Aptal Kadın
Ve Sen Aptal Kadın...
Dönmelisin artık diyorum...
Tadı da kalmadı sensiz ayrılığın...
Artık boğazına yapışmıyorum bu kentin...
Caddelerini ıslatan yağmurlu gecelerinde…
Ve kışın en buzul yanlarından sahipleniyorum tüm ayrılıklarını...
Kristal şehirlerin gök kubbesine çakıyorum en siyah Bulutları...
Ve Biliyorum...
Sağanaklarına kavuşmak lügatında yasaklı...
Aşkın hiçbir lehçesinde yok adının anlamı...
Yitik kent çocuklarının kaderini sahipleniyorum...
Ayrılığım sen...
Kışım sen...
Soğuğum sen...
Ve gözlerinin huzurunda avutulmamış bir ben...
Bir Ben ki tıpkı Baştanbaşa sen...
Anladım ki...
Hayat elinden her şeyini alınca büyürmüş insan...
Senli bir yaşamın ertesinde yaşıyorum...
Hayat denilen bu oyunu ben...
Figüransız suretlere bürünüyorum her gece...
Sen sancılı uykuların yanaklarına gebe günaydınlar bırakıyorum...
Ve duruyor zaman sana sen kala...
Zaman adil davranmadı bize be kadın...
Saçlarımdan giyiniyor kış beyaz örtüsünü...
Yüzümün oylumlarında sonbahara gebe gülüşler taşıyorum...
Özlemekten ölüm olduğun bir gecede intihara teşebbüsler sıralıyorum...
Oysa dönüşün yoktu bu aşka biliyorum...
Çünkü adın ''Gitti'' duydum...
Ölümbaz öpüşlü gecelerden dokunuyorum aşkının en izbe yalnızlıklarına...
Sen Yoksun...
Sesin Yok...
Ve faili meçhul cinayetler kalıyor…
Senli gecelerin ardından payıma düşen yokluğuma...
Ölüm olduğun bir gecede giriyorum ayrılığın koynuna…
Tek suçum…
Katilimden aşk peydahlamaktı…
Gidilmedik hiçbir film…
Beklenmedik hiçbir durak kalmadı bu şehirde...
Geç kalınmış bir aşkın öncesinde…
Ayrılığa müebbet sevdaların koynunda arar oldum seni…
Adı tarafından terk edilmiş kent şarkılarında rastladım izine…
Değişmişti sesin…
Ve değişmişti bakışların…
Hayat adil davranmamıştı gülüşlerine…
Hüzne ram bakışların izi kalmıştı...
Dudaklarının iz düşümlerinde…
Küçük kız edalarından eser yoktu yüzünde…
Yoktu sesinin eski şen kahkahaları…
Sonbahara hazırlanan eylül kadar sessiz…
Baharın koynunda avutulmaya çalışılan çocuklar kadar yaramazdın…
Ah aptal kadın…
Biliyorum…
Kavuşmak yoktu bu aşkın vuslatında…
Kaç geceye hapsettik aşkın günahkâr yanlarını…
Ve hangi şehirlerde unuttuk ‘’biz’i
Sende Haklısın…
Ah be aptal kadın..
Çocukları yoktu aşkın…
Oysa Bu yitikliğimle ben...
Köhne bir kentin arka sokaklarında adımlıyorum...
Senli bir aşkın başkalarına çıkan mutluluklarını...
Ama olsun be kadın...
Varsın olmasın sesin...
Yüzündeki masum yanların...
Sen varsın ya...
Şimdi sen kadar güzel yakışır biliyorum...
Hangi ölüm tarzını sahiplensem...
Mademki senli bir yaşam haram bana...
Sana Kavuşmak mı?
Varsın Ölüm olsun tek helalim bu aşkta...
İsimsiz Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Sanma Ki Şimdi Beni
Sanma ki şimdi beni, yastayım
Matem tutuyorum geçen günün ardından
Ömrümün son bulduğu yere geldim, hastayım
Çaresizlik girdabı içinde bitişimin ardından
Sanma ki şimdi beni,bahtiyar
Acılarım kat kat arttı bin türlü
Bu yaşlı bedenim soğuklaşmış, ihtiyar
Çıkmazın içindeyim,yol alamıyorum bir türlü.
Sanma ki şimdi beni,allandı
Altın kemer takanların değerleri biçildi
Seni gören ağaçların yaprakları dallandı
Feryadımdaki çığlık tüm dünyaya saçıldı.
Sanma ki şimdi beni,sen üzgün
Seçemediğim bir hayalin peşindeyim
Artık ben perişanım,halim ise süzgün
Arıyorum bulamıyorum ben neyin içindeyim.
Sanma ki şimdi beni,sen solgun
Bir deryaya tutulup akıp gitmek istiyorum
Ne bir insan hoşgörülü,ne bir insan olgun
Söylenceye kapılıp destan olmak istiyorum.
Sanma ki şimdi benim,saçlarım ak
Düşerler bir gün karalar bağlarım
Yüreğim temiz,ferah ve pak
Lakin dayanamaz bu acıya ağlarım.
İsimsiz
Biricik Öğretmenim
senin ışığınla,
seninle sevginle.
yükseliyorum.
benim biricik öğretmenim.
elim kanasa,
kolum kanasa,
kol kanat oluyorsun,
benim biricik öğretmenim.
İsimsiz
Unutulmuş
BAHAR DA BİTTİ UZAYIP GİDEN YOLLAR DA,
ESKİMİŞ BİR RESİM KURUYAN GÜZYAPRAĞI GİBİ,
UNUTULMUŞ ALBÜMÜN EN KUYTU YERİNDE,
NASILDA SAÇMA BİR ZAMAN YELKOVANI TERSİNE DÖNDÜRÜRCESİNE,
MANTIĞI İHTİMALLER DIŞINDA TUTAN,
İNSAN TOPRAKTANMI YARATILDI YA DA ÇAMURLAŞTIMI SONRADAN...
İsimsiz