şairömer şaire olan ilgi yok olmakta şaire en azından yazdıgı için teşekür etmek gerek 2006-08-26
Bahçedeki Kuyu
Bahçedeki kuyudan su çekerim
Kova kova suyu bahçeye dökerim
Domatesler, biberler boy atıverir
Zevkten dört köşe olup bardak bardak su içerim.
Öğle yemeğimi çoklukla tarlada yerim
Sofrada mutlaka bulgur pilavı olsun isterim
Bulgur pilavı yanında hoşaf var ise
Her kaşıkta mutluluklar ülkesine giderim.
Yağmur yağar dağdan toplarız mantar
Benim mavzer her çekişte çift kurşun patlar
Köylü toplanıp sürek avı yapanda
Bol bol kurt ile domuz avlarız.
Harman yerinde döven arabasına bindim mi
Deh deyip koca öküzü yürütürüm
Orada saptan ayrılan başaklar
Değirmende öğütülüp un olur, ekmek olur.
Gün olur efkar basar hüzünlenirim
Beygire bindim mi, dörtnal dağa ulaşırım
Geçerim ağaçlar, çalılar arasından
Böylece sıyrılırım daral köprüsünden.
Yazan: Serdar Yıldırım
Serdar YILDIRIM Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Serdar YILDIRIM Şiirleri:
İlk Çağ, Orta Çağ
Yeni Çağ, Yakın Çağ
Yakın Çağ 1789
Fransız Devrimi'yle başladı
Sonrasında
Atom Çağı, Uzay Çağı dediler
Mayasız sütten yoğurt olmadı
Aradan 211 yıl geçti
2000 yılına girildi
Atatürk Çağı başladı.
* * * *
Atatürk Çağı dünyaya barış getirdi
Atatürk Çağı dünyaya kardeşlik getirdi
Bir milletin başka bir millete baskısını sildi
Her milletin kendi bayrağı altında toplanmasını sağladı.
* * * *
Bu durum 2020 yılında sağlandı mı?
Hayır, sağlanmadı
Sağlanması zaman alır mı?
Evet, alır
Dünyada yaşayan insanlara
İyiliksever fikirleri kabul ettirmek
Zordur, çok zordur.
* * * *
Ey dünyalı, Atatürk Çağı başladı
Bunun farkında olmalısın
Atatürk Çağı'nı kabul edenlerin
En başında sen olmalısın.
SON
Yazan: Serdar Yıldırım
Serdar YILDIRIM
Karşıki dağın yamacında
El kadar ufacık tarlada
Bir karasaban, bir çift öküz
Hava sıcak, karnım aç
Bıktım artık demeden
Kök söktürür Ali’ye
Ay amanın yandım aman
Yok mu derde deva olan
Alim çiçektir dağda solan
Bir tarhana, bir kuru soğan
Doğru değil böyle olan
Köyden kente göç edenler
Köylerini unuttular
Köydekiler kent düşlerken
Biber, üzüm kuruttular
Ayağında kara lastik
Komşu köylerle hep küstük
Toprak yolun kenarında
Ahşap evde birer süstük
On bir keçi, yirmi koyun
Olsa keşke bu bir oyun
Feryat eden şu sesimi
Duyun artık, duyun, duyun.
Serdar YILDIRIM
Bahçedeki kuyudan su çekerim
Kova kova suyu bahçeye dökerim
Domatesler, biberler boy atıverir
Zevkten dört köşe olup bardak bardak su içerim.
Öğle yemeğimi çoklukla tarlada yerim
Sofrada mutlaka bulgur pilavı olsun isterim
Bulgur pilavı yanında hoşaf var ise
Her kaşıkta mutluluklar ülkesine giderim.
Yağmur yağar dağdan toplarız mantar
Benim mavzer her çekişte çift kurşun patlar
Köylü toplanıp sürek avı yapanda
Bol bol kurt ile domuz avlarız.
Harman yerinde döven arabasına bindim mi
Deh deyip koca öküzü yürütürüm
Orada saptan ayrılan başaklar
Değirmende öğütülüp un olur, ekmek olur.
Gün olur efkar basar hüzünlenirim
Beygire bindim mi, dörtnal dağa ulaşırım
Geçerim ağaçlar, çalılar arasından
Böylece sıyrılırım daral köprüsünden.
Yazan: Serdar Yıldırım
Serdar YILDIRIM