gülhan size katılmamak eldedeğil. gerçekten cumhuriyet ağlıyor. daha yazılabilecek çok şey var biliyorum. tebrikler. 2007-11-24
Cumhuriyet Ağladı Öğretmenim
Cumhuriyet ağladı bu yıl öğretmenim
Uzandıkça şanlı şehitlerim
Ağladıkça bağrı yanık annelerim
Kucakta kalmış yetim bebeklerim
Cumhuriyet ağladı bu yıl öğretmenim.
Ulusum karaları bağladı öğretmenim
Hani kapanmıştı tekke, zaviye
Atılmıştı kara çarşaf ve peçe.
Ve elim kolum bağlı niye,
Nerde tam bağımsız Türkiye ?.
Cumhuriyet ağladı bu yıl öğretmenim.
Acılar yürekleri dağladı öğretmenim.
“Demir ağlarla örmüştük ana yurdu” (1)
Göllerim ,ırmaklarım niye kurudu ?
Ormanlarım yandı,bitti, kül oldu.
Ata’nın gösterdiği yol bu muydu ?
Cumhuriyet ağladı bu yıl öğretmenim.
Feryatlar sokaklarda çağladı öğretmenim.
Veli Aykar
Denizli, 29 Ekim 2007
Veli AYKAR Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Veli AYKAR Şiirleri:
Ana yurdum Amasya.
İster ısır, ister soy,
Gel arkadaş tadıma doy.
Bil bakalım ben kimim?
Al yanaklı biriyim...
...
İçim dışım vitamin
Finike Antalya, Mersin
Her derde çare dersin,
Bilin bakalım ben kimim?
Şapur şupur beni yersin...
...
Yerim yurdum yeşil Bursa,
Anarsın beni kış olursa,
Gecemi masalla doyursa.
Bilin bakalım ben kimim?
Yerken yandı ağzım dilim...
...
İzmir’de ünüm bitmez,
Antep’te oldum pekmez,
Salkım salkım kim yemez!
Bilin bakalım ben kimim?
İster kuru, ister yaş yiyin...
...
Şeftali benim dayım,
Malatya’dan beri yoldayım.
Yerken bilinsin aman sayım!
Bilin bakalım ben kimim?
Zerdalinin ikiziyim...
...
Benim köyüm güzel Honaz,
Beni yiyen hiç doymaz,
Vişneye benzerim biraz.
Bilin bakalım ben kimim?
Aman yutulmasın çekirdeğim...
...
Diyarbakır olmuş ilim,
Kestiler beni dilim dilim,
Kavun ile yere serildim,
Bilin bakalım ben kimim?
Kan kırmızı benim rengim...
...
Giresun’da yeşil daldım,
Dünya’ya ün saldım.
Hem şeker, hem balım.
Bilim bakalım ben kimim?
Sert kabuklu bir meyveyim...
...
Kimi sulu, kimi etli
Pek çok lezzetli
Yerli malı kullananın
Ülkesi olur bereketli...
Veli AYKAR
12.12.2012
Veli AYKAR
'Güzel yurdumun cayır cayır yanan ormanlarının ağıtıdır.'
Ben bir tavşandım şu yamaçta,
Makiler, fundalıklar, zeytinlikler,
Baharda başka, kışta başka.
Avcıyı, köpeği görsek de ara sıra,
Çoğalırdık onların inadına…
Yıldan yıla…
Karşımda masmavi bir deniz,
Arkamda yemyeşil orman,tertemiz…
Ne soran vardı, ne izleyen,
Orman geçilmezdi sincap, tavşan ve tilkiden…
Kokardı nane, kekik, püren…
Kara gözlüklü birkaç adam,
İndiler horuldayan bir arabadan.
Ölçtüler, biçtiler kıyıyı,
Dikildi peş peşe yazlıklar,
Ne bük kaldı, ne sazlıklar!
İnmek haram oldu bize denize,
Kaçtık her gün bir adım geriye…
Kaçarken karanlık bir gecede,
Bir araba farlarını dikti bize,
Ben yavrularıma hamileydim,
Beni korumak için sevgili eşim,
Araba onu hunharca ezdi,
Unutamam çırpınan halini…
Bacaklarından tutup cansız bedenini,
Akşam içkiyle yediler etini…
Ben o cinayette topal kaldım,
Şu daracık çalılıkta yavruladım…
Yine bir gün o adamlar,
Ormana pis pis baktılar.
İçime girenler girdi,
İnsanoğlu ne bilsin bu derdi..!
Biri dedi: “Başkan bizimle akraba,
Açılırsa burası bir gün imara,
Ne güzel villalar kurulur,
İşte deniz manzarası budur!
Satarız zengin bir yabancıya,
Para demem ben o zaman paraya…! ”
Bir gün nasıl oldu bilmedim,
Bir yangın çıktı çalılıkta,
Dev alevlerin dili uzandı,
Dört yanımı ateş sardı,
Börtü böcek avaz avaz ağladı,
Çalıların, meşelerin, zeytinlerin feryadı,
Karşı dağlarda yankılandı…
Koşmayı bilmez ki yavrularım,
Bir onlara, bir yangına bakarım.
Kaçtım kurtuldu ya canım,
Neye yarar kavruldu canlarım…
İnsanlar balta kürek koşuştu,
Kiminin etekleri tutuştu.
Mal maşat derdine düştü,
Kimi arabasını bindi, kaçtı,
Kimi kucakladı çantasını.
Biri acı acı öttürdü düdüğü,
Pır pır eden biri gökten su püskürttü…
Dediler:“Evlere varmadan söndürüldü…”
Sardı her yanı kül örtü…
Sonunda suçlu bulundu,
O da bizim çobanın sümüklü çocuğu (!)
Ey medeniyet yapacağın bu muydu?
Şimdi cebin para ile doldu mu?
Ey yeri göğü yaratan Allah’ım!
Kalmadı mı ekmeğim, rızkım
Benim neydi günahım..?
Şimdi dünyada yapayalnızım…
Hani benim eşim, yavrularım,
Fışır fışır esen ormanım,evim,barkım..?
Denizli, 27.04.2006
Veli AYKAR
Okula başladığın günü hatırla,
Kalem tutardı minik minik,
Ellerin titrek titrek…
Belki o günler hafızanda şimdi silik,
İri iri bakardı,
Gözlerin ürkek ürkek…
Bir parmak kalkardı incecik,
Ikınarak, sıkınarak derdin;
“ Çişim geldi öğretmenim..”
Bendim kemerini çözen,
Doğruyu, güzeli gösteren.
Elimde tozlu tebeşir,
Kucak dolusu bilgiyi,
Sana belleten bir bir.
Bendim saçlarını okşayan,
Sevgisine hiç doymayan…
………………………….
Şimdi bir makama oturdun,
Koltuğuna şöyle kuruldun,
Kimseleri beğenmez oldun…
Lâkin unutma sen yine de çocuğum,
Ne kadar gür olsa da bir ağaç,
Eğri de olsa köküne muhtaç…
16.04.2006
Veli AYKAR