Eğitim Sitesi

Altın Neslin Hatırasına... Şiiri

Altın Neslin Hatırasına...

Budanan "ulu çınar" taze filize durdu...
Özünü bulur oldu; bu aziz şehid yurdu!
Zifiri karanlığın ardında "fecr-i sadık!"
"Işığın hamalları" seherlerde uyanık
Baş koymuşlar bir yola; up-uzun çertefelli
Ukbâdaki yerleri sîmalarından belli!
Bazen "Yusuf'dur adı; Kenan'ın illerinde
Nâmı "Altın Nesil"dir nicenin dillerinde;
O "ışık süvarisi!""akıncı" olur bazen
Nebi!.. kardeşlerim der, sırtın sıvazlar zaten
Onun katığı çile! ızdırap nafakası...
Cennetten kevser sunar, Cibril'den ilham tası
Kalbde "iman-ı yakîn""sırtta hizmetin teri!"
Çevrilmiş ötelere!.. yaşla dolu gözleri!..
Mesîh edâ bir nefes, mehdî enfâz bir soluk!
Sohbeti Hızır ile, şiâr-ı Rabb'e kulluk!..
"Gecenin ruhbanları"!.. "gündüzün fursanları";!..
Semâdan gelmiş gibi!.. yazmaya destanları...
"Ahirzaman garibi!"; Nebî dilinde adı!..
"Fatih-i Feth-i Mübîn"; bu da Kur'an'ın yâdı...

Mehmet Ali KULAT Şiirleri

  

adem TEBRİK EDERİM.Bana göre çok güzel 2007-09-08

Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.

Benzer Mehmet Ali KULAT Şiirleri:

Sultanım...

SULTANIM...

Hasretim dağlar gibi; özlemim derya misal

Ersem yar iklimine... o an, cennete visal!

O mübarek köyüne varsaydım boynum bükük

Hediyem günahlarım; sırtımda kambur büyük

Yüzler sürsem izine, aksın gözyaşım sel sel

Kalbimi teskin eder; uzanıp gaybî bir el

Varlığın varlık sırrı; cezben meczûp eyledi...

Ben kim? kıymet bilmek kim? Aşkından olsam deli!

Sana medhiye yazmak... ben bunu beceremem

Lakin hasretin hicrân; özlemin bitmez elem!

Misk-u amber halt etmiş, duysa idim kokunu

Değişmem dünyalara köyünün tek tozunu

Varsam; yeşil kubbene, girsem bâb-u selam'dan

Andan sonrası haldir, tâkat bitti; kelamdan...

Cezbe hâli sorgusuz! Lâkin, edeb; Emr-i Hakk

O mübarek iklimde, her an nurlu bir şafak!

Ötesinde dil durur, ten tınmaz batsa inne!

İşte matlûp bu ola! Gönülde mutmainne!



Mehmet Ali KULAT -1988

Mehmet Ali KULAT

Simitci Çocuk...

Diz boyu kar kaplıydı yer, havaysa çok soğuktu

Simiit! diye bağıran bir küçücük çocuktu...

Yüzü soğuktan gergin, titriyordu vücudu...

Donuk donuktu gözü, sanki bitmiş umudu...

Diz kapağı yamalı, eskiydi pantolonu...

Büyük bir çeket giymiş, korusun diye onu,

Kıpkırmızı elleri morarmaya yüz tutmuş,

Simiit diye bağırdı... üşümeyi unutmuş.

"Yavrum bir simit!" dedim, yaklaştım biraz ona

Parlayan gözler ile seğirtti hemen bana...

Başındaki tepsiyi, indirdi hemencecik

Uyuşmuş ellerini, ovuşturdu azıcık...

"Ağabey!" dedi uzattı, sevinç doluydu sesi

Havada helezonlar çiziyordu nefesi...

Birden içim titredi; şu yavrunun haline...

"Oğlum gel" dedim; ona, çağırdım onu yine!

Dedim; "gel yaklaş bakam, adın ne senin söyle;"

Bir garip baktı biraz... umursamazca öyle...

"Abdullah" dedi adım! "Niye sordun adımı"

Biraz para çıkardım; "al!" dedim "bu yardımI!"

Sert sert baktı yüzüme... itti elimi geri

Beni şaşırttı birden! bu mükemmel özveri...

"Hamdolsun Allah'ıma ben dilenci değilim

Şükür! sağlam şimdilik ayaklarım ve elim!"

Alnımın teri ile kazanmayı severim...

Sonra da Rabb'imin rızkına şükrederim!"

"Ağabey!" dedi tekrar... gözleri çakmak çakmak

"Çalışanı kul sever, Rabb'de sever muhakkak"

Simit dolu tepsiyi tekrar kavrarken eli...

Dedi; "Dilenmek değil, didinmeyi bilmeli"

Mehmet Ali KULAT

Bir Derdi Olana...

Haydi, davran yiğidim, top senin, çevkân senin

Irzı payimâl olan, cân senin, canân senin...

Kefere - fecerenin, çatlak sesi her yanda!

İslâm'ın son bekçisi, tek kaldın tüm cihanda...

Bak; Tunus, Cezayir2de, Suriye'de, Mısır'da...

Bu dâva düşmemişti, bak ki, hiçbir asırda!..

Afgan, Moro, Filistin... ağlar Mescîd-i Aksa

Tınmaz ruhu kimsenin, kafir Kâbe'yi yaksa!

Biliyorum yiğidim! Sırtındaki yük ağır!..

Sen hele bir gayret et! bir de rahmeti çağır!

Bir de karar vermeli; herşeyini vermeye!

Dünya ukbâ terk edip; şehadete ermeye!

Zonklasın şakakların! budur, en yüce pâye...

Allah bir! dâvasıdır, senin için tek gâye!

"Kardeşlerim!" diyerek, selam göndermiş Resûl

"Sen onun kölesisin, kapısında bende " kul!

Canlanmalı seninle, bu davanın nefesi,

Mü'mine "fethi mübin!" işte Kur'ân'ın sesi...

Mehmet Ali KULAT

Altın Neslin Hatırasına... Şiiri