ali kedi 2005-03-20
Açık Dilekçe
Görmediğim bir bambaşka durum var
Sizin şehrin kızlarında savcı bey.
Yaklaşanı ta yürekten vururlar
Kan kokuyor gözlerinde savcı bey.
Gayeleri gönül kırmak dal gibi
Bakışları çifte favül bal gibi
Ülkeler fethetmiş bir kral gibi
Gurur dolu pozlarında savcı bey.
Kaş yaparken, göz çıkarır elleri;
Çok silahtan tesirlidir dilleri
Hayret ettim, bir tuhaf ki halleri
Poyraz eser yüzlerinde savcı bey
Derviş olup çıktım tığsız, tebersiz
İlk görüşte avladılar habersiz
Pişirdiler beni tuzsuz, bibersiz
Kebap oldum közlerinde savcı bey
Bölüştüler gönlüm ile aklımı
Davacıyım, ara benim hakkımı...
Bir yol göster, haklı mıyım, haksız mı?
Yorulmayın izlerinde savcı bey.
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Ben: Karlı dağların deli rüzgarı
Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım
Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı...
Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım
Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban
Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban
Ben: Hayal peşinde çarıksız taban
Ben:Gurbet ağzında bulgur aşıyım
Ben: Çürük bir gemi aşk denizinde
Ben: Yağmur damlası dostun izinde
Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde
Ben: Karasevdanın dert yoldaşıyım
Sen: Koyu düşmanım yersiz gülüşe
Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe
Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe...
Ben: Bensiz duyunun ilk savaşıyım
Ben: Gönlü aklına uymayan deli
Ben: Az düşünceden doymayan deli
Ben: Beni ben diye saymayan deli
Bırakın ben benden uzaklaşayım
Abdurrahim KARAKOÇ
Daha doğar doğmaz kundak içinde
Hoyrat bakışlarla vurulan benim
Hesapsız kitapsız bir halk içinde
Her saat hesabı sorulan benim...
***
Yastığım yaralı yorganım hasta
Duvarlar utanır, kapılar yasta
Dursam bulanırdım şişede, tasta
Çağlayan sellerde durulan benim...
***
Güneşim gurbete doğmaya gitti
Elim gırtlağımı boğmaya gitti
Emeğim, sevabım yağmaya gitti
Fikir beldesinden sürülen benim...
***
Dünyamı zalimler elimden aldı
Günlerim azapla işkence doldu
Umudum, hayalim uzakta kaldı
Cennete çarmıha gerilen benim...
***
Yad eller yangına yol açtığında
Bağlandım her ipin dolaştığında
Zulmün doruklara ulaştığında
Bil ki ölüp, ölüp dirilen benim...
***
Gün olur dostlarım ufkumu boğar
Gün olur çocuğum ruhumu soyar
Gün olur ellerim gözümü oyar
Aklı kütür, kütür kırılan benim...
Abdurrahim KARAKOÇ
Ter kokuyordu Çukurova tarlaları,
Irgat Türküleri duyuluyordu uzaktan;
Ekin biçiyordu yalınayaklı köy kızları
Elleri kabarıyordu oraktan
Gökbelen dağlarına yağmur yağıyordu;
Yetimler mahallesinde bir çocuk ağlıyordu
Kan kokuyordu doğunun çimenli yaylaları;
Silah sesleri geliyordu Şırnak'tan
Oğulsuz koymuşlardı ak saçlı anaları;
Tütünler tedirgin olmuştu ocaktan
Cilo dağlarında kamalaklar üşüyordu;
Garipler köyünde bir gelin düşünüyordu
Yosun kokuyordu Karadeniz'in mavnaları;
Oynak havalar dökülüyordu parmaktan
Buz gibi bir soğuk biçiyordu baharı;
Dal boylu gençler gidiyordu bıçaktan
Ilgaz dağlarında kurtlar uluyordu
Bekarlar kahvesinde bir adam uyuyordu
Şehvet kokuyordu Ege'nin bereketli ovaları;
Körpe bedenler soyuluyordu ahlaktan
Tedirgin etmişlerdi bizim havaları;
Yadırgı sesler geliyordu plaktan
Çatalkaya dağında kartallar dönüyordu;
Bir nesil yaşıyor, bir tarih ölüyordu.
Abdurrahim KARAKOÇ