Eğitim Sitesi

Dem-i Vuslat Şiiri

Dem-i Vuslat

Deprem olmuş tufan kopmuş farketmez,
Deli gönlüm bir sevdadan çarketmez,
Ne vazgeçer ne de uslanırım ben.
***
Gam değil ekmeğim, aşım kesilse,
Kör testere ile başım kesilse,
Aşkın sofrasında beslenirim ben.
***
Sırılsıklam vurgunum can dostuma,
Ağma bulut! çakma şimşek üstüme!
Yağmur yağmasa da ıslanırım ben.
***
Enginlerde sığmaz içim içime,
Oturmaz kalıba, girmez biçime,
Çıkar yükseklere seslenirim ben.
***
Seferber olsa da eşyanın tümü,
Hiç bir kuvvet taşıyamaz yükümü,
Kendi yüreğime yaslanırım ben.
***
Bir elimde cımbız, birinde tarak,
Körler aynasına gözsüz bakarak,
Karanlık gecede süslenirim ben.
***
Gücenmeyin, darılmayın boşuna,
Çene çalıp yorulmayın boşuna,
Altın olsam gene paslanırım ben.
***
Ölüm döşeğinde en zor anımda,
Sevgili! yeter ki sen ol yanımda,
“Dem-i vuslat” diye hislenirim ben.

Ahmet Süreyya DURNA


Kaynak: Şiirler, Şairin "Şafak Taarruzu" adlı kitabından alıntıdır.

Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ahmet Süreyya DURNA Şiirleri:

Aşk Sendromu

Bir aşka tutuldum sığmaz akıla
Gönül ötesinde, dil ötesinde
Hasretim, gözümde tütüyor sıla
Kaç denizaşırı mil ötesinde
***
Kara sevdalıya çıkınca adım
Gömleğimi karton ile yamadım
Sözümü, sazıma uyduramadım
Makam düğümlendi tel ötesinde
***
Uğruna hayâller kurduğum güzel
Aynalardan bile sorduğum güzel
Görünce göğsüme vurduğum güzel
Kur yapıyor bana tül ötesinde
***
Kader kaleminin mürekkebiyim
Çıkrıksız kuyunun susuz dibiyim
Bağından kovulmuş bülbül gibiyim
Feryat ediyorum gül ötesinde
***
Sivri kancasına fena takıldım
Of! çektim, yüzüstü yere yıkıldım
Bir saçı Leyla’ya yandım yakıldım
Mecnunca gezerim çöl ötesinde

Ahmet Süreyya DURNA

Ahmet Süreyya DURNA

Paradigmalar

Teslimiyet:
İftiraya uğrayan idamlık bir kişinin,
Sehpada sallanırken, cellada gülmesidir!

Kemâlat:
İçtimaî hayatta yer alan her kişinin,
Otururken, kalkarken haddini bilmesidir!

Cesaret:
İradesi, vicdanı kayıtsız hür kişinin,
Ucûbe yasakları tümüyle delmesidir!

Feragat:
Aşkı, samimiyeti, imanı gür kişinin;
Nefsinden sıyrılarak, ölmeden ölmesidir!

Kanaat:
Sahavetle, sofrası kurulu er kişinin,
Kıtlıkta ekmeğini muadil bölmesidir!

Zerâfet:
Tek helâlini gören, harama kör kişinin,
Şehevî arzuları kalbinden silmesidir!

Garabet:
Ömrünü tamamlamış tamahkâr pîr kişinin,
Ahireti unutup, dünyaya yelmesidir!

Ahmet Süreyya DURNA

Ahmet Süreyya DURNA

Klasik Duruş

Hayatımda çamur atmadım asla!
Yaşadığım toplumun bir ferdine
Zâlimlere alkış tutmadım asla!
Ortak oldum mazlumların derdine
Özümden yanmakta kusur etmedim
***
Tezâhür edince olgunluk şekli
Küçükleri koydum kendi yerime
Farklı pencereden baktım sürekli
Nezâket gereği büyüklerime
İhtiram sunmakta kusur etmedim
***
“Seçkin”lerin semiz katırı için
Sürmedim eşeği kurdun önüne
Geleceğin basit hatırı için
Gitmedim geçmişi inkâr yönüne
Ceddimi anmakta kusur etmedim
***
Gözden, gösterişten kaçtığım hâlde
Çektim üzerime olanca hıncı
Yükselişe kanat açtığım hâlde
Yükseklerde gördüm alçak basıncı
Engine konmakta kusur etmedim
***
Meylim vardır cömertlerin safına
Cimrilerdir esas nefret duyduğum
Hırsla, azgın nefsin tam hilâfına
Kanaat aşıdır yiyip doyduğum
Çok şükür kanmakta kusur etmedim
***
Alnım ak, başım dik Hakkın katında
Böyle girmek istiyorum mezara
Despotların devr-i saltanatında
Sezar’ın hakkını verdim Sezar’a
Asil davranmakta kusur etmedim

Ahmet Süreyya DURNA

Ahmet Süreyya DURNA

Dem-i Vuslat Şiiri