Eğitim Sitesi

Bilsin... Şiiri

Bilsin...

Aşkın kimisi ezelden kimisi kısa
Seçenek çok seçmeyi bilsin
Bir kulağım küçük diğeri kısa
Varsın kaşının kıymetini bilsin,
Atasını bilsin kör uşak
Mısri´yi, Mehmet'i, Fazıl'ı bilsin
Baka dursun dibine, buluverir bir tuzak
Dünyayı, devletini, milletini bilsin,
Dizginleri koy vermiş koşmasın
Birinin doğrusunu diğerinin yanlışını bilsin
Bir şimşekle, fırtınayla korkmasın
Yüreğinde var olan cesareti bilsin,
Dağların yüksekliği ululuğundandır
Kaf dağını, Zigana'yı, Nemrut'u bilsin
Güneşin rengi ateşindendir
Varsın gecenin ayını bilsin,
Atam derdi, uzun kışın uzun yazı olur
Her belanın sonunu bilsin
Bazen cebinde değil gönlünde olur
Kırk yıllık hatır-ı bilsin,
Asya'dan Avrupa ya at koşan
Atilla'yı, Fatihi, Kanuni'yi bilsin
Ne büyük destandır önünde duran
Mehmet'in şehit olduğu Çanakkale'yi bilsin,
Kör uşak bilsin gözü açılsın
Görmek ile taçlanan erdemi bilsin
Bağırsın kör uşak yer gök açılsın
"Türk oğlunu tüm dünya bilsin!"

Atakan SARI
#AAÖL

KARMA ŞİİRLER Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer KARMA ŞİİRLER Şiirleri:

Merhemi Yok Yaralarımın

Merhemi yok yaralarımın,

Derdim başımda yine benim.

Çaresizim, anladım bitti,

Merhemi yok yaralarımın.



Gece biter gün ağarır ya,

Dertler yine yıkar içimi.

Anladım bitti güzel günler,

Merhemi yok yaralarımın.



Yaram derin dur şimdi yapma,

Herşeyin farkındayım tamam ama.

Tabipler birşey demiyor bana,

Merhemi yok yaralarımın.



Bugünün yarını var ama sana.

Ben erişirmiyim bilinmez yarına,

sen'de bekleme ben bene olamam,

Merhemi yok yaralarımın.



Ah şu acılar çığ olmuş büyüyor,

Ah çeksem içimden banamısın demiyor.

Bir dertki gönlüme bırakmış gudiyor,

Merhemi yok yaralarımın, tabipler'de biliyor..



ASYEMUR

KARMA ŞİİRLER

Koptum Senden

Okadar yakınsın ki bana
Ama uzay kadar uzak
Dokunsam sana his etmez yüregim
Durdu kalbim
Koptum senden sevdiceyim....

Ne kadar yakın
Ne kadar uzak
Ne fark eder
His etmezse yüreyim.
Ama ben çagresiz deyilim
Senden koptu yüreyim.

Hayal misin Gerçek mi
Bilemedim ben
Baharı bekleyen bir gelin
Sonbahar geldi KOPTUM SENDEN....

Mesude Aslan

KARMA ŞİİRLER

Sakarya Şiiri

Sakarya

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.



Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.



Herşey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar, birinden kir.



Akışta demetlenmiş, büyük-küçük kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!



Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;



Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?



Rabb’im isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakarya'nın, Türk tarihi vurulur.



Eyvah eyvah, Sakarya’m, sana mı düştü bu yük?

Bu dava hor, bu dava öksüz, bu dava büyük! ..



Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

Bin bir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?



İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal;

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal.



Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan;



Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu an;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!



Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?



Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?



Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!



Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.



Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!



İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.



Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?



Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!



Sakarya, saf çocuğu, masum Anadolu'nun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!



Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!



Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!



Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, son Peygamber kılavuz!



Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

KARMA ŞİİRLER

Bilsin... Şiiri