Eğitim Sitesi

Beklenen Şiiri

Beklenen

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni
Gelme, artık neye yarar?

Necip Fazıl Kısakürek

Necip Fazıl KISAKÜREK Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Necip Fazıl KISAKÜREK Şiirleri:

Peygamber

Sen, fikir kadar güzel;

Ve tek, birden daha tek!

Itrını süzmüş ezel;

Bal sensin, varlık petek.



Sensin ölüme hisar;

Bakisi hep inkisar...

Sar bizi, çepeçevre sar,

Rahmet rüzgârı etek!

Necip Fazıl KISAKÜREK

Bahçedeki İhtiyar

YILLAR BİR GÖZYAŞI OLUP DA KAYMIŞ

NURLU İHTİYARIN YANAKLARINDA.

YAPRAKTAN SAÇINI YERLERE YAYMIŞ,

SONBAHAR AĞLIYOR AYAKLARINDA.



SÜZÜYOR UFUKTA BİR KIZIL YERİ,

İÇİ KARANLIKLA DOLU GÖZLERİ;

ALNINDA AKŞAMIN İNCE KEDERİ,

SESSİZLİĞİN SIRRI, DUDAKLARINDA.



YANAN BİR KAĞITTA KÜÇÜK BİR SATIR

YAZI GİBİ AKŞAM ONU KARARTIR,

BU ISSIZ BAHÇENİN UZAKLARINDA...

Necip Fazıl KISAKÜREK

Canım İstanbul

Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;

Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.

İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;

O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.

Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;

Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.

Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,

Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.

İstanbul benim canım;

Vatanım da vatanım...

İstanbul,

İstanbul...

Tarihin gözleri var, surlarda delik delik;

Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...

Bulutta şaha kalkmış Fatih`ten kalma kır at;

Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat...

Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;

Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?..

Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet;

Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...

O manayı bul da bul!

İlle İstanbul`da bul!.

İstanbul,

İstanbul...

Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;

Çamlıca`da, yerdedir göklerin derinliği.

Oynak sular yalının alt katına misafir;

Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir.

Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar,

Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...

Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?

Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...

Kadını keskin bıçak,

Taze kan gibi sıcak.

İstanbul,

İstanbul...

Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!

Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler....

Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu,

Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.

Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından

Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.

Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar;

Güleni şoyle dursun, ağlayanı bahtiyar...

Gecesi sünbül kokan

Türkçesi bülbül kokan,

İstanbul,

İstanbul…



Necip Fazıl KISAKÜREK


Necip Fazıl KISAKÜREK

Beklenen Şiiri