Bir Gece Vakti
Gözlerimde sürgün veren düşlere
Yüreğimin sessiz çığlıklarını sakladım
Bütün cümlelerim pervasızca işgal etti geceyi
Sonsuzluğun derinliğinde
Gökleri elime alıp içimi açtım böyle başladı
Göğün şahitliği yakılan ateşe
Kanatsız bir melek böyle doğdu gecenin rahminden
Böyle heceledi iki kelime vuslat vakitlerini
Penceredeki ayın şavkı avaz avaz direndi hasrete
Lal oldu şiir kırmızı dudaklı hecelerimde.
Düşlerimde karanlığı yırtan şiir var
Dudaklarımda ise alabora olmuş mısralar
Derin suskunluğum kaybolup gidiyor satır aralarımda
Apansız tutuşuyor tutsak kelimelerim dilimin ucunda
Ben inandığım gökyüzünü içimdeki hüzünle
kucaklıyorum tenimdeki kuraklık hep gelecek olanı
Yağmurlarla hayal ediyor Aşk ıslanıyor damarlarımda
İsimsiz Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Gidişin
gittiğin anı hatırladım
gözlerimin içine baktığın anı
hatırladım ihanetlerini hatırladım ama
kokunu özledim seni özledim
her geçen günü saydım
sevgililer günü geliyor
mutsuz gireceğim sevgililer gününe
gidişini hatırladım
şimdi unutma
birdaha kimseyi sevmeyeceğim
kokunu özledim
İsimsiz
Ayrılık
Inat etti her daim
Eyledi hüsran
Kırdı kalbimi
Yokmuş hiç vicdan
Eridi şu sinem
Kül oldu gitti
Dinlemez ki zalim
El oldu gitti
Kalmadı muradım
Kayboldu gitti
Bakmadı ardına
Yel oldu gitti
Der ki aşık Alim
Aldırma boşa
Hak nasib eylese
Gelirdi başa
İsimsiz
Aptal Kadın
Ve Sen Aptal Kadın...
Dönmelisin artık diyorum...
Tadı da kalmadı sensiz ayrılığın...
Artık boğazına yapışmıyorum bu kentin...
Caddelerini ıslatan yağmurlu gecelerinde…
Ve kışın en buzul yanlarından sahipleniyorum tüm ayrılıklarını...
Kristal şehirlerin gök kubbesine çakıyorum en siyah Bulutları...
Ve Biliyorum...
Sağanaklarına kavuşmak lügatında yasaklı...
Aşkın hiçbir lehçesinde yok adının anlamı...
Yitik kent çocuklarının kaderini sahipleniyorum...
Ayrılığım sen...
Kışım sen...
Soğuğum sen...
Ve gözlerinin huzurunda avutulmamış bir ben...
Bir Ben ki tıpkı Baştanbaşa sen...
Anladım ki...
Hayat elinden her şeyini alınca büyürmüş insan...
Senli bir yaşamın ertesinde yaşıyorum...
Hayat denilen bu oyunu ben...
Figüransız suretlere bürünüyorum her gece...
Sen sancılı uykuların yanaklarına gebe günaydınlar bırakıyorum...
Ve duruyor zaman sana sen kala...
Zaman adil davranmadı bize be kadın...
Saçlarımdan giyiniyor kış beyaz örtüsünü...
Yüzümün oylumlarında sonbahara gebe gülüşler taşıyorum...
Özlemekten ölüm olduğun bir gecede intihara teşebbüsler sıralıyorum...
Oysa dönüşün yoktu bu aşka biliyorum...
Çünkü adın ''Gitti'' duydum...
Ölümbaz öpüşlü gecelerden dokunuyorum aşkının en izbe yalnızlıklarına...
Sen Yoksun...
Sesin Yok...
Ve faili meçhul cinayetler kalıyor…
Senli gecelerin ardından payıma düşen yokluğuma...
Ölüm olduğun bir gecede giriyorum ayrılığın koynuna…
Tek suçum…
Katilimden aşk peydahlamaktı…
Gidilmedik hiçbir film…
Beklenmedik hiçbir durak kalmadı bu şehirde...
Geç kalınmış bir aşkın öncesinde…
Ayrılığa müebbet sevdaların koynunda arar oldum seni…
Adı tarafından terk edilmiş kent şarkılarında rastladım izine…
Değişmişti sesin…
Ve değişmişti bakışların…
Hayat adil davranmamıştı gülüşlerine…
Hüzne ram bakışların izi kalmıştı...
Dudaklarının iz düşümlerinde…
Küçük kız edalarından eser yoktu yüzünde…
Yoktu sesinin eski şen kahkahaları…
Sonbahara hazırlanan eylül kadar sessiz…
Baharın koynunda avutulmaya çalışılan çocuklar kadar yaramazdın…
Ah aptal kadın…
Biliyorum…
Kavuşmak yoktu bu aşkın vuslatında…
Kaç geceye hapsettik aşkın günahkâr yanlarını…
Ve hangi şehirlerde unuttuk ‘’biz’i
Sende Haklısın…
Ah be aptal kadın..
Çocukları yoktu aşkın…
Oysa Bu yitikliğimle ben...
Köhne bir kentin arka sokaklarında adımlıyorum...
Senli bir aşkın başkalarına çıkan mutluluklarını...
Ama olsun be kadın...
Varsın olmasın sesin...
Yüzündeki masum yanların...
Sen varsın ya...
Şimdi sen kadar güzel yakışır biliyorum...
Hangi ölüm tarzını sahiplensem...
Mademki senli bir yaşam haram bana...
Sana Kavuşmak mı?
Varsın Ölüm olsun tek helalim bu aşkta...
İsimsiz