Alamanya Mekdubu
(Bu şiir Bedirhan GÖKÇE'nin 'Başım Gözüm Üstüne' şiir albümünde yer almaktadır.)
(Bu öykü her gurbetçimize ait olabilir.
Emirdağ’ın dağ köylerinde konuşulan
şiveyle yazılmıştır.)
Mekdubun demincek geçdi elime
Sağlığını duymak yetiyo gardaş
Daş başı bi çarık esgittiğimiz
Boz dağlar gözümde tütüyo gardaş
Gardaş
Hamburug’un yolları asvat
Her yere tren var
Yolculuk ırahat
Köşenin başına bazar duruyo
Bazara yalınız gediyo avrat
Gafaları sıfır numro tıraşlı
Haşkeş içiciler
İtler
Manyaklar
“Türken raus Türken raus” diyolar
Ulen ne oldu da denişti devran
Çok değel yirmibeş otuz yıl evel
Bizi bandoyunan garşıladılar
Bunca yıl gavırın çöpüynen urgaş
Soona
Sana duşman gibi baksınlar
Ataş verip düneğini yaksınlar
Adamın ağrına gediyo gardaş
Gardaş
Vakdı geçmiş Alamanya’nın
İreceb’e sööle havas etmesin
İneğeni danasını satmasın
Gavırın parası gıymatlı emme
İliğini sömürüyo adamın
Kel Mısa’nın Abdılla’yı bildin ni
Böyük gız gavıra gaçdı diyolar
Adı Hans mı neymiş
Sarı bi oğlan
Abdılla düşdükce düşdü diyolar
Hayat
Bu gavırın sürdüğü hayat
Bizimkisi gün tüketmek
Needeceen
Onnar gibi yaşamaya gakdın nı
Kendinden öteyi düşünmeyeceen
Bizim pavlikada bi Alaman var
Klaus
Çok eyi
Gardaşım olsun
Bazı
İş çıkışı bize geliyo
Yemek sarımsaklıyısa yemiyo
Yemekde sarımsak olmaz mı gardaş
Bazı gıcık Alaman’nar çıkıyo
Sırtını dönüyo
Burun büküyo
Diyo
“Her Türk!
Siz çok kötü gokuyo”
Çöpcü gül gokacak değil a gardaş
Alaman’nar çok aceyip bi millet
Yere tükürene bağarıyolar
Yetmiyo
Polizay çağarıyolar
Adamın gülesi geliyo gardaş
Gardaş
Bi Mersedes aldım
Gırmızı
Gaylım tufalete yayan getmek yok
Çatlasın elleme Mıhdar’ın gızı
Başı göğe erdi Gede Salih’le
Hasbam
Er yerine gomazdı bizi
Burda durum bööle
Sözün gısası
Orda ne var ne yok
Havalar nası
Ekinner
Goyunnar
Guzular nası
Sen nassın
Mehemmed
Fadime nası
Selamı selama eklerim gardaş
Tez elden bi cuvap beklerim gardaş
Erdal ERCİN
Erdal ERCİN Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Sevmeyi Bilmeyen
Sevgi tarlasında sarı buğdayım
Biçmese sevmeyi bilmeyen beni
Köle pazarında prangadayım
Seçmese sevmeyi bilmeyen beni
Bir çift kürek olsam salın üstünde
Viran bir köy olsam yolun üstünde
Tahta köprü olsam selin üstünde
Geçmese sevmeyi bilmeyen beni
Irmak olsam büklüm büklüm bükülsem
Bulut olsam gök yüzüne çekilsem
Bir yudum su olsam yere dökülsem
İçmese sevmeyi bilmeyen beni
Erdal Ercin
Erdal ERCİN
Gönül
Deli gönül
Sersem gönül
Seni kime versem gönül
Gönül gel sözümü dinle
Kendine kul etme beni
Artık ağrıma gidiyor
Koyun gibi gütme beni
Ömürsem gençlik çağıyım
Rüyaysam en gerçeğiyim
Ben bir sevda çiçeğiyim
Gördüğüne atma beni
Yanıldım uydum çağrına
Kapıldım aşk rüzgârına
Düştüm sevda pazarına
Bir kötüye satma beni
Sevgili benim canımdır
Damarlarımda kanımdır
Sevgi benim imanımdır
Zalime eş tutma beni
Erdal ERCİN
Ben Öleyim
Aklımı fikrimi yitireceğim
Bir kere yüzüme bak
Ben öleyim
Kibriti elimle getireceğim
Döktüğün benzini yak
Ben öleyim
Dikenli tel ile sar dört yanımı
Çekinme
Acıma
Acıt canımı
Kirli bir su gibi akıt kanımı
Zehir ol içime ak
Ben öleyim
Al beni
Elimi gözümü bağla
Kızgın demirlerle yüzümü dağla
Satırı bileyle
Tüfeği yağla
Beynime bir kurşun çak
Ben öleyim
Bir kör testereyle bitir işimi
Mayınla bombayla dağıt döşümü
Yaşınca parçaya ayır leşimi
paslı çengellere tak
Ben öleyim
Erdal Ercin
Erdal ERCİN