Babamla aran açıkken bile,
Beni şefkatle saran annem,
Nedir bunca çektiğin çile,
Kanardı hep yaran annem.
Çaresizlik içinde kalırdın bazen,
Neydi anlamazdım ki seni üzen ,
İhtiyaçlarımı anlayıp da sezen,
Yoktu ki senin paran annem.
Allah sana vermiş şefkatin eserini,
Tutmaz hiçbir şey sevginin yerini,
Asla saygıda kusur etmediğin erini,
Güler yüzüyle karşılayan annem.
Hasta olunca başımda sen vardın,
Beni kucaklayıp şefkatle sardın,
Aklımda babamdan daha mert kaldın,
Erkek kadar erkek ama bayan annem.
Osman Ali Aydın
Osman Ali AYDIN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
İnsanın içini üşüten günde,
Allahu Ekber Dağları’nda dondular,
Cennete gittikleri düğünde,
Şehitlik makamına kondular.
Sarıkamış’ta ölüm havadan soğuktu,
Titrek seslerinde şehadetleri boğuktu,
Melekleri gören bedenleri buz tuttu.
Fedakârlığın en üstününü sundular.
Hatırlayınca içini üşütür insanın,
Cennet kürkü giyip ısındılar
Şehitleri çoktur, Yüce Allah’ın,
Onlar ne ilk ne de sondular.
Osman Ali Aydın
Osman Ali AYDIN
Aylardaki bereketi gör,
Bilerek yaşa.
Onlardaki hareketi gör,
Gülerek yaşa.
Ocak ayında yakmalı ocağı,
En soğukta bulmak için sıcağı.
Şubat ayında peş peşe cemreler düşer,
Hava, su ve toprak yavaşça ısınıp pişer.
Mart ayında kutlarken Nevruz?u,
İlkbaharın bize geliş taarruzu.
Nisan ayı çiçekleriyle gelir,
Neşe veren gerçekleriyle gelir.
Yeni mahsullerle karşılarken mayısı,
Soframıza konuk olur, kiraz ile kayısı.
Okulların tatil ayıdır haziran.
Haydi deniz mevsimine hazırlan.
Sıcağıyla bunaltsa da temmuz,
Teşekkürlerimiz meyvelerine sonsuz.
Kışa hazırlık imkânı veren ağustos,
Zor zamanlar için en büyük dost.
Okula kavuşma vaktidir eylül,
Sona eren hasretten sonra haydi gül.
Yeni dönemin siparişi bil ekimi,
Kara toprağa buğdayın ekimi.
Kasımpatı çiçeği sunar bize kasım,
Pastırma yaz görülür kısım kısım.
Karla tanışma vaktidir aralık,
İsmine aldanıp bırakma kapını aralık.
Aylardaki bereketi gör,
Bilerek yaşa.
Onlardaki hareketi gör,
Gülerek yaşa.
Osman Ali Aydın
Osman Ali AYDIN
Ülkemiz deprem kuşağında,
Depreme çare yoksa Kızılay var,
Sıcak çorba olsun diye kaşığında,
En zor zamanında Kızılay var.
Sallarsa bizi birkaç saniye,
Acılar bırakır her faniye,
Gerekince çadır ve battaniye,
Çaresiz kalsan da Kızılay var.
Felaket getirince akan sel,
Kuvvetli bir hortum,esen yel,
Uzanır hazırda duran bir el,
Acılara dalsan da Kızılay var.
Yangın gibi acı felaketler,
Erozyon,heyelan gibi afetler,
İstemesek bile kapıda bekler,
Yalnızım sansan da Kızılay var.
Osman Ali Aydın
Osman Ali AYDIN