Eğitim Sitesi

Cümbüşümü Astım Şiiri

Cümbüşümü Astım

Cümbüşümü astım gayri duvara

Avara bu gönlüm sensiz avara

Ömrüm gelmiş sonuna son bahara

Cümbüşümü astım gayri duvara.



Leylakları sümbülleri soldurdum

Yüreğime aşkından dert doldurdum

Kızgın çöle ben kendimi koydurdum

Cümbüşümü astım gayri duvara.

Ali KAYBAL Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ali KAYBAL Şiirleri:

Keskin Şehidi

Bir kahpe kurşunla yığıldım kaldım

Potin bağlarımı çözemem gayri

Sevdiğim ağlama sil göz yaşını

Boynuna altınlar dizemem gayrı.



Keskin’in etrafı bir kara yoldu

Kırlarda çiçekler sararıp soldu

Analar ağlayıp acıyla doldu

Yolcuyum dünyadan dönemem gayrı.



Sıkılan kurşunlar canımı aldı

Toplandı dostlarım namazım kıldı

Kutluca’nın adı yadigar kaldı

Keskin bağlarını gezemem gayrı.



Dermanî ne desin bunlar azdılar

Kaderimi kurşun atıp yazdılar

Karşı mahalleye mezar kazdılar

Baba ocağına dönemem gayrı.

Ali KAYBAL

Anam

Hak'kın nuru var gözünde sürmeler çekilmiş

Sırtında ipek boynuna inciler dizilmiş

Cennet senin ayağının altına serilmiş

Dünya nimetinin sebebi sensin be anam.



Elif lam mim okunarak konmuş senin adın

Hatice'yi, Fatma'yı uygun görmüş kitabın

Muhammed'in aşkı ile geçti tüm hayatın

Nerede görsen hayran oldun elife anam.



Dünyaya teşrif eyledim senin kucağında

Şefkatli sözlerin yankılanır kulağımda

Açılmış gül eyledin yurdumun bucağında

Ninnilerini özledim durmadan de anam.



Çocukları kınalı kendisi mis kokulu

Edebin kaynağısını terbiyenin okulu

Yurdum seninle kutsaldı ismi Anadolu

Konu oldun söylenen güzel türküye anam.



Yüzüne bakmak ibadettir nasıl üf derim

Dokuz ay on günün hakkını neyle öderim

Senin için ölmek az cehenneme giderim

Dağlar yıkarım benden istediğin ne anam.



Elime diken batsa kahrımı çekiyorsun

Bir söküğüm olsa görüp onu dikiyorsun

İyi olsam kötü olsam sen yaş döküyorsun

Bütün acıları gömersin sinene anam.



Korkardım karanlıktan kabus dolardı gecem

Uyanırdın sen hemen düşecek olsa gölgem

Başımı biraz göğsüne koyayım mı desem

Her seferinde sen bana he derdin he anam.



Gül olayım istedim senden güzel diyar yok

Bülbüllerin coştuğu bir sinede figar yok

Gönlümü koşturdum senden daha güzel yar yok

Seni bırakıp gideyim ben nereye anam.







Dermanî'yim ayağının turabı olayım

Veysel Karani gibi dönüp seni bulayım

Kalbimin bir köşesine tek seni koyayım

Her vuruşunda kurban bu can verene anam.



01-02-2007

Figar = yaralı

Ali KAYBAL

Keskinin Dağları Matem Bürünsün





Gül açılmış bülbül konmuş dalına

Keskin’e giderim düştüm yoluna

Mevlam sabır versin gayri kuluna

Keskin’in dağları matem bürünsün.





İçimdeki yarayı deştikçe deştim

Bir güzeli sevdim bu hale düştüm

Aşk ateşiymiş meğer kavrulup piştim

Keskin’in dağları matem bürünsün.





Bağrına dökünmüş sazım püskülü

Çiğdem boyun bükmüş ağlar sümbülü

İçerim yanıyor savrulur külü

Keskin’in dağları matem bürünsün.





Keskin’in içinden dere akıyor.

Güzeller oturmuş suya bakıyor

Bilmezler bu ateş beni yakıyor

Keskin’in dağları matem bürünsün.





Gökyüzü ağlasın döksün göz yaşı

Dolansın selleri dağları taşı

Alıp giderim ben bu dertli başı

Keskin’in dağları matem bürünsün.





Çeşmeler kurumuş suyunu dökmez

Su içmeye kuşlar başını dikmez

Asmalar üzümü yol beni çekmez

Keskin’in dağları matem bürünsün.





Yüreğime aşkın acısı doldu

Çektiğim çileler bana yol oldu

Hayalim kalmadı düşler kayboldu

Keskin’in dağları matem bürünsün.



Ali KAYBAL




Ali KAYBAL

Cümbüşümü Astım Şiiri