dayı.
Yanına çağırdı beni,
Atladım kır atın üzerine.
Dikkatimi çekti,
Ali dayının yanağındaki beni.
Sürdük gittik, uzakta saçları yakmış,
Yufka pişiren Ayşe ninenin yanına.
Oraya varınca indik attan,
Ali dayı, attı yere elindeki beli.
Bugün bahçeyi bellemişti,
Çokta yorulmuştu Ali Dayı.
Hemen satır aldı eline,
Elini dayadı beline.
Sonrada başladı,
Etleri ufak ufak kesmeye.
Etleri yufkalara sararak,
Yedik bizde afiyetle.
Başta duran Ayşe nine,
Başta duran örtüsünü düzeltti
Sonra ayağa kalkarak,
Dayadı ellerini beline.
Yorgundu yüzünden belli,
Yüz yufka açmıştı, sabahtan beri.
Ali dayı da yorgundu.
Koyunca başını toprağa
Uyuyuverdi Ali dayı.
Ben de oturdum bir kenara
Bu yazın tadını çıkara çıkara.
Bir türkü tutturdum,
Bir taraftan da
Yaşadıklarımı yazdım satır satır,
Kara kaplı deftere.
Gülhan MUTLU
Gülhan MUTLU