Eğitim Sitesi

Çamur Şiiri

Çamur

Gafletle heba olmuş yılların,
Galibini bilemem.
Kölesiysen günlük hesapların
Hür yaşadın diyemem.
Börtü böcek,
Çalı çırpı,
Velhasıl canlı cansız mevcudiyet,
Kendince bir mana kattı zamana,
Bir imge düşürdü mekana.
Ya sen...
Sen ki!
Eşrefi mahluksun,
Hem de ne mahluk!
Övülmüşsün Furkan'da;
Balçıktan etin kemiğin,
Necis,
Cıvık...
Bu menşede,
Övgülük neyin var?
Düşün bir daha,
Bin daha düşün hele!
Elması adi taştan,
Nergisi iğreti ottan,
Bülbülü sıradan kuştan,
Balı mütenevvi cüruftan,
Mümtaz kılan;
İdrak et ki !
Şavktır,
Itırdır,
Sadadır,
Çeşnidir...
Hepsini ala kılan;
Duygularındır,
Bakışındır,
İradendir...
Kıymet biçtiklerin var ya...
Habersiz halden.
İşte böyle;
Hilkatindeki,
Balçığı da ulvi kılan,
Bil ki !
Ruhul rahmandır.
Beşeriyeti;
Hayvanattan,
Bilcümle nebattan,
Yegane kılan,
Takvadır,
Maneviyattır,
Cesarettir,
Aşktır...
Nihayetinde yaşam,
Çetin bir imtihandır.
İte hoşt deyip!
İtleşene puşt demeyen,
Merkebe çüş deyip!
Nefsini tuş etmeyen,
Ruhuna isyankar,
İblise yoldaştır.
Şükrü tatmamışsa dilin,
Secdeye değmemişse alnın,
Aslına rücu etmiş bedenin;
Kalpte kibir,
Göçürmüş ruhunu,
Şimdi elde sermayen,
Altı üstü bir topak,
Pörsük toprak,
Velhasılıkelam;
Finalde,
Mizanda,
Çamur kalmıştır...

Sinan Enç

Sinan ENÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Sinan ENÇ Şiirleri:

Bu Akşam

Bu akşam saat onsekiz onbeşte

Geçtim kapının önünden sesizce

Yüregim ateşlerede, beynim düşte

Geçtim kapının önünden sessizce



Işık süzülüyordu pencerenden

Yaşlar dökülüyordu gözlerimden

İçimi çekiverdim en derinden

Geçtim kapının önünden sessizce



Aşk neler yaptırıyormuş insana

Az daha yakın olmak için sana

Daldım karşı markete şuursuzca

Geçtim kapının önünden sessizce



Yurdun önünden baktım pencerene

Bir karartı göründü gözlerime

Hayalmiydi gerçekmiydi söyle ne

Geçtim kapının önünden sessizce



Adımladım yokuşu ağır ağır

Gözlerim körmüş, kulaklarım sağır

Görmem için dürt,duymam için bağır

Geçtim kapının önünden sessizce



Telefonum uzun uzun çalmadı

Kimse öldün mü be diye sormadı

Bu sevdaya bu ayrılık olmadı

Geçtim kapının önünden sessizce



Bu ihanetin beni yaktı yıktı

Fırtınalar koptu,şimşekler çaktı

Geriye koskoca bir enaz bıraktı

Geçtim kapının önünden sessizce



Benden başkasını söyle sardın mı

Suyunu döküp sırtını ovdun mu

Yoksa kollarında uyudun mu

Geçtim kapının önünden sessizce



Sözüm necip özün paksa dön geri

Bu aşktır ne rica ne emirvari

Dönmüyorsan burdan çekip git bari

Geçtim kapının önünden sessizce

Sinan ENÇ

Yarim

Kanayan parmak değil ki sarayım

İçteki yarayı saramam yârim

Sensiz harabat olmuş bu sarayım

Demsiz, ayık kafa duramam yârim



Soluduğum hardal gazına emsal

Yanıyor ciğerim gözlerim bir hal

Mutluluk dilde eğreti bir masal

Söylence beni avutamaz yârim



Çıktığımız yüce dağlar aynı dağ

Gezdiğimiz gani bağlar aynı bağ

Gülüştüğümüz dostların hepsi sağ

Sensiz bir mefhumu kalmadı yârim



Pırıltısı söndü gözlerim âmâ

Kuzguni darıdünya, umman, sema

Bir intizar bir siluet var ama

O da biterse ölürüm yârim



Boşlukta rotasız meçhule giden

Girmiş burgaca harrangürra dönen

İrtifa kaybetmiş yokluğa düşen

Kırıma uğramış gibiyim yârim



Dilim var döşümdekini dökecek

Hemdertlerim var derdimi bölecek

Hem benim için gözyaşı dökecek

Beyhude, aklından çıkmışsam yârim



Gözümün önünden süzülüp gezme

Kaşlarını çatıp, dudağın büzme

Gücenmiş gönlümü daha da ezme

Ben sırtımdan vurulmuşum yârim



Sinan ENÇ

Sinan ENÇ

Bir Selamın Yeter

Kimse aramasın

Sormasın beni

Ayda yılda sen ara

Sen sor yeter



Bütün beşer varsın sevmesin beni

Kessinler selamı

Kelamı

Umrumdamı

Bir selamın yeter



Tedavülden henüz kalkmış banknot gibi

Dönüp bakmasınlar yüzüme

Buruşturup atsınlar

Tutuşturup yaksınlar

Ne gam

Sende değerim olsun yeter



Ne kainatın güzelini

Ne cennetin hurisini

Cem olsa cümlesi

Ne fayda

Bir manalı bakışın yeter



Ordulara paşa

Ümmete nebi-haşa-

Canlı cansız elverse

Getirse başa

Hepsi boşa

Bastığın turap olsam yeter



sinan enç

Sinan ENÇ

Çamur Şiiri