Bir Sultan'ın Kapısında...
Yaşarmaz bir gözümle, kızarmaz bir yüzüm var
Sen Sultansın ben gedâ... ah Sultanım el aman!
Topallayan bacağım, dermansız bir dizim var
Havl sana, kuvvet senden, değilse hâlim yaman!
Günah yüklü bir beden, Hakk'dan uzak özüm var
Eğer rahmet etmezsen, aman ki aman, aman!
Karakış fırtınalı, alev alev yazım var...
Gönül dünyaya meftun, lakin dünya toz duman
Kaplumbağa misali kımıl kımıl hızım var
Derim; varam menzile! Acep bilmem ne zaman?
Bunca derdin içinde bildiğim bir sözüm var
Sabır zafere kapı, en başta mutlak iman!
Biliyorum aşikâr, tüm dertlere çözüm var
Bir eteğe yapışmak; sahib-i mülk ve sâman
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Öldüren Gaye...
Gözde damla damla şule olmuş yaş
Derinlik... kalp ile akılda savaş...
Uykuya hasretlik rüyaya özlem
Saçta beyaz kıllar, ilerliyor yaş
Gönül gözümüzü kapatan perde...
Aralanır kalkar isen, zikre seherde
Tefekkür ufkuna kutlu yolculuk
Ruhun kanatlanır hep perde perde
Rahmete ermek mi? Zahmete visal
Asıl olan kulluk; gerisi masal!
Aşk-ı memnû değil, aşk-ı hakikî
Ölüm hem pek acı, hem dosta visal!
Rızaya ulaşmak bir tatlı gaye
Çile yudum yudum bu yolda pâye
Ümit ve korkunun kesiştiği yer!
"Ene'l Hakk" cinneti, öldüren gaye!
Mehmet Ali KULAT
Gülüm...
Bülbül olup, kaybolan güle ağlamak
Çaremidir? Bilmem... kara bağlamak
Kanayan yüreği... korla dağlamak...
Fenâdan ebede, erdirir ölüm!...
Dünyadan Ravzaya dikildi gülüm.
İlk şehidin adı... adı olmuştu!
Cennetten misafir, sanki bir kuştu,
Azrail su olmuş... o suya düştü!
Esbab perdesiyle dürülü ölüm!..
Nasipse kavuşmak! Cennette gülüm...
Acziyet bir anda! Emr-i Hakk vâki
Çok şükür günahsız! Olmadan şâki
Kınalı kuzuma; bir hasret... tâki
Biz Allah'tan geldik dönüşü ölüm!
Kavuşmak ukbâya kaldı be gülüm.
Gidenler gelmiyor! bekleyip durdum
Tükenmiş gözyaşım hep ağlıyordum
Kutlu ufuklardan umutla sordum...
Kur'an'da ölümsüz olmakmış ölüm!
Geleceğim ben de nasipse gülüm.
Her nefis ölümü tadacak birgün
Kâfir için ölüm gayyaya sürgün
Lâkin mü'min için; Ravza'da düğün!
Ağuşunda yavrumu üşütme! ölüm...
Toprak gül bitirir... gül oldun gülüm.
Hüküm Allah'ındır! Kul O'na tâbi
Veren de O! Alan da! O'dur sahibi
Tesellîde O'ndan, O kalb tabîbi!
Biz Allah'dan geldik dönüşü ölüm...
O vermişti O aldı! değil mi gülüm.
Mehmet Ali KULAT
Kutlu Oluş...
Dertler dizi dizi; iş sıra sıra...
Herkes gülüyordu, bakıp bunlara
Kıştan sonra bahar! dedi; inandı
Kanmadılar tipi, boran ve kara
Ümitten ümit yok! Her şey seraptı
Her taraf virane, her şey haraptı
Dileyen diledi... vakt oldu tamam
Gönül mimarları işbaşı yaptı
Birler bin oluyor, dileyince Hakk
Doğdu ufuklardan bir Nur'lu şafak
Makamlar ötesi en kutlu makam
Peygambere ümmet, Rabb'e kul olmak
Yeni bir diriliş, yeni bir ülkü
Kudretten besteli yeni bir türkü
Uhud yamacından tatlı tebessüm
Bu kutlu oluşu muştular çünkü!
Mehmet Ali KULAT