Burası Diyarbekir
Bu kutsal memlekete kim ihanet etmişse,
Edindiği malının, sıfır olsun şeşleri.
Çalarak, hamal gibi kim taşıyıp yemişse,
Halkımın ah ı ile, rast gitmesin işleri.
Sahabe, şair, edip, aydın şehri burası
Kimler gelmiş, kimler geçmiş insanlığın Şura’sı
Bereketli Ortadoğu ve Avrupa arası
Kim hakkını yemişse, kabus olsun düşleri.
Yaşayan ağu içmiş, yaşamayan sanki aç,
Merhabaya hasret kalmış, gülümsemeye muhtaç,
İnsanlığın tarihinde yeri, her zaman sertaç,
Kim sırtından geçinmişse, hayrolmasın peşleri.
İçindeki sevinmemiş, dışındakinde hüzün,
Burcunu, bedenini, görmeye hasret gözün,
Kalmıyor bir manası, dilden dökülen sözün,
Kim basmışsa kaderine, hiç bitmesin kışları.
Madem memleketimiz, madem değerler bizim.
O zaman Diyarbekir, demek ki hepimizin.
Velinimet olmuşsan gurur ve onur sizin,
Kim kazancın yatırmışsa, hep dik dursun başları
Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ömür Merdiveni
Çocukken yaşanır, hayatın canlılığı
Gençlikte, tüllerin gerisine kayar.
Sonra bakılır, buzlu camın ardından
Çizgiler uçup gider, gölgeler başlar.
Siluetler saklanır, sis perdesine.
Birer, birer silinip kaybolur hatıralar.
Bütün renkler, siyahla yer değişirken,
Birden araya çekilir, kapkara duvar.
Kanatlanan ruh ve ebedi devran.
Bir sala, bir cenaze, açık bir mezar,
Sade, Dünya debdebesi, yapmacık olan.
O an, sanki âlem değişmekte can,
Kocaman bir adamın, biten yaşamı
Ve, kısacık ömründen, geriye kalan.
Koskoca bir hiç, koskoca yalan...
Saygılarımla.
KASIM-2008
Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Şehidin Bayramı
Makamına yürürken, on binlerle beraber
Herkes ayakları üzerinde, sen ise el.
Kara haber ulaşınca anaya, yavukluya.
Yürekler dağlanıyor, gözyaşları da sel.
Yiğidim, girdin özlediğin toprak bağrına
Ölümle randevusu vardı, fidan bedenin.
Merminin deldiği yer, şeref madalyasıdır.
Sevgiliden ayrılıp, dosta yalnız gidenin
Bugün bayram sabahı, aslan parçası,
Namaz sonrası geldim, bak mezarına.
Soğuk taşı yıkayan annenin duyguları
Okşayıp, koklayarak yel üfürür narına.
Kutlu olsun bayramın, bekle bizi orada
Sıramız geldiğinde umarım yanındayız.
Çiçeklerin sulandı, temizlendi otların.
Rahat uyu ki bizler, Şehit vatanındayız.
Bu mubarek mertebe, herkese şamil ise
Toprak koynunda yatmak, aynı ana kucağı.
Yürürken Tanrısına, üstünde kan elbise
Bir elinde bayrak var, bir elinde bacağı.
Peygambere komşuluk, çoğuna nasip değil
Gösterdin heybetini, ölüme gülenlerle.
Cesaretin, sonsuza dek yükselirken sema ya,
Şeref duyacak mahşer, kefensiz gelenlerle.
Parsa toplayanlar varsa, dökülen kandan
Zannederler bu ateş, onları yakmaz.
Görev sırası gelip, yola çıkmayanlardan
Allah sorar hesabını, karşılıksız bırakmaz
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Sensiz Düşünceler
Kalbimde, gönlümde, ruhumda varsın.
Senden ayrı durmak, ölümden beter.
Yıllar geçti, hala uzaklardasın.
Oralardan, beni düşünmen yeter.
Bende bıraktığın izler, çok derin.
Sen olmasan bil ki, umudum biter.
Madem sıla değil, gurbettir yerin,
Bir selam, bir haber, bir nefes yeter.
Senle dolu hatıraları, sensiz
Düşünemem, inan ki aklım yiter.
Gözyaşım dökülse buruk, çaresiz
Anılarda sen ol, bu bana yeter.
Saygılarımla.
Ağustos_2009
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK