Bir Hak Dostu'nun Yadına...
Hulûsi halaskâr kul; ilim, irfan lebâleb
Dilinde; Emr-i Hakk var, hâl-i tavrında edeb
Lâ taknetû sırrında; mürşid visâle sebeb!
Darende beldesinde; otağ kurdu tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Kan rengi akşamlarda, rahmet yükü ezelde!
İpek yolu üstünde; unutulan hoş belde...
Tarih kokan vîran yurt, kutlu şehir Darende
Tohma'nın gölgesine, otağ kurdu tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Somuncu Baba yurdu; su bitmez, göl yerinde
Bir kutlu sadâ kalmış, yankılanır derinde!
Fâni fenâya erer, kıymeti eserinde...
Gökpınar nurdan sicim, otağ kurdu tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Ruh ve cisim harcından, Sevgi hamuru kardı.
İman ilimle sarmaş, ufukta gün ağardı!
Divan-ı Hulûsi'de her yanı hikmet sardı...
Zengibar kalesine, otağ kurdu tahtını...
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Halkı Hakk'a çağırdı; latif bir hâl üzere
Mektubât'ı tefsirdir, nice büyük esere...
Evlâd-u iyâliyle layık kutlu mimbere!..
Kayısı çiçeğinde, otağ kurdu tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Asırlar ötesinden izdüşümü bu asra...
Himmeti milletidir, bakmaz saraya kasra!
Namazı mirâç Hakk'a, zikri gönülde İsrâ
Kalb; Matmâh-ı Nazardır, otağ kurdu tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Tasavvûf coşkusuyla, zikr-i tevhîd selinden...
İhramcızâde Pîrin, el almıştı; elinden
Kıymet bilmez nâdanlar; ne anlar ruh dilinden!
Altın sarrafın işi, otağ kurdu tahtını...
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Yüreği görmeyen göz; bakıyor alık alık;
Kayadan su kaynıyor, suyun içinde balık!
Balıkta hikmet arar, ne bilsin kalabalık!
Balıkta Hâlık işi, otağ kurdu tahtını...
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Dilenen toplum değil, didinen esnaf gerek,
Fabrika ve işyeri, helal kazanç diyerek...
Herkese hedef kıldı; çalışmayı bilerek!
Helal kazanç üzere; otağ kıldı tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
İlim dedi; tek mürşid; nice okullar açtı!
O, sevgi ekiyordu; nâdanlar nefret saçtı!
Fakülte hayaliydi; o, muvakkaten kaçtı?
İman, amel ve ihlas; otağ kıldı tahtını...
Bir koza gibi ördü; Darende’nin bahtını
Hulusî bir kalb üzre; Hamideddin hamdolsun!
Gönül umut, yürek aşk, akıllar ilim dolsun!
Varsa nifak tohumu? Dileriz... erken solsun!
Sultanım Darende'ye; otağ kıldı tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Nice gönül dostu var; pişdâr-ı pürşuvânın
Dergah misafir dolu; yeri dolu Sultan'ın...
Yarınlar daha güzel! Rûh'u mesrûrdur ânın!
Sulbünden gelen Er'e otağ kıldı tahtını
Bir koza gibi ördü; Darende'nin bahtını
Mehmet Ali KULAT Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Efendim...
Sen Ahmedî, Mahmudû, Muhammed namlı Nebî!
Sen âlemi yaratan Yüce Hakk'ın Habîbi...
Sen cesede cân olan sen kalplerin tabîbi...
Mahkeme-i Kübrâ'da himmet eyle EFENDİM!
Sen atının altında hilalin nal olduğu
Sen yılların küfrünün önünde lâl olduğu
Sen Hakk'ın mesajının onda irsal olduğu
Mâdele-i Ulyâ'da himmet eyle EFENDİM!
Sen Kitab-ı Mübîn'in mübelliğ tercümanı
Sen; onunla bildiğim Kur'an'ı ne îmanı
Sen; aşıkları aşkı, gönüllerin sultanı
Nefsî!denilen yerde, himmet eyle EFENDİM!
Sen; şems-i kevn-i mekân,mazharı levlâke kul
Sen; Hakk'dan mesaj alıp bize getiren Rasûl
Sen; bizlere öğreten, âdab, erkân ve usûl!
Hel mim mezîd! denirken himmet eyle EFENDİM!
Sen; bizlere acıyıp; Miraçtan dönen yere
Sen; gönüllere neşe, sürmesin gözlere,
Sen; Pişdâr-ı pürşüvâ; vasıl eden makbere!
El firak!denen yerde; himmet eyle EFENDİM!
Sen; Kur'an'la Sünneti, miras kılan bizlere...
Sen; şefaat-i uzmâsı derman olan dizlere...
Sen; gönüllere şifa, sürmesin Sen gözlere
Bu günahkâr mücrime himmet eyle EFENDİM!
Mehmet Ali KULAT
Omuzumuzdaki Yük...
Her tarafta rezalet; herşey belden aşağı
İnsanlar ya paranın, ya makamın uşağı...
Karı-kız, açık saçık, şeytan oku kalplere
İnsan; belhum a'dal'de, benzer oldu kelplere
Tavansız kumarhane; kazı-kazan, piyango
Loto, toto... yetmezse; ganyan ve bingo-bango
Televizyon, sinema, tiyatro, film, müzik...
Şerefli bir ümmetken ne hale düştük yazık!
El, kol, ayak, göz, kulak; aleyhte veya leyhte
Dünya ahrete tarla, gerisi boş ve sahte...
Arınmalı! Günahtan, tevbeyi nasûh ile...
Hesap günü gelipte her şey gelmeden dile
Kur'ânî bir çizgide yeniden diriliş bu
Peygamberin izinde en şerefli bir iş bu
Makam mansıp hastası; maddenin tutsakları
İstiklale erecek! Beşerin uşakları...
Yevme lâ yenfeû'ya hazırlanma işidir
Gerçek pehlivan kişi; nefsi yenen kişidir
Belhum a'dal'e düşmüş pejmürde güruhları
Âlâyı illiîne yüceltmedir ruhları...
İman, amel ve ihlas bu hizmetin temeli
Rızayı Hakk'a erme, mü'minlerin emeli
Bu dava karşısında; küçüktür her büyüklük
İhsan-ı İlâhi bu! omuzumuzdaki yük!
Mehmet Ali KULAT
Akdoğuş Muştucusu...
Zonkluyor şakaklarım; dertlerim, hece hece...
Ne gün? Nasıl? Ne zaman? İç içe bir bilmece
Gözlerim AKDOĞUŞ'u bekliyor gündüz gece
Yetiş!.. bugün ben sana her günkünden muhtacım,
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Bu şerefli ümmetin, sahibini buluşu...
Felaketler asrında yeniden var oluşu!..
Müjde verdin UHUD'da bu yeniden doğuşu...
Nolur artık himmet et!.. Ah! Sultanım baştacım,
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Rabb'imin rahmetiyle biliyorsun ahvâli...
Liyakatim yok, zahir... Senin himmetin âli
Aşamadım bir türlü, mazeret; kıylu-kali...
Kurban olam yoluna, Sensin benim ilacım,
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Ağlar; Mescid-i Aksâ, lakin; bir Ömer gerek
İmanla dolu sîne; sevdayla dolu yürek!
Müjdeyi Sen vermiştin; KARDEŞLERİM! Diyerek
Muştuna muhatap kıl!.. çaresizim muhtacım,
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Günahlarım dağ gibi, inlerim sızım sızım...
Çeçenistan, Türkistan, her biri alınyazım
Kur'an'da FETH-İ MÜBÎN!.. belki... ben sabırsızım
Ah! Pişdâr-ı pürşüvâm, ah! Sultanım, baştacım,
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Ümit; değişmez katık: gözyaşı sofrasında...
Velî'nin muştusu var, ümidin arkasında
Başım Rabb'e secdede... elim aşk halkasında
Ben gedâyım SEN SULTAN! Affet beni baştacım
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Altın Nesil gelmede tüllenmede yamaçlar...
Bu ısmarlama nesle tüm insanlık muhtaçlar
O gelince doyacak; garip, yetim ve açlar!
Beni de kabul eyle! Derde derman; ilacım!
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Ahirzaman Garibi! Nûrun has şakirtleri
Kur'an'a hadim olmak, tek biricik dertleri
Bu geliş korkutmakta; şimdiden nâmertleri
Varlığın varlık sırrı; himmet eyle; baştacım!
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Zamanın söz sultanı; sevdalın önlerinde
Rahmetin ifadesi; gözyaşı gözlerinde...
Zamanı durduracak bir iksir sözlerinde
Beni de dahil eyle! Âl-i himmet, baştacım
Peygamberim, Efendim, Müjdecim, Kurtarıcım... (SAV)
Mehmet Ali KULAT