Ben Mustafa Kemal Olsaydım
Selanik'te doğsaydım
Şemsi Efendi İlkokulu'nda okusaydım
24 yaşında yüzbaşı olsaydım
Yurdun kurtuluşu yolunda adım atsaydım.
* * * *
Tayin olduğum her yerde
Suriye'de, Sofya'da
İki-üç subay arkadaşım bile olsa
Örgütlenseydim, onlarla haberleşseydim.
* * * *
Sonunda Çanakkale'ye gelseydim
Komutayı ele alsaydım
İngiliz, Fransız savaş gemilerini
Boğazın karanlık sularına gömseydim.
* * * *
19-Mayıs-1919' da
Samsun'a çıksaydım
Amasya Tamimi'ni yayımlasaydım
Erzurum ve Sivas Kongrelerini yapsaydım.
* * * *
Ben Mustafa Kemal olsaydım
Bunları başarabilseydim
Böylesine büyük ve görkemli olabilseydim
Tarihe ismimi altın harflerle yazdırabilseydim.
* * * *
Bu yazdıklarımı ben başaramazdım
İki kişiyi bir araya getirip örgütleyemezdim
Conkbayırı'nda gece saat 04:30'da
Hücum deyip ileri atıldığımda
Asker peşimden gelmezdi.
* * * *
Ben Mustafa Kemal olmaya özendim
Keşke Mustafa Kemal olsam dedim
Dünyada yaşayan insan neslinin
Mustafa Kemalci olması tek dileğim.
* * * *
Ey gelecek yeni nesiller
İnsan evlatları, Türk çocukları
Mustafa Kemal Atatürk'ü unutmayın
Özgür ve bağımsız kalın.
* * * *
Kimse size baskı yapamaz
Böyle düşüneceksin diyemez
Beyninize pranga vuramaz
Çağ dışı bir yaşamı bugüne uyarlayamaz.
* * * *
Dün yoktur, kaybolmuştur
Bugün Atatürk vardır
Yarın yine Atatürk var olacaktır
Atatürk sonsuza kadar var olacaktır.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
Serdar YILDIRIM Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Eşkiyaya Aman Vermezdim
Sabah erken kalkardım
Belime kuşak takardım
Ekmek torbam sırtımda
Üzüm bağına koşardım.
Bağ bıçağını çekerdim
Kuru dalları budardım
Sonra karnım acıkınca
Ekmekle üzüm yerdim.
Gün olur çobanlık yapardım
Koyun, kuzu güderdim
Sürüye kurt dalınca
Değnekle kurdu kovalardım.
Korkmaz dağda gezerdim
Eşkıyaya aman vermezdim
Şimdi dağda eşkıya kalmadı
Dağlar beni özler belki.
Serdar YILDIRIM
Yıllar Öncesinden Bir Rüzgar Esti
Bir rüzgar esti, yıllar öncesinden
İnegöl'deki evimizin bahçesinden
O bahçede erik ağaçları vardı.
Asmada salkım salkım üzümler
Ve bir dut ağacı.
* * * *
İki uzun kollu adam
Kollarını açsalar ve uğraşsalar,
Parmakları birbirine değmezdi.
Kalındı dut ağacının gövdesi.
* * * *
O bahçedeki iki katlı
Ahşap bir evde doğdum.
Önceleri Serdar'dım.
Sonraları Serdar Yıldırım oldum.
* * * *
Ben on iki yaşındaydım.
Yaşı benden büyük
Birtakım insanlar tartışıyordu.
Atatürk, bu ülke için ne yaptı diyordu.
* * * *
Ben haykırdım: Atatürk bu vatanı kurtardı.
Türkiye Cumhuriyeti'ni kurdu.
Şimdi özgür ve bağımsız yaşıyorsan
Bunu Atatürk'e borçlusun.
* * * *
Atatürk'e saygı duymalısın.
Devrimlerinin izinden gitmelisin.
Atatürk, Atatürk, Atatürk demelisin.
Atatürkçülüğün en büyük savunucusu olmalısın.
* * * *
" Boş versene çocuk sen ya
Atatürk senin hayatın olmuş.
Sen Atatürk dedikçe
Beynin buz tutmuş, kalbin durmuş. "
* * * *
Ben, hayır, dedim.
Beynim buz tutmaz, kalbim durmaz.
Ben Atatürk dedikçe
Beynim aydınlanır, kalbim hızlı çarpar.
* * * *
Aradan elli yıl geçti.
Doğduğum eve gittim, bahçeye çıktım.
Dut ağacı çok büyümüş, güçlenmiş.
Kökleri dünyanın tabanına ulaşmış.
* * * *
Dedim, dut ağacı gibi,
Yıllarla benim Atatürk sevgim büyümüş.
Kollarımı bir kaldırdım ki,
Ellerim bulutları tutarmış.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
Serdar YILDIRIM
Kız Ne Kadar Güzelsin
Parmağında altın yüzük
Kollarında bilezik
On beşinde sevilirsin
Yeni açmış gül gibisin.
Görür görmez vuruldum
Sana aşık oldum
Sana geldim, seni sevdim
Sana sundum aşkımı.
Ay ne kadar güzelsin
Kız ne kadar güzelsin
Sevdiğimi bilirsin
Niye yanıma gelmezsin.
Ne duruyorsun koşsana
Otur yanı başıma
Konuşalım seninle
Anlatalım sevgimizi birbirimize.
Benim nazlı sevdiğim
Yoksa senin sevdiğin
Sarayım ince belin
Ben olayım sevgilin.
Yazan: Serdar Yıldırım
Serdar YILDIRIM