Bayram Gelecek
Bayram mı dedin
Ülkem gibi yarım yamalak
Aşk gibi dikeni gülünden
Cenneti cehenneminden beter
Bayram mı dedin
Kapalı defterlerde saklı günlükler
Kara tahtada yorgun cümleler
Babam gibi öksüz
Annem gibi evren
Ölüm gibi güzel
Yaşam gibi sır
Bayram mı dedin
Avuçlarımdaki kelebek
Gibi ürkek
Yalnızlık gibi ihtişamlı
Kendi halinde yaralı
Kendi halinde salıncak
Bayram mı dedin
İşçilerin ellerinden yola çıktı
Bayram bize gelecek
Bayram bize gelecek
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Ölen Sen
Deniz ölür akşam üstü
gece olur gözlerin
uykularımı böler umutlar
ince bir sancı girer sol böğrüme
ilacıma küserim
ay ışığını sağar sönük yıldızlar
derdest olur düşler
bir asil bir yedek
iki sigara sarar ellerim
ağlamaklı olur bir ara gözlerim
kirli tülbent örtünür sokaklar
ayak seslerine çevrilir başım
kedi tıkırtısı alaşağı eder yalnızlığı
sırtımda bir ağrı
ölüm desem sana
yaraya alışık değil bedenim
katlanamam böyle acıya
sana gelsem ölüm deseler adına
göğü bağlasam bulutlarından
yağsa yağmurlar sıksam bulutları
umudu peşkeş çekip geceye
karasında saçlarının eğireceğim gözlerini
//h.şahinbay//
Haydar ŞAHİNBAY
Asrı Evvel
Zaman, çağın altın ayağında arar şahikayı
Modern çilehane, yedi bin katlı damlar
Nadasın şebinden, süzülür masallar
Asrı evvel uçup gitmiş, mavi çimen kuşları
Göğü delip geçen bir anafor ki,
Yıkıp geçer kentlerden yağmurları
Noktadan başka huy, bilmeyen sessiz şiveler,
Kirin nemini kavurur çamurlu havalar
Nerede hikayenin, feleği döndüren semahı
Asrı evvel uçup gitmiş, mavi çimen kuşları
Vakit geçti, beyhude şanının evveli
Kaldı mı ateşi yakan, şiirin imgeleri
Kamer yırtıldı zifirden, küsüp ayrıldı semadan
Hani aşkını bestelediğin defterin hanı hamamı
Asrı evvel uçup gitmiş, mavi çimen kuşları
Meşin sandıklarda küflü etamin kokusu,
Eğilmiş nükteli güneş, siyah reçine üstüne
Beşikler yutmuş koca koca nehirler,
Dört nala akmış, kuzeyden güneye
Asrı evvel uçup gitmiş, mavi çimen kuşları
Şuhu figan, ıslak kaldırımlarda avutur düşlerini,
Şüpheli yalnızlıklar, demler nazını karanlıkta
Ne aydınlatır, ne söner sokakta lambalar
Tramvay düdükleriyle uyanır, göçmen yetimler
Asrı evvel uçup gitmiş, mavi çimen kuşları
İzbe bir zılgıt yükselir limandan, her akşam
Sedir tabureden avlanır, kanatsız balıklar
Kızıl şeritler çekmiş, umutlar gözlerime
Gün batımına teslim olmuş, kusursuz imbatlar
Kundağını kapmaya hazır, her gece gündüzden
Asrı evvel uçup gitmiş, mavi çimen kuşları
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY
Benden Değil
Benden değil
Bu su bu toprak
Şu yaraların panzehiri
Açan yediveren
Benden değil
Genzimi yakan bu şarap
Serseri ayrılıklar
Ahlak yoksunu duvarlar
Ve hay huylar
Benden değil
Şu uzakları yaran sis
Sevgilinin hası nazı
Sırma saçındaki kurdele
Gözündeki sürme
Ve aysız gecelerin
Vurdumduymaz halleri
Benden değil
Seni sevmeye cüret edenler
Şu adımlarımdaki korkaklık
Avuçlarındaki lale gül
Ayazın işlemesi tenime
Gözümün yaşı
Şu havanın sisi boranı
Benden değil
Aşkın yüreğimi kanatan yanı
Hislerimdeki hiçlik
Bu yokluk
Ve benim sarhoş hallerim
Benden değil
Uykumda adına tutulan çetele
Beyaz sayfadaki leke
Benden değil
Şu beklenmedik ölüm
Sendendir gülüm sendendir
Ne basiretsiz itibar
Ne lümpen yalanlar
Ne de pragmatik yaklaşımlar
Keşmekeş tavırlar
Sabahındaki öpüş
Kızılın mavisi
Ve saat kuleleri
Benden değil
Terleyen parmaklarım
Ne zehirli akşamlar
Ne de yıldızlardaki ışıltı
Adındaki harfler
Sokaklardaki afiş kan
Yollarda han
Ceplerimde isyan
Ağzımdaki küfürler
Titreyen yosma
Kıyıyı döven deniz
Denizde kum
Benden değil
Gönlündeki zevk sefa
Şu masa şu mesken
Şu geceme nokta koyan yalnızlık
Benden değil
Bu şadırvan bu özlem
Ve içime çöken meram
Dilindeki söz
Elimdeki kağıt şu kalem
Bu şiir bu başlık benden değil...
Haydar Şahinbay
Haydar ŞAHİNBAY