Ben Kimim?
Anlatamam siz anlayın
Yok olmadım, var değilim.
Bir anıyım gelmez ayın
Ben pek emin yer değilim
Aleme akıl veririm
Kendimi görür eririm
Gerçeği az çok görürüm
Hakikate kör değilim.
Bir dinleyin sakin sakin
Bende olmaz garezle kin
Namaz, oruç tamam lâkin
Beni yenen er değilim
Hak bilmez, haylaz birisi
Söylesem gelir gerisi
Ben otağın serserisi
Derviş, mürit, pir değilim.
Ayı, yılı taramayın
Dünyanın her yanı mayın
Gökte, yerde aramayın
Varlığım yok, sır değilim.
Nasibimiz kıt imanda
Gönlümüz hâlâ gümanda
Müslüman’ım, Müslüman da
Gerçekleri der değilim.
Beni bulmaktı muradım
Hep aradım adım adım
Neyim, ben de anlamadım
Zarar değil, kâr değilim
Hiç kimseye yâr değilim
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Onun Sevgisi....
__Ona MSN de irticalen dedim ki! _
Yıllar oldu sen gideli bilirsen
Yediğimiz aşımıza zam düştü.
Çiçeğimdin, umudumdun, arzum sen
Bina çöktü, başımıza dam düştü.
Ne sevmenin, ne sohbetin tadı var
Ne Ali’nin, ne Zülfikar adı var
Şimdi yâdımızda Deli Dudu var
Yollarımız Halep gibi, Şam düştü.
İster “oh” de, ister anla halimi
Bu ayrılık büker oldu belimi
Kapadım ağzımı, kıstım dilimi
Arsız gönül kurşunlara ram düştü.
Maviye meylettim, sarıya küstü
Mora gönül koydum, aka gün kesti
Duygularım bu kez zamansız esti
Deli poyraz kavuruyor sam düştü.
Kötü ne olacak iyilik baygın.
Artık sokaktaki kediler saygın.
Kapkaç dedikleri değilmiş soygun.
Sevgiye, saygıya buzlu cam düştü.
Melül, mahzun bakmak iyilik ise.
Neden sakalını kazıtır köse?
Böyle “iyi günler” sade desise.
Sen gideli gönlümüze gam düştü.
Artık azca düşüyorum hataya
Çünkü halim yazmıyorum siteye
Yavaş yavaş gidiyoruz öteye
Akıl, fikir, izan, idrak tam düştü.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Dil Etti Beni?
Sırrı hakikatin yârine vardım
Gönüller okşayan el etti beni
O cihanda birdi, eyledi yardım
Arısız, kovansız bal etti beni
Emir dedi, hissedilir, duyulur
Ölüm olsa yoluna baş koyulur
Sultan yasa yapar şeksiz uyulur
Söyleyeyim diye dil etti beni.
Ben nasıl kızarım, sözüm kızarır
Yüzüne bakınca yüzüm kızarır
Bülbül dala konar özüm kızarır
Muhabbet bağında gül etti beni
Bu yalan dünyanın ahvali yazık
Ömür ki, üç eğri, dört doğru çizik
Bana gönül verdi ezik mi ezik
Düşkünler yurduna yol etti beni
Ardıç ağacının görkemi güzel
Nedir ki meyvesi, döker mi gazel?
Tepetakla eder görünmez bir el
Tutunayım diye dal etti beni
Vuslata yaklaşır insan an be an
Kainatta zikir, en büyük nişan
Tek ülkü, tek rehber Rasûl-ü Zişan
Lâyık değil idim bol etti beni
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ
Deyişme Ll (Nasip)
Dedim:
Bir vâsi kalp işte, dünden tekleme
Kötü bir şey yazmam, sakın bekleme
Söze başka başka mana yükleme
Arsızlar içinden gelmekte nasip
Dedi:
Kalbin mi tekliyor, böbrek mi çürük?
Mide mi gaz yapar, ciğer mi körük?
Dizin mi dermansız, dilin mi yürük?
Nefesin daralır gülmekte nasip.
Dedim:
Kalbin teklemesi sözün gelişi
Söyledim ki olsun yüzün gülüşü
Benim ki sıradan çingene işi
Sözün esrarını bilmekte nasip.
Dedi:
Yaradan dert belâ vermesin başa
Beni ihmal etme, ömrünce yaşa
Artıyı eksiyi tutarsan taşa
Yumruları tek tek dilmekte nasip.
Dedim:
Çok veren elleri aza çıkarmaz
Kafamda pişirir boza çıkarmaz
Allah bu niyetle yaza çıkarmaz
Aksi niyet ise çelmekte nasip.
Dedi:
Yaza çıkar ise, şayet yolumuz
Hasret giderecek sağ ve solumuz
Sarılırsa özlem ile kolumuz
Dizinin dibinde ölmekte nasip.
Dedim:
Artıyı eksiyi hesap eylesem
Zarara uğrarım kârdayım desem
Sen kızarsın senin gibi söylesem
O zaman sızıyı silmekte nasip
Dedi:
Çok veren gönülden, tutmalı ölçü
İstemem arada olmasın elçi
Kırıksa niyetler, bağlıysa alçı
Bir sana bir bana bölmekte nasip.
Dedim:
Hayıflan, naza çek, yan yana yana
“Fırsatı ganimet” demem ki sana
Aksini söylesem gülersin bana
Çölde kırbaları delmekte nasip.
Dedi:
Delinsin kırbalar sızsın suyunu
Felek murat etsin bozsun oyunu
Gayri terk eder mi huylu huyunu
İkiyi bir edip ilmekte nasip.
Not: Bu bir ortak çalışmadır.
Zülfikar Yapar Kaleli
Zülfikar Yapar KALELİ